Havayolu medyası
Uçakta insanların hoşça vakit geçirmelerini sağlayan materyallerin en önemlileri arasında, havayolu şirketlerinin uçak içinde yolcuya sundukları dergiler geliyor. Kabin içi eğlence sistemlerinden video, oyun gibi diğer unsurları bir kenarda tutarsak "inflight" magazinlerin yolcu üzerinde nasıl bir etki bıraktıklarını daha rahat anlatabiliriz. Özellikle tarifeli sefer yapan bayrak taşıyıcı havayollarının hepsinde aylık bir dergi bulunuyor. Hatta bazılarının işi daha ileri götürerek, inflight magazinin içine koydukları, gümrüksüz satış ürünlerini de ayrı bir şekilde toplayarak farklı bir dergi ortaya çıkardıklarını görüyoruz. Her ay, yerli ve yabancı birçok havayolunun dergisi elimize ulaşıyor. Birçoğu da gerçekten okunup, saklanacak düzeyde. İsviçre Havayolları Swiss'in Magazine Travel in Style, Emirates'in Open Skies, Türk Hava Yolları'nın Skylife (Ancak seyahat esnasında görebiliyoruz), sadece "business class"ta hizmet veren Private Air'in aynı ismi taşıyan dergisi bunlardan bazıları. Mesala Alman Hava Yolları Lufthansa ise işi daha ötelere taşımış durumda. Uçağa bindiğinizde size ait cepte bir değil bazen 3 dergi olduğunu görebilirsiniz. Bir tanesi normal inflight magazin, diğeri ikisi tamamen ürün satışına yönelik. Biri uçak içinde hosteslerin sattıkları ürünleri, diğeri ise Lufthansa'nın Almanya'daki terminallerde yer alan mağazalarındaki ürünlerinin fiyat, boyut ve çeşitli özelliklerini anlatıyor. Havada beğenip yerde satın almanız için bir nevi rehber gibiÖzetle havacılık sektörünün medyası da çok yönlü gelişiyor. Bu yükseliş trendini Türkiye'de özel sektör havayolları da fark etmiş durumda. Kısa süre öncesine kadar sadece charter seferi yapan özel sektör havayollarının dergileri çok amatörce hazırlanıyordu. İç hatlara adım atmalarıyla dergilerinin içeriğinde de ciddi bir düzelme oldu. Önceden şirketlerin bünyesinde çala kalem hazırlanan dergilere artık profesyonel ellerin değdiği hissediliyor. Onur Air'in Onair ve Fly Hava Yolları'nın Flyer Dergisi'ni incelediğimde iyi bir mesafe kat edildiğini gördüm. Sadece dergilerin içeriğine değil, tasarımı ve reklamlarına profesyonel eller değmiş. Diğer yandan THY'nin Skylife Dergisi ise eski günlerini özletiyor. Merakla yeni sayısını beklediğimiz, hatta arşiv yaptığımız Skylife'tan, hiç merak uyandırmayan, bir çırpıda göz atıp kenara koyduğumuz, bir dergi seviyesine geldik. THY'nin yolcu sayısı ile Skylife'ın okuyucu kalitesi ve kitlesi göz önüne alındığında mevcut dergi zayıf kalıyor. Öyle zannediyorum ki özel havayollarının inflight magazin alanında yaptıkları atılım, Skylife Dergisi'ni hazırlayanları da etkileyecektir. Skylife yapımcılarına, derginin aldığı reklamlarla iktifa etmemelerini tavsiye edebilirim. Özel havayollarının medyasının düzelmesinde ise iç hat seferlerine başlamalarının izlerini aramak gerekiyor. Önceden yaptıkları charter seferlerinde derginin hedef kitlesini tam olarak göremiyorlardı. Türkiye'den tarihi ve turistik mekanlarla dergilerini estetik kaygılardan uzak bir şekilde dolduruyorlar ama içine istenen düzeyde reklam alamıyorlardı. Şimdi, iç hat yolcusuyla nasıl bir hedefleri olduklarını gören havayolları, hem dergilerini kaliteli yapmaya başladılar hem de bu dergilere umduklarından fazla reklam gelince işin önemini kavradılar. Uçmaya ve okutmaya devam etsinler
|