|
|
|
|
|
|
Erkek olsam da "evet" derdim
AKP İzmir milletvekili Serpil Yıldız pozitif ayrımcılığı partisine rağmen savununca dikkatleri üzerine çekti. Kadınların tarlada da, politikada da zorlandığını söyleyen Yıldız, kadın-erkek eşitliğinin sadece yasalarla sağlanmayacağını, kadının günlük hayatta da güçlenmesi gerektiğini savunuyor. Yıldız "Bu önergeye kabul oyu vermek için kadın olmaya gerek yok. Erkek olsam da 'evet' derdim" diyor.
*** Pozitif ayrımcılık herkese gerekli
Pozitif ayrımcılığa "Evet" diyerek dikkat çeken AKP İzmir Milletvekili Serpil Yıldız, feminist değil ama kadın hareketine karşı duyarlı
Tüm Türkiye geçen hafta pozitif ayrımcılığı tartıştı. Anayasa değişikliği paketinde yer alan; kadın-erkek eşitliğinin devlet eliyle sağlanması ve kadın haklarının geliştirilmesi için devletin önlemler almasını öngören "pozitif ayrımcılık" konusunda herkes bir tutum aldı. En şaşırtıcı tutumlardan birisini ise partisinin genel eğiliminin aksine olumlu yönde oy kullanan AKP İzmir Milletvekili Serpil Yıldız gösterdi. Meclis Başkanlığı'na pozitif ayrımcılığın değişiklik maddesine yeniden konması yönünde teklif de veren Yıldız "pozitif ayrımcılık" ve kadın meseleleri konusunda sorularımızı yanıtladı.
* Partinizin aksi yönde oy kullandığınız için partinizden tepki aldınız mı? "Evet oyu verdiğim için kimseden olumsuz bir tepki almadım. Ancak oylama sırasında elimi kaldırdığımda birkaç arkadaşım gayri ihtiyari, 'O bizim önerge değil, elini yanlış kaldırıyorsun' dediler. Ben de 'Karıştırmadım merak etmeyin, neyin oylandığını biliyorum' dedim. Saygıyla karşıladılar."
TEPKİLER OLUMLU * Parti dışından gelen tepkiler nasıldı? "Tanıdık-tanımadık, kadın- erkek bir çok kişiden olumlu tepkiler ve tebrikler aldım. Bir çok kişi çok cesur davrandığımı düşündüğünü söylüyor ama ben buna katılmıyorum. Çünkü normal olan buydu. Bu önergeye kabul oyu vermek için kadın olmak gerekmiyordu. Erkek olsaydım da kabul oyu verirdim çünkü bunun doğru olduğuna inanıyorum.
* Erkekler bu 'pozitif ayrımcılık' lafından ürküyorlar mı? "Erkek vekiller 'pozitif ayrımcılık' lafından sıkılıyorlar. Bunun nedeni kavramın yanlış anlaşılması. Her hangi bir cinsiyetin lehine yapılmıyor bu ayrımcılık. Yani sadece kadınlar için değil, erkekleri de kapsıyor. Bana 'pozitif ayrımcılıkla' ilgili olumsuz düşünceleri olduğunu söyleyen erkek vekil arkadaşlarımıza 'Bu madde sizi de koruyacak' diyorum. Haksızlığa uğrayan tarafın lehine bir çalışmadır bu. Erkek vekil arkadaşlarımıza düşünün bir kez siz erkek vekiller olarak böyle bir çalışmanın altına imza atarsanız bundan yıllar sonra torunlarınız size 'Dedeciğim, sen Türk kadınının bugünkü çağdaş yerini edinmesinde önemli kararı verenlerden ve adımı atanlardan birisin. Sana teşekkür ediyorum' dediğinde çok mutlu olacaksınız diyorum."
* Değişiklik teklifinizin gerekçesinde normatif eşitlik adalet değildir demiştiniz... "Evet, normatif eşitlik adalet değildir. Şişmanlıktan çatlayacak biriyle, zayıflıktan ölecek durumdaki birine aynı miktarda yemek vermek normatif eşitlik ilkesine uyar ama adalete uymaz. Ancak pozitif ayrımcılık, ihtiyacı olan tarafı kayırmak demek değildir. İhtiyacı olan tarafın eksiklerini gidermek ve eşit şekilde yaşamaya başlamalarına olanak sağlamaktır. Genel olarak bakıldığında, engelliler çocuklar, yaşlılar ve huzurevlerinde kalanlar için de pozitif ayrımcılık yapılmalıdır."
* Feminist diyen oldu mu? "Ben feminist değilim. Arkadaşlar bana 'Feminist misin?' diye soruyorlar ben de onlara "Hayır feminist değilim, ancak kadın hareketi ile ilgili çalışmalar yürüten arkadaşlarımıza ve çalışmalarına büyük saygım var" diyorum. Kadınlarla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarından tebrik telefonları aldım."
* Yasalarımızın söylediği gibi erkeklerle eşit miyiz peki? "Töre cinayetlerinin hala devam ettiği, eğitim düzeyinin bu kadar düşük olduğu, kadınların mecliste yüzde 4.4 oranında temsil edilebildiği, aile içi ve işyerinde şiddet ve tacize maruz kaldığı bir ortamda eşitiz diyemem. Kanunlar mükemmel de olsa fiili eşitliği sağlayamazsanız bir anlamı olmaz."
* Pozitif ayrımcılık ilkesinin yasa girdiğini kabul edelim. Atılacak ilk adımlar neler olmalı? "Bu önerge Anayasaya girerse, Türkiye çapında bir araştırma yapılmalı. Uygulamada ihtiyaç duyulacak noktalar tespit edilerek ona göre çalışmalar yürütecek kurumlar oluşturulmalı. Türk kadınının değişen ihtiyaçları ve talepleri, her kesimden kadınla görüşülerek tespit edilmeli. Meclis de bu araştırmaya destek vermelidir.
* Türk kadınına evin hakimi olmak yetiyor gibi, siz ne dersiniz? "Her ne kadar kadın evin hakimiymiş gibi de görünse bu zaten olması gerekendir. Çünkü evle ilgili bir çok şeye kadın karar verir. Ancak nasılsa evde hakimler diye dışarıdaki kadınları sosyal yaşamdan uzak tutmak yada kadınların bunu seçmesi doğru değil. Kadının güçlenmesi gerekiyor. Hem ailede hem de sosyal yaşantıda."
* Peki kadınlar nasıl güçlenecekler? "Erkek çocuklarını yetiştirenler de anneler olduğuna göre sanırım yine annelerde bitiyor olay. Tüm kadınlar evde kendine yardımcı olan, sorumluluklarını paylaşan ve azaltan bir eş istediğine göre tüm anneler de oğullarını bu yönde yetiştirmelidir. Çok ufak noktalardan başlatarak erkek çocuklarımızı yardım etmeye alıştırırsak bu toplumsal hayatın diğer noktalarına da yansıyacaktır bence.
EĞİTİMLİ KADINA KIZIYORUM * Türk kadını haklarını bilmiyor mu, savunamıyor mu yoksa önemsemiyor mu? "Ancak eğitimli ve ekonomik özgürlüğünü edinmiş kadınlar kadın haklarını savunabilirler. Örneğin Anadolu'da yaşayan, tarlada çalışan, okuma- yazma bilmeyen ve değil ekonomik özgürlüğü olmak çoğu zaman gelirden pay bile alamayan bir kadın nasıl hakkını istesin. Böyle bir kadından haklarının savunmasını istemek haksızlık olur. Öte yandan benim karşı olduğum bir başka nokta da eğitim düzeyi yüksek, metropolde yaşayan kadınların üretime katılmaması, yani her anlamda artı değer üretebilecek olmasına rağmen üretim yapmayan kadınların da kadın haklarının gelişmesinin önünde bir engel olduğunu düşünüyorum."
* AKP'nin kadın hakları konusundaki tutumunu nasıl buluyorsunuz? "AKP, kadın hakları konusunda bence takdir edilmesi gereken bir çaba gösterdi. Zira bu konuya bu kadar reformist yaklaşan bir başka parti yok. AKP, Medeni Kanun değişiklikleri ve töre cinayetleri ile ilgili olarak da ciddi çalışmalar yapmış ve konuyu meclise taşımıştı. Bu önerge bu haliyle bile önemli bir açılımdır. Ancak yine söylüyorum, en mükemmel hale getirilip yasalaşsa bile uygulama geçirilmezse anlamı olmaz."
* Türk kadını söylendiği kadar güç durumda mı? "Kadın her alanda zorlanıyor. Yani tarlada çalışan kadının yaşadığı zorlukları siyaset yapan kadın da, iş yaşamının başka alanlarında çalışan kadın yaşıyor. Kadın olmanın bir çok dezavantajı var. İş yaşamında evli ve anne olan bir kadının ilerlemesi bir şekilde engelleniyor. Bu açık seçik belli edilmiyor ama kadın engelleniyor. Bazen kendimi başka bir kadın olarak hayal ediyorum. Güneydoğu'da doğmuş, ilkokula bile gitmemiş, okuma yazma bilmeyen, istemediği biriyle üstelik çok da küçük yaşta evlendirilen bir kadın olsaydım diye düşünüyorum. Ve bunları düşündükçe atılacak adımların hızlanması gerektiğini hissediyorum."
* Kadınlar özellikle siyasete pek sıcak değil, mecliste temsil oranı da çok düşük. 24 kadın milletvekili var. Sizce bunun sebebi ne? Kadınlarda da "Başvursak bile ne olacak ki? Bizi niye seçsinler ki? Kim tanıyor bizi, başarılı olamayız" endişesi var. Ama bir noktadan başlamalı kadınlar. Belki partilerin üst düzey yönetim noktaları olabilir. Böylece kadınların özellikle siyaset alanında kendilerine güvenleri gelir. Daha sonraki yıllarda siyasete girecek kadınlarımız da kendilerinden emin bir şekilde siyasete atılırlar."
Elif Karadenizli
|
|
|
|
|
|
|
|
|