Medyatik Tartışma
71 yaşında ölen diyet uzmanı Atkins'in eşi ile Belediye Başkanı Bloomberg arasında tartışma yaşanıyor
Bu hafta garip bir şey oldu. Yoğun Kıbrıs temposundan sonraki günlerde, sessizce New York'u dinledim. Yorulmuşum. Ve Manhattan bir anda farklı geldi gözüme. Nasıl mı, derseniz, şehir sanki yıllardır üzerinde olan havayı atmış ve bir hafta için de olsa 11 Eylül öncesinin o 'vur patlasın çal oynasın' kentine dönmüştü. 90'ların sonu, New York'ta paranın gırla kazanıldığı, genç ve güzel insanların kendilerini sokağa atıp hayatlarını en son moda, son açılan lokanta, yeni çıkan blue jean gibi 'mühim' meseleler üzerine inşa ettiği bir dönemdi. Sonra sırasıyla Bush, ekonomik kriz, 11 Eylül ve Irak savaşı geldi. Oysa geçen gün baktım da tabloid gazetelerde Irak ve dış dünyayla ilgili haberlerden eser yoktu. Aynı eski günler gibi içe dönmüş New York. Varsa yoksa belediye başkanı neler yapmış, kamuoyunu son zamanlarda meşgul eden bir cinayet, kamuoyunu son zamanlarda daha çok meşgul eden bir diyetle ilgili tartışmalar, moda, spor, vesaire.
MEÇHUL ÖLÜM Neler oldu bu hafta New York'ta? Belediye Başkanı Mike Bloomberg ve geçen kış buzlu kaldırımda kayarak ölen 71 yaşındaki ünlü diyet uzmanı Robert Atkins'in dul eşi arasındaki medyatik tartışma, kent halkını tamamen ikiye böldü. Öncelikle belirtilmesi gereken, bol protein ve yağ öneren ve hiçbir karbonhidrat ürününe izin vermeyen Atkins rejiminin, New York'ta histeri derecesinde yaygın olduğu, bu satırların yazarı dahil birçok Manhattanlı'nın o ekstra kilolardan kurtulmak için çareyi kepek ekmeği değil, yumurta, biftek, mayonezli sosis vesaire gibi etobur malzemelerde bulduğu... Bloomberg, geçenlerde bir itfaiye istayonunda itfayecilerle yemek yerken (makarna tabii) Atkins'in şişkonun teki olduğunu, bir keresinde Atkins malikanesinde yemeğe davet edildiğinde neredeyse aç kaldığını, zaten ünlü doktorun kaldırımda düşerek değil kalpten öldüğünü söyledi. İşte size skandal. Atkins'in dul eşi ve milyarlarca dolarlık ürünleriyle New York'un her köşesini saran Atkins Gıda İmparatorluğu, belediye başkanının sözlerini şiddetle reddederek karşı deliller sundu. Wall Street Journal, Atkins'in otopsi ve son hastane raporlarını elde ederek doktorun gerçekten de hayli kilolu olduğunu ortaya çıkardı. Karşı taraf bunun vücudun şişmesinden kaynaklandığını söyledi. Atkins tartışması sürerken aylardır yokoluşuyla gazeteleri meşgul eden bankacı kadının cesedi bir bavul içinde New Jersey'de bulundu. Genç bankacının vücudu, silikonlu göğüslerinin seri numarasından teşhis edildi. Kadıncağızın Beşinci Cadde'de estetik ameliyatı için gittiği pahalı muayenehanede ölüp kaldığı, paniğe kapılan doktorun da cesedi ortadan kaldırıp New Jersey'de metruk bir yere gömdüğü sanılıyor. Zavallı muhtemelen anesteziden ölmüş. (Tabi bu estetik masasında ilk can veren New Yorklu değil. Geçenlerde de ünlü pembe roman yazarı Olivia Goldsmith de dördündü estetik ameliyatında masadan kalkamadı.) Ama her şey iç karartıcı değil. Şehirde yeni yerler açılmaya başladı. Evimin biraz yukarısında Time Warner'ın yeni binası, büyük yaygarayla kapılarını açtı. Sanki New York'ta dükkan azmış gibi içinde birçok yeni marka var. Bu ara New Yorklu kadınlar, bu kış çıkan Ugg modasıyla çılgına dönüyor. Avustralyalı çobanların giydiği bu çirkin botlar, herkesin ayağında. Ne yalan söyleyeyim, zamanla göze güzel geliyor. Laf aramızda ekonomi düzelmeye başladı. Woody Allen 92'nci sokakta üç yıldır satamadığı 22 odalı evi için alıcı bulmuş. Memleketimize hayırlı olsun. Yönetmen 27 milyon dolar istiyor. Şu ana kadar yalnız 25 veren çıkmış, ama inşallah bu iş de tatlıya bağlanır yakında.
|