Uçakta 9 saat deliksiz uyku
Evet yanlış duymadınız. Uçakta tam 9 saat deliksiz uykuyu bizzat kendim çektim. Ama gelin sorun bakalım hangi şartlarda ve nasıl bir ortamda. Havanın güneşli, zeminin futbola elverişli ve heyecanın doruğa çıktığı bir atmosfer düşünün. Ardından takımınız da iyi oynuyor ve golleri sıralıyor. Bizimkisi de buna benzer bir şey oldu. Türkiye'ye dönüşe hazırlandığımız günün gecesini ayakta geçirdim. Hiç uyumadan, Sabah'a, Aktüel Pazar'a, Şamdan Plus'a yazı yazdım. İstanbul ile irtibata geçip, ekipten arkadaşlarla yayın toplantısına katıldım. Derken uyku girmedi gözlerime. Geçtiğimiz hafta Amerika'ya yaptığımız seyahatin bir ayağında Lufthansa'nın business class'taki yeni model yatar koltuklarını test etmek vardı. Frankurt üzerinden Los Angeles'a Boeing 747 ile uçarken business class'ın eski model koltuklarının nasıl olduğuna bakıp, dönüşü Münih üzerinden Airbus 330 ile ve yeni koltuklarla yaparak yatar koltukları test ettim. Türk Hava Yolları da (THY) business class için yeni koltuk arayışında olduğundan daha fazla olaya hassasiyet gösterdim. Ayrıca sadece yeni koltuklar değil, bir de uçağımızda internete bağlanma imkanımız vardı. Ama bir türlü bağlanmak nasip olmadı. Bizdeki bilgisayarlar, uçaktaki sistemi birbirine entegre edecek kablosuz donanımın olmaması havadan internete girişimize mani oldu. Ama koltuklar altımızdaydı ve bir tarafa kaçma şansları yoktu. Business class'a yerleştirilen yeni ürünlere tek başına koltuk demek mümkün değil. Çünkü öncelikle bir yolcu için geniş bir alan düşünülmüş ve buraya business class koltuk yerleştirilmiş. Durum böyle olunca koltuk aralığı hesabı burada tarihe karışıyor. Koltuk kendi bulunduğu aparatın içinde hareket ediyor ve nasıl hareket ettiği, ön ve arkadan fark edilmiyor. Yani kimsenin bu durumdan rahatsızlığı söz konusu değil. Yatak da oluyor, koltuk da hatta ikisinin arasında bir noktada dahi durabiliyor ki, bu konumda geniş ekranda film izlemeye doyum olmuyor. Zaten bir düğmeye dokunuyorsun, koltuk hareketlenmeye başlıyor. Biz el yordamıyla her şeyi keşfe kalkıştığımızdan, yeni alet her türlü atraksiyonu yaptırdık. Yanımda ekipten bir hatun kişi ise az daha koltukla yemek masası arasında pestil olma muhabbetine girecekti. Önümüzde yemek masaları açık. Efemine hostlar yemekleri getirip hoş bir şekilde servis ettiler. İçeceklerimizi aldık. Vakit akşam ile yatsı arası durumunda. Dışarıda hava, içeride uçak kabini çok hoş. Tam her şeyin güzel gittiğini düşündüğüm bir esnada, baktım yan tarafta ıkınma durumu söz konusu. Meğer bizim Türk beyni yemek esnasında boş durmamış koltuğa komut vermiş. Masaj düğmesine basacakken, yatak konumuna geçişe işaret verilmiş. Gerisi sıkışma vaziyeti. Biz yine koltuğa dönelim, ön tarafında sizin için düşünülmüş özel bölümler, koltuğunuz baş ucunda kitap okuma lambası, kitap koyma alanı ve en hoşuma giden gözlükler için hassaten bir bölümün düşünülmüş olmasıydı. Bu koltukların tasarım çalışmalarını okurken de yolcudan gözlükler için özel bir yer talebi geldiğini okumuştum. Hayata geçirilmiş olmasını görmek güzel. İşte böyle bir koltukta önceki geceyi uykusuz, gündüzü yoğun iş temposuyla geçiren birisi olarak, uçakta ancak iki saat uyanık kaldım. Koltuğu yatak konuma geçirdiğimi hatırlıyorum. Arkadaşlar uyandırdığında Münih'e gelmiştik. Hayatımda ilk defa uzun bir uçuş bu kadar kısa hissetim diyebilirim.
|