|
|
|
|
TÜBİTAK'ta gerilim dinmiyor
Cumhurbaşkanının vetosu TÜBİTAK tartışmasını alevlendirdi.
TÜBİTAK savaşında Sezer direnişi
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen TÜBİTAK yasa tasarısı muhalefet partisi ve bilim çevreleri tarafından da tepkiyle karşılanıyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geçen hafta üç maddesinin yeniden görüşülmesi için meclise iade ettiği kanun değişikliği "TÜBİTAK" tartışmasını yeniden alevlendirdi. Cumhurbaşkanı vetosunda başbakanın "doğrudan atayacağı" üyelerin bu özerkliği zedeleyeceğini savunuyordu. TÜBİTAK Yasası'na göre üyeleri, Bilim Kurulu seçip başbakanın onayına sunuyordu. Yasa değişikliğinde ise Bilim Kurulu başkan ve 14 üyeden oluşuyor. Bilim Kurulu'na yalnız dört üyeyi seçme hakkı veriliyor. Başbakan yedi üyeyi doğrudan kendi seçiyor. Diğer üyelerin seçiminde ise dolaylı yoldan söz sahibi oluyor. Ayrıca tasarıdaki "Sosyal ve beşeri bilimler" alanından da Bilim Kurulu'na üye seçilmesine olanak tanıyan madde ilahiyatçıların da TÜBİTAK bilim kurulunda yer alabilmesinin önünü açıyor. Başbakanı belirleyici hale getiren yasa değişikliği sadece Cumhurbaşkanı tarafından değil, muhalefet partisi ve bilim çevreleri tarafından da tepkiyle karşılandı. TÜBİTAK Yasası'nı değiştirmek için kararlı olan AKP'lilerin ise yasayı tekrar Cumhurbaşkanı'na göndermesi bekleniyor. Bu durumda Ahmet Necdet Sezer yasayı onaylamak durumda. Yasaya muhalif olan CHP'lilerin de yasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi bekleniyor. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı TÜBİTAK Yasası'nın çıkarılmaya çalışılmasının ardında hükümetin kadrolaşma isteği olduğunu vurguluyor ve "Bilimi kendileri adına yönlendirme, kullanma amacını taşıyor bu girişim" diyor. Gazalcı'ya göre AKP'nin TÜBİTAK ısrarının altında başka nedenler yatıyor; "TÜBİTAK'ın yayınları çok önemli. Buna mistizim ve metafizik katabilmek için örneğin evrim kuramı yerine yaradılış kuramını da sokmak için bu çabalar sanki. " TÜBİTAK eski başkanı Namık Kemal Pak ise Cumhurbaşkanı'nın veto gerekçesini okurken gözlerinin dolduğunu söylüyor; "Veto gerekçesi bence hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak bir karar. Benim gözlerim yaşardı okurken, demek ki Türkiye'nin sahibi var. Çok duygulandım. Bu kararı tarih yazacak" diyor. Pak "Şu anda hala seçilmiş başkanım TÜBİ- TAK'ta. Yargıya gittim, Anayasa Mahkemesi kararları geriye işlemez diye, yargıda hem yürütmeyi durdurma hem iptal kararı çıkardım. Normal hukuk düzeninde sürecin tamamlanıp benim göreve iade edilmem gerekirdi. Ama iade etmemek için benimle ilgili bir sürü soruşturma açıyorlar..."
ARAŞTIRMALARI YANLIŞ YÖNLENDİRİR Hem dünyaca tanınan bir bilim adamı hem de eski bir politikacı olan Prof. Dr. Erdal İnönü ise konuyla ilgili en çarpıcı saptamayı yapıyor; "Yönetimin siyasal baskılara açık olmasının tehlikesi, araştırma amacının geride kalmasıdır. Bu kadar kolay fark edilemeyen, ama olasılığı daha büyük bir tehlike, yeni yönetimin bir an önce pratikte yararı olan sonuçlar elde etme umuduyla araştırmaları yanlış yönlendirmesi ve böylece araştırma verimini düşürmesidir" diyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise "TÜBİTAK şimdi çok daha rasyonel çalışıyor, çok daha fazla üretim yapıyor ve üniversiteler arasında adaleti sağlıyor. Bundan kimse rahatsız olmasın. Bunu yapmaya devam edeceğiz" diyerek Sezer'in veto ettiği yasayı savunuyor. Şahin "Aslında şu anda Bilim Kurulu üyelerinin tamamı Başbakan tarafından atanmaktadır; 1993 yılından beri de bu böyledir. Şimdi, biz bunu değiştiriyoruz. Başbakan 15'in 7'sini atıyor. Burada yadırganacak bir şey olmadığını düşünüyorum" diyor. Şahin "42 kişilik araştırma grubundan 33 kişi sadece 5 üniversiteden seçilmişti. Şimdi, yeni yönetim, bunları tüm Türkiye'ye yaydı. Adaletli davrandı. Anadolu'daki üniversiteler buralarda görev alamıyordu. İşte biz hükümet olarak bunu sağlamaya çalışıyoruz" diyor.
Sonat Canıdar- Betül Kotan
|
|
|
|
|
|
|
|
|