|
|
Cep telefonu fırlatma yarışması
İddia ediyorum bu yarışma bizim ülkede düzenlense rekorları alt üst ederiz. Nasıl mı?
Her yıl Almanya'nın Bielefeld kentinde cep telefonu fırlatma yarışması düzenleniyormuş. Bugüne kadar yaklaşık 500 kişinin katıldığı yarışmadaki rekor fırlatma 82.55 metre. Akıl edip yarışma fikrini bulana sormuşlar: "Niye böyle bir yarışma düzenliyorsunuz?" Cevap basit. "Çoğu kez cep telefonumuza kızıp fırlatmak isteriz. Yarışma insanlara bu hakkı tanıyor." Hayatınızda bundan daha saçma bir yarışma duydunuz mu? Ben duymadım. Yine de haberi okuduğumdan beri acaba cep telefonunu uzağa fırlatmak nasıl bir duygu merak ediyorum. Ne yalan söyleyeyim kıvranıyorum hatta. Cep telefonuma neden mi kızdım? Yok canım, yanlışınız var. Benim derdim telefonumla değil.
*** Bir manken. Güney sahillerinde bir otel odasının balkonunda. Elleriyle memelerini kapatmış. Hikaye şu. Manken kızımız tatil yaptığı otel odasında bikinisinin üstünü kuruması için balkona asmış. Onu alırken de gazetecilere yakalanmış. Poz bu yani. Yüzünde herhangi bir şaşırma ifadesi yok çünkü fotoğrafçının farkında bile değil. Fotoğrafçının farkında değilse ve evindeymiş gibi rahat rahat salınıyorsa niye memelerini eliyle kapatmış, orası meçhul. Bir korkusu varsa niye o şekilde balkona çıkmış? Ayrıca bikininin üstü ıslaksa, ıslak olması muhtemel alt parçasını neden çıkarmamış? Bunların da cevabı yok. Cep telefonumu buradan fırlatsam, isabet ettirir miyim acaba?
*** Ne olmuş? Fatih Ürek Kırkpınar Ağası olmak istemiş. Eee? Ortalık ayağa kalktı. Niye? Efendim Fatih Ürek ağa olamazmış. Niye? Kime ne? Haberin görselini veriyorum. Bir tarafta transparan kıyafetli Fatih Ürek'in yılan dansı yapan hali, öteki tarafta ise yağlı güreşçilerin alt alta üst üste görüntüleri. Kırkpınar'ı düzenleyenlerden negatif ses yok. Hani parayı bastıran düdüğü çalar misali. Güreşçiler "İsteyen ağa olur, biz herkese açığız" diyor. Peki karşı olan kim? Medya. Bir de Aysel Gürel. Cep telefonu fırlatalım mı? Yok. Kime atacaksın ki? Zaten bunu başka bir haberle tamamlamak gerek ki "cep"leri daha uzağa fırlatalım. Haber adli. Organize suç örgütü Kürşat Yılmaz sevgilisi manken Tuğba Özay'ın evinde yakalandı. Yılmaz, gazetecilerin "Tuğba Özay'ın evinde mi yakalandınız?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Bana iftira atıyorlar." Hadi bakalım cep telefonu kime? Cin soruya mı? Cevaba mı? Sabırsızlanmayın, işin devamı var. Bu işe en çok kim bozuldu? CHP'liler. Niye? Tuğba Özay CHP'li olarak anılıyormuş da ondan. Yani? Koskoca CHP örneğin belediye başkanları hakkında ayyuka çıkan yolsuzluklar ya da Genel Başkanları'nın deyimiyle Disiplin Kurulu'ndaki rüşvet iddiaları yüzünden yara almadı da Tuğba Özay yüzünden mi aldı? Nasıl yani?
*** Süper Lig sonunda bitti, kadınlar nefes aldı. Çok şükür hafta sonu programlarını fikstüre göre düzenlemeyeceğiz.... Çabuk konuşmuşum. Dün gece için yapılan yemek organizasyonu havayı aldı. Neden? Çünkü kocamın bu sefer Yunanistan-Türkiye maçı varmış. Salı günü Kazakistan-Türkiye Ümit Milli, çarşamba A Milli Takım-Kazakistan maçı. Oldu. Sanırsınız Ersun Yanal ya da Fatih Terim ile evliyim... Cep telefonu mu? Gel de fırlatma yani.
|