kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İki yılda yedi yakınımı kaybettim nasıl aşk albümü yapabilirdim ki
İki yılda yedi yakınımı kaybettim nasıl aşk albümü yapabilirdim ki
Türkiye Karadeniz'i yeni fark ediyor
Dinleyicim korsan almaz
Cerrahpaşa şarkıyı sevdi

Ölümün acısı albüme yansıdı

Volkan Konak yeni albümüyle Çernobil'den sonra artan kanser vakalarına dikkat çekiyor

Son albümündeki "Herkesin Bir Derdi Var/ Cerrahpaşa" şarkısı TRT denetimine takılan Volkan Konak, "yasak"la gündeme gelmekten rahatsız. Konak "Karadenizliler'in yakarışlarını duysunlar istedim" diyor.

***

İki yılda yedi yakınımı kaybettim nasıl aşk albümü yapabilirdim ki

Maranda adlı son albümündeki "Herkesin Bir Derdi Var/ Cerrahpaşa" şarkısı kısa bir süre TRT denetimine 'takılan' Volkan Konak, yasakla gündeme gelmekten rahatsız. Konak "Karadenizliler'in yakarışlarını duysunlar istedim" diyor
1967 Maçka doğumlu... Tam bir Karadenizli... Sıcak, samimi, biraz fevri... Hızlı konuşuyor, pek çok Karadenizli gibi. Konservatuvar mezunu, hatta master'lı. 12 yıldır müzik piyasasının içinde, "Karadeniz müziğini evrensel müzik formlarıyla buluşturup özgün bir yapıda yeniden şekillendiren ilk sanatçı benim" diyor, bu konuda asla mütevazı değil... Son günlerde ise yeni albümü Maranda'nın TRT denetimine takılan üç şarkısıyla gündeme gelen Volkan Konak, bu durumdan çok rahatsız. Albümünde babası dahil iki yıl içinde yedi yakınını kanserden kaybetmenin acısını aktardığını söyleyen Konak, yasağın değil, artan kanser vakalarının gündem oluşturmasını istiyor.

* Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin adının karalandığı gerekçesiyle şarkınız önce yasaklandı, sonra yasak kalktı. Bir de İspanyolca ve Rumca şarkılarınız da TRT denetimine takıldı. Ne hissediyorsunuz?
13 yıldır özgürce müzik yapıyorum. Tonlarını benim belirlediğim, motiflerine benim karar verdiğim... Çünkü ben karda bile başkasının izine basmam. Kendi izlerimi bile kendim açarım. Müzikte benzeşimlerden korkmuşumdur hep. Başkalarının ayakkabılarını taşımak istemem. Dolayısıyla Volkan'ca özgür resimler çizdim. Yere tüküren, kadına şiddet uygulayan, katil, faşist bir insan beni dinlemesin. Geriye ne kalıyor; insan. Düşüncesi ne olursa olsun ama adam gibi adamlar bizi dinlesin. Bu mesaj tuttu, yıllardır sahne aldığım bardan biliyorum bunu. Cuma-cumartesi müzik yapıyoruz, salı gününden rezervasyon bitiyor. Albüm de şu an 300 bini geçti. Şirketle biz baştan anlaşırız, albüm ne kadar satarsa satsın bizi çok bağlamaz. Manevi anlamda çok mutluyum.

* Baştan beri hep Karadeniz müziği yapmak mıydı hedefiniz?
Önce yöresellik, sonra ulusallık, sonra evrensellik. Yani beslendiğin köklerden motifler olacak. Karadenizli olmak benim nüfus kağıdım, kimliğim. Aslında insanlara çok da sıcak geliyor.

* Ablanızın babanızın kanserden ölümünün ardından yazdığı sözleri bestelemişsiniz. Albümün öyküsü nedir?
İki yılda ailemden yedi kişi öldü. Duygularım neyse onu yazıyorum. Bir dahaki albümde aşk yaşarsam, aşk albümü olur ama bu albüm duygusal, kırıklarla dolu bir albüm. Çünkü cenazeyle uğraşmaktan başka bir şey düşünemiyorsun ki... Babam, çok yakın akrabalarım öldü kanserden. Çünkü o zaman Çernobil'deki olayı kapattılar, örtbas ettiler. Çay, fındık, lahana, su radyasyondan etkilendi. Dolayısıyla ben de biraz bunu gündeme getirerek o insanların yüzüne tarihin tükürmesini istiyorum. Biz toplumu temsil ediyoruz, bu tepkiler bana geliyor, 'Bizim sesimizi niye duyurmuyorsun?' diyorlar. Yaklaşık 108 bin kişi öldü kanserden, 15-20 yıl içinde. Bu kader mi?

* Bu vakaları nasıl buna bağlıyorsunuz?
Bunu tez olarak ortaya atıyorum, antitez olarak da insanlar araştırsın istiyorum. Bu kesinlikle Çernobil'in etkisi... Zaten üniversitede hocalar söylüyor. Çapa, Cerrahpaşa, yöre hastanelerine gidin, bir anket yapın, göreceksiniz. Millet hakkını arayacak. Sorun şu zaten; ben çakıl taşı gibi sağa sola yuvarlanacak bir solist değilim, benim köşelerim var. O köşeler bazı insanlara batabilir, derin devlete batabilir, bazı işgüzar insanlara batabilir ama umurumda değil. Türkiye'de en şanslı sanatçı benim çünkü benim kadar özgür kimse yok. Azıcık hasar görürsem müziği bırakır, tır şoförlüğü hayalim var, tır şoförlüğü yaparım.

* Trabzon'a ne kadar sıklıkla gidiyorsunuz?
Benim ailem orada, ben yılda 10-15 kez gidiyorum. Dağ evim var. Kafadaki ampul sönmeyince üretemezsin. İstanbul'da Bağdat Caddesi'nde oturup kahve içerken yöreyi anlatan bir şiir yazamazsın. Zigana Dağlarında dumanın altında ya da patika yollarda yürürken üretim yapabilirsin. Çok fazla kent kültürüne kaptırmıyorum kendimi, topraktan kopmamaya çalışıyorum.

* Yeterince kazanabiliyor musunuz? Bir firmadan albümleriniz çıkarken ne kadar özgürsünüz?
Çok fazla tamahkar değilim. Bunu ilk defa söylüyorum, hiçbir röportajda söylemedim, şu an maaşlı 120 tane elemanım var. Müzikten kazandığımı insanlarla paylaşıyorum. Belki yanlış, bizi yoruyor.

* Recep Tayyip Erdoğan gibisiniz yani, "Maaşım yetmiyor, başka işler yapıyorum" demişti başbakan...
İnsanlarla paylaşmak anlamında söylüyorum.

* Peki 120 kişi nerede istihdam ediliyor? Albümlerden değilse nereden kazanıyorsunuz?
Turizm işinde. Barım var. Dragos'taki Trabzon tesisleri benim. İçindeki Şimal Bar'da da yıllardır sahneye çıkıyorum, sahibi de benim. Özgürce müzik yapmak için yatırım yaptım. Çünkü ben başkasının yanında özgür çalışamayabilirim.

Tuğba Balıkçıoğlu

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Kendimi bazen dev aynasında görüyorum
 CHP'ye gitseydim eşim boşardı
 Onun tek aradığı, namuslu insanlar ülkesi gerçek ABD
 Sertleşme sorunu mutlu bir yaşama engel değil
 Dünyayla yarışan göz hastanesi
 Önce ceza sonra ödül
 Otuzumda kanseri bekliyordum 4 yıl sonra iki göğsümü...
 Gelecek kokulu telefonlarda
 Bu Bayhanca bir albüm, ne pop ne arabesk
 Çocuklarını kalbinde büyütüyor
 Pozitif ayrımcılık herkese gerekli
 Haliç'e cam köprü
 8 yıl önce bu kadar şuurlu değildim ve bu beni utanmaz...
 Ahmet Uluçay
 Şımarıklıktan hoşlanmam
 Arabesk deyimi beni tanımlamaya yetmez
 Çok iyi kol böreği açarım
 Sezer'in Erdoğan'la uyuşmadığı biliniyor
 Kan Kokulu Topraklar
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
İstanbul'a eğlenmeye gelecekler
İstanbul'a eğlenmeye gelecekler
Bir Fransız turizm şirketi İstanbul'a eğlence turları başlattı. Hafta...
Onun silahı yalnızca fotoğraf makinesi
Onun silahı yalnızca fotoğraf makinesi
Türkiye'nin ilk kadın savaş foto muhabiri Bikem Ekberzade, 1995'ten...
Osmanlı Kudüs'teki kahveyi kontrol ediyordu
Açıkçası "Türk kahvesi" ilk uluslararası markamız. Hem biz...
Bodrum'da tatil başkadır
Göltürkbükü'ndeki Divan Palmira, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu...
Gökyüzünde saniyelerle yarışıyorlar
Belçika'da 1800'lü yıllarda başlayan ve dünyaya yayılan posta güvercini...
Fethiye'ye ilk marina
Ülkemizin en modern marinalarından biri olan Fethiye Körfezi'ndeki Ece Saray...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.