Burası Vegas önce para sonra gas
Las Vegas - Amerika seyahatimiz Vahşi Batı'da hiçbir macerayı aratmayacak şekilde başladı ve bitmek üzere. Akıllı bir film yapımcısı olsa bizim hikayemizden inanılmaz bir film çıkarabilir ki, İranlı vatandaşın 'Terminal' filmine konu olan hikayesi yanında halt eder. Los Angeles, Las Vegas ve çölde devam eden seyahatimizde 'Global Position System' (GPS) işe yaramadı mı? sorusu aklınıza gelebilir. Türkiye'de kilometre başına düşen kıro sayısını ölçmeye 'Kronometre'ne kadar yarıyorsa, Los Angeles'da Türklerin global pozisyonu belirlemeye de GPS o derece yardımcı oluyor. Aletin 'sağ dön' komutunu verdiğini GPS Ahmet fark ettiğinde ay çoktan bacayı aşmış oluyor. Bu defa devreye askerde öğrendiği yön bulma bilgileri giriyor. 5 dakikalık yol bize en az bir saate mal oluyor. (Komutanlarımızdan rica ediyoruz, GPS özelliği kazandığını iddia eden bu adamlarla beraber bir de prospektüs versinler de, nerede, nasıl kullanacağımızı ve raf ömürlerini bilelim.) Los Angeles'tan Las Vegas yoluna çıkana kadar yol sormadığımız benzin istasyonu kalmadı. Maalesef tarifi alanda Amerika'da pompacılık tecrübesi olan GPS Ahmet. Çölü geçip Vegas'a vardığımızda otele giden yollar karışmaya başladı. Ahmet hiç görmediği Vegas'ta yolu şaşırınca, 'Bırakın GPS'i. Ben bildiğim yoldan gideyim' yaklaşımı sergileyince kumar otellerinin arasında baş çavuşun beygiri gibi dönmeye başladık. Nefesi benzin istasyonunda aldık. Bizim GPS Ahmet, pompacı günlerinin hatırasına araca yakıt koyup, sonra parasını ödeyecek ve ardından otelin yolunu öğrenecek. Usul böyle imiş hani. Ama görevli; 'Hey Bayım, Burası Vegas, Önce Para, Sonra Gas' uyarısında bulununca, bizimkisi, 'Hadi ya bu da mı değişti?' yaklaşımı sergiledi. Ama küçük sayılabilecek Las Vegas'ta bile araçta iki GPS olmasına rağmen yolu şaşırıyoruz. Dönüşümüz ise muhteşem oluyor. Tekrar Los Angeles'a geliyoruz. Ahmet Universal Stüdyolarını arıyor. Bu defa Macellan isimli GPS iflas etmiş durumda. Bizim manuel GPS Ahmet ve kameraman Orhan haritayla devrede. Yine bulamıyoruz ve acayip bir yerde benzincideyiz. Meksikalı bayana Ahmet haritayı uzatıp yolu soruyor. Cevap; 'Bayım siz haritanın dışına çıkmışsınız.' Derken, önce haritanın içine sonra Universal Stüdyoları'na giriyoruz. Çekimi yapıyor, araca geliyoruz. Karanlık çökmüş araç çalışmıyor. GPS Ahmet ne yaptıysa akü bitmiş. Yardım bekliyoruz. Gelen-giden yok. Çantaya el atıp, Lou Bega'nın Mambo No. 5. parçasıyla uçakta tepemediğimiz horonu Universal Stüdyoları'nın önünde tepiyoruz; One step left, one step right. Etrafımız Amerikalı kaynıyor. Müşterinin çoğaldığını gören GPS Ahmet Las Veagas'ta İş Jeti Fuarı'ndaki Brezilyalı Embraer uçak üreticisinin standından kaptığı kovboy şapkasını ters çevirip konukların önünde dolaştırıyor. Little little big Sandra, Barbara, Jesica bu şova bayılıyor. Araç tamir ediliyor. Oteli bulmak üzere yola koyuluyoruz. Fakat, tam benzinciye yanaşıp yol soracağımız sırada otelin önünde olduğumuzu fark ediyoruz. Haritanın içine girmeyi beceren GPS Ahmet, oteli de buluyor.
|