Titreten Merasim
Musevi gelinle zenci damadın çadırda yapılan düğünü çok eğlenceli geçti
Vermont yolu git git bitmiyor. Arabada hiç ağlamayıp tatlı tatlı uyuyan bir bebek var. Bense sıkıntıdan patlıyorum. Yağmur başlıyor. Eyvah! Bu gidişle düğüne giymeyi planladığım sarı gece elbisesiyle titreyeceğim. Vermont, Kanada sınırındaki en kuzey eyalet. Son yıllarda burada kır düğünü modası pek yaygın. Ama Naomi ve Jason'un New York'tan yüzlerce kilometre uzağa gitmesinin tek sebebi kır sevdası değil. Aslında maddi imkanları olsa, New York'ta güzel bir davet verirlerdi. Ama bu ilişkinin çok özel koşullarından dolayı olamadı. Naomi'nin arkadaşlarından Vermont'ta yazlık evi olan H., düğünün kendi evinin bahçesinde yapılmasını teklif edince, ikisi de üzerine atladı. Mesele kısaca şu: Naomi Musevi, Jason siyah.
Naomi'nin ailesi, Jason'la evlenmesine karşı çıkıyor. ABD'de düğün masrafları istisnasız olarak kız ailesi tarafından karşılanıyor. Oysa Naomi'nin ailesi, bırak masrafları, düğüne bile gelmemeye kararlı. Güya "Musevi olmadığı için istemiyoruz" diyorlar. Ama anne gerçek nedeni söyledi: Derinin rengi. Naomi'nin ailesi zengin, iki ebeveyn de Harvard doktoralı. Jason, Buffalo'lu orta halli bir aileden geliyor. Annesi küçük yaştayken, kızkardeşi de lisedeyken uyuşturucuyla ölmüş. Babası saksofoncu. Jason hayatta tanıdığım en azimli, sert ve çalışkan insanlardan biri. ABD'nin önemli gazetelerinden birinin yayın kurulunda, başyazıları yazıyor. Muhafazakar ve yakışıklı. İyi bir baba olmak istiyor. Naomi de hem siyasi hem sosyal olarak muhafazakar. Sağ eğilimli bir eğitim kuruluşunda çalışıyor.
Birbirlerini sakin ve azimli bir aşkla seviyorlar. Hayatta ruh, kafa ve fizik olarak birbirine bu kadar uyan bir çift görmedim... Sonunda Brattleboro kasabasına varıyoruz. Akademisyen, yazar, çiftçi ve aşçıların yaşadığı tatlı matrak bir yer. Vermont denizi olmayan bir Bodrum gibi. Burada gay'ler evlenebiliyor; lezbiyen çifler pansiyon işletiyor; herkes çevreci ve kadın erkek, yaz kış rahat sandaletlerle dolaşıyorlar. Eyalet hükümeti adeta sosyalist bir komün gibi. Düğüne gelenlerin çoğu New York'lu gazeteci takımı. Tatsız bir yağmur yağıyor. Christian Louboutin ayakkabılarım, mahvoluyor. Neyse ki düğün, kokteyl ve yemek çadır altında.
BİRİ SİYAH BİRİ MUSEVİ Noami'yi uzun gelinliğiyle ilk kez makyajlı gördüm. Naomi'nin anne babası son dakikada gelmeye karar vermiş. Yemekte, ortak arkadaşımız Bret kalkıp inanılmaz bir konuşma yaptı. Bret "Naomi, Jason'la ilk tanıştıktan sonra beni arayıp ilgilendiğini söyledi. Kızım farkında mısın 'Jason siyah' dedim. İki gün sonra Jason aradı. Oğlum kız Yahudi, diye anlattım" diye başladı söze. Bir anda herkes kahkahayı bastı. Gözlerimizden yaşlar geliyordu. Saatlerdir salonda biriken gerilim, Bret'in konuşmasıyla dağılıverdi. Bir siyah ve bir Musevi, Jason ve Naomi, tüm engel ve zorluklara rağmen evlenmişlerdi. Gerisi fasa fiso.
|