kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doğu'dan Batı'ya gelen yönetmen OMAR NAİM
Doğu'dan Batı'ya gelen yönetmen OMAR NAİM
Belleklerimizi kurgulayan adam

Doğu'dan Batı'ya gelen yönetmen OMAR NAİM


O, yazarlıktan görüntü yönetmenliğine kurguculuktan ses mühendisliğine, sinemanın her yönüne ilgi duymuş bir sinema canavarı.

Yanda eleştirisini okuduğunuz filmin genç yönetmeni Omar Naim'le geçen yılın (yani 2004'ün) Berlin Film Festivali'nde konuşmuştum. Filmi dünya galasını orada yapmıştı çünkü... Baş oyuncuları Robin Williams ve Mira Sorvino ile yaptığım konuşmaları, festivalden sonra Sabah'ta yayınlamıştım. Şimdi sıra, filmin gösterimi dolayısıyla yönetmen Omar Naim'de... Omar Naim ilginç bir sanatçı. 1977 yılında Ürdün'ün başkenti Amman'da doğmuş. Bir gazeteciyle bir tiyatro yapımcısının oğulları. Genç yaşından itibaren tiyatro ve sinemayla içiçe büyümüş. Babasının kenti olan Beyrut'ta savaş sürdüğü için oraya dönememişler: "Savaş benim gibi birkaç kuşağın en güzel yıllarını zehirledi. Hep Beyrut'u andık, Beyrut'u özledik. Ama yapabileceğimiz bir şey yoktu. Babamın ısrarıyla Amerika'ya gittim ve sinema okudum."

SIRADAN BİR İNSANIM
Naim, yazarlıktan görüntü yönetmenliğine, kurguculuktan ses mühendisliğine sinemanın her yönüne ilgi duymuş tam bir sinema canavarı. Küçükten beri en çok fantastik sinemayla beslendiğini ve bilim-kurgu öyküleri yazdığını anlatıyor. 1990'ların sonlarında görüntü yönetmenliğiyle adını duyurmuş. 1999'da yaptığı iki kısa filmden biri "Bir Beyrut Hikayesi" adını taşıyor. Birkaç senaryosundan biri olan "Son Kurgu"yu yapımcılara teslim ettiğinde hiç umudu yokmuş. Ama sonra Amerikan ve Fransız sermayeleri bulunmuş. Hatta aklından geçirip istemeye cesaret edemediği bir oyuncu, Robin Williams da projeye dahil olunca, her şey çözümlenmiş. Williams'la çalışmayı "rüya gibi" diye niteliyor: "Onun sayesinde, bu ciddi filmin çekimleri bir büyük eğlenceye dönüştü. Ortamı yumuşattı, bizi güldürdü, filmin sağ-salim bitmesine büyük katkısı oldu." Filmi üzerine şöyle diyor: "Koşullar Alan Hackman'ı sanki insanlara ölümlerinden sonra hükmeden bir tanrı konumuna getiriyor. Hayatlarının en acı, en çirkin, en utanılası yanlarını gizliyor, böylece sanki onları bir tür bağışlıyor." Naim, filmdeki teknolojik olayın etik yanı konusunda nesnel olduğunu, böyle bir olayın ahlaki yanını düşünmeyi seyirciye bıraktığını söylüyor. Özellikle eskimiş duygusu veren bir dünya yaratarak nostaljik davrandıklarını, teknolojinin ille de çelik ve madenin pırıltısı demek olmadığını vurguladıklarını belirtiyor. Alan kimliği için bir kitaptan bir cümleyi anahtar olarak veriyor: "Ben aslında sıradan bir insanım. Beni bozan denge." Bu cümlenin Alan'a da uygulanabileceğini, onun eline geçirdiği yetkiyle baştan çıkan normal bir insan olduğunu belirtiyor: "Onun için 'ava giden avlanır' da diyebiliriz. İnsanların geçmişine eğilirken, kendi geçmişini buluyor ve mahvoluyor." Bakalım, bugün 28 yaşındaki Arap yönetmen Omar Naim, bu ilginç başlangıçtan sonra devamını getirip, karşımıza başka filmleriyle de gelecek mi?
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Soğuktan gelen kartal
 Bizi nasıl buldunuz?
 Kylie ve Britney renk terapisiyle şifa arıyor
 Kızlar da kulüpler de peşlerinde
 Müzede hayat bulan heykeller
 Her yarışta üç kilo birden veriyorum
 AB'nin önündeki en önemli engel
 Atatürk'ün evi dolup taşıyor
 Anadolu'nun kadın kaymakamları
 Yürüyüşe ve pikniğe katılın
 Niyazi Bey ve geyiği
 Polis suçluları DNA ile 40 saniyede buluyor
 Elli yıl sonra gelen buluşma
 TÜBİTAK savaşında Sezer direnişi
 Köpekbalığı tarzıyla yönetiyorlar
 Aşkından Tarzan oldu
 Ölümcül dalganın yüzlerce yıllık tarihi
 Genç Türkiye'yi tanıtan fotoğraflar
 Güllü masa, mozaik sehpa
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Cep telefonu fırlatma yarışması
İddia ediyorum bu...
MEHMET ALTAN
Lezzetin dedesi
Geçenlerde bir İspanyol aşçısının altı...
KAZIM KANAT
Karya Prensesi Ada ve Mefharet Hanım
Karya Prensesi...
ÖNCEL ÖZİÇER
Köşe ismi değişir mi?
Altı yıldır ne köşe fotoğrafımı ne...
REFİK DURBAŞ
Fikret Mualla İstanbul Modern'de
Suçlanmalar, vekalet...
BELKIS KILIÇKAYA
Fransızlar Bıkkın
AB Anayasası'na evet oyu atanlar...
STELYO BERBERAKİS
Kim Anarşist?
Yunanlılara yeterince tanıtılmayan Avrupa...
YASEMİN TAŞKIN
Bir Tuhaf Şehir
Roma'da ancak Papa'nın ölümü gibi çok...
Jane Fonda'nın dönüşü
Jane Fonda'nın dönüşü
Çiçek çocukluktan eylemciliğe, Fransız usulü seksilikten medya...
Taşı toprağı tarih Vize
Taşı toprağı tarih Vize
İstanbul'a iki saat mesafede (140 kilometre) henüz keşfedilmemiş bir...
Sıcak yemek yemeyin, acıdan korkmayın, sütten vazgeçin
Günümüzde sağlıklı beslenmeyen pek çok kişi mide ağrısından...
Yeşil renkli mısır püresi
Piedmonte sıradan bir bölge değil. Buradaki mevcut şıklıkla yaratıcılık, üst...
Mis gibi ekmek kokuyor
Fırından yeni çıkmış, taptaze ekmek kokusu yediden yetmişe, herkesi baştan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.