Hep İtalyan yapacak, Türk bakacak mı?
Geçenlerde bir dostum, "Sürekli denizdeki saçma sapan uygulamaları yazıyorsun ama bir şey değişmiyor" dedi. Ben de, "Değişecek göreceksin, çok şey değişecek. Aslında benim bunları yazmamın bir nedeni de yaşadıklarımızı bir belge gibi torunlarımıza bırakmak" diye cevapladım, "İlerde insanlar bunları okusunlar da Türkiye'- nin nerelerden geçtiğini, bizlerin ne zorluklarla uğraştığımızı bilsinler..." Bugün size yazacağım öykü de böyle bir kara mizah örneği: Perşembe günü 6 İtalyan denizci Türk malı iki şişme botla Sicilya'dan İstanbul'a geldi. Üretici firma tarafından bu botların dönüşüne Türk denizcilerin eşlik etmeleri de planlanmıştı, gelgelelim Türk denizcilerinin bu yolculuğu yapmaları söz konusu bile olamadı. Çünkü mevzuat Türk denizcilerinin şişme botla yola çıkmasına müsait değildi!.. İşin özeti şuydu: Ya bizim kanunlarımızı, yönetmeliklerimizi hazırlayanlar bir İtalyan'ın yaptığını bir Türk'ün becerebileceğine inanmıyorlardı. Ya da tüm dünya kendi insanının emniyetini düşünmüyordu da, bizimkiler denizcilerimizi öyle çok seviyorlardı ki, dizlerinin dibinden ayrılmasına müsaade edemiyorlardı... İşin doğrusunu isterseniz amatörü profesyoneli Türk denizcisi, Türk denizcilik sektörü, bürokrasinin 50 yıl önünde gidiyor. Bütün sıkıntı da buradan kaynaklanıyor. Geçtiğimiz yıl bir yazımızda basındaki haberlerde bütün şişme botlara Zodiac denilmesini eleştirmiş ve bunun sadece bir bot markası olduğunu vurgulamıştım. Türkiye'de birbirinden başarılı şişme botlar üretiliyor ve yurtdışına da ihraç ediliyor. Örnek mi; Joker Bot, NorthStar... Yazımıza söz konusu NorthStar botlar da yüzde yüz yerli Marintek firmasının ürettiği teknelerden. Türk malı botlarla Sicilya'dan yola çıkan Tecnomare adlı amatör denizci grubu 1050 millik yolu sadece gündüzleri yol yaparak 6 günde aldı. Yolculuklarını yaptıkları botların standart benzerlerinden tek farklılıkları burunlarına takılan serpintiyi önleyici birer tenteydi. İtalyanlar'la konuştum ve teknelerinde hangi ekipmanların bulunduğunu sordum. Pusula, gps, can yeleği, işaret fişeği ve yangın söndürme tüpü dışında ekstra bir şey yokmuş. "12 mili aşacağımız için ucuna 30 metrelik halat bağlı ışıklı bir can simidi istediler" diye de eklediler. "Hepsi bu kadar mı?" diye dayanamayıp sorduğumda şaşkınlıkla "Daha ne olacak ki?" dediler. Utancımdan bizden neler istediklerini söyleyemedim. Neden dönüşlerinde kendilerine Türk denizcilerin eşlik edemeyeceğini de söyleyemedim tabii... Adamlara aylak muamelesi yapmamak için işlerimizin ne kadar çok olduğundan da şikeyet edemedik. Tecnomare adlı İtalyan amatör denizcileri gibi dünyada şişme botla seyahat yapan birçok grup var. Şişme botların batmaz özellikte olması, su kesimlerinin azlığı, büyük motorlarla hızlı yol alabilmeleri ve hepsinden önemlisi kullanıldıktan sonra bir römorkla evin bahçesinde bile park edilebilmeleri onları büyük bir denizci kitlesi için çok cazip kılıyor. Bakalım dünyanın her köşesine şişme botlarıyla seyahat eden Tecnomare gibi gruplara bizler ne zaman sahip olabileceğiz. Daha doğrusu mevzuat hazretleri yakamızdan ne zaman düşecek?..
|