Seçim ve referandum!
Türkiye'de her seçim sonucuna asıl ifade ettiğinden farklı anlamlar yüklemek alışkanlık oldu. Söz gelimi son 28 Mart seçimleri... Seçim sonuçlarının İsviçre'de Kıbrıs görüşmelerine giden Başbakana "moral desteği" sağladığı söylenebilirdi. Ancak bu sınırın ötesine geçenler oldu. 28 Mart seçimlerinin Kıbrıs sorununun çözümü için "referandum" anlamına geldiğini söyleyenler de çıktı. İddia sahiplerine göre; halk, çözüm yanlısı Erdoğan'ın partisine en yüksek oyu vererek, Kıbrıs'ta çözüm istediğini göstermiş, bir anlamda "Al sana yetki! Çöz şu sorunu!" demişti. Oysa 28 Mart'a yapılmış hayli abartılı bir yüklemeydi bu.. Bardağa "dolu" AK Parti tarafından bakarsanız, yüzde 42'ye varan bir çoğunluk görülebilirdi. Ancak, bir de "ötekiler" cephesinden bakmak vardı resme Seçim öncesinde, Kıbrıs konusunda hükümetten farklı bir duruş sergileyen muhalefet partilerinin toplamı iktidar partisini geride bırakıyordu. Hatta bu partilerin bir bölümünün seçim öncesi "Denktaş ittifakı" yaparak "ortak bayrak" gösterdiği düşünülürse Türkiye'nin büyük çoğunluğunun Kıbrıs'ta çözüme karşı olduğu bile söylenebilirdi. Dahası; bütün siyasal analizler, seçime katılmayan yüzde 20'lik kitlenin "iktidar karşıtları"ndan oluştuğunu söylediğine göre "çözümcüler"in azınlıkta kaldığı bile söylenebilirdi. Oysa... Ne; "Seçmen, Erdoğan'a Kıbrıs için yetki verdi!" tezi doğruydu.. Ne de, Türkiye'nin bu seçimlerde büyük bir çoğunlukla "Çözüme karşı bir irade" sergilediği savı doğru kabul edilebilirdi. 28 Mart'tan böyle sonuçlar çıkarabilmek için o gün halkın önüne konulan sandığın "Kıbrıs konusunda referandum" sandığı olması gerekirdi. Halkın esas olarak "Belediye başkanları ve muhtarları" seçmek için gittiği bir seçimden, yarım asırlık Kıbrıs sorununun çözümü yolunda gerçekte "var olmayan" iradeleri çıkartmaya çalışmak zorlamanın da ötesindedir. Öte yandan... Seçmenin herhangi bir seçimde oy verdiği bir partinin "hemen her konudaki görüşlerine kayıtsız şartsız katıldığını" söylemek mümkün olabilir mi? Ya da, o partiye oy veren seçmen kitlesinin tümümün her konuda "ittifak" halinde olduğunu kim söyleyebilir? AK Parti içinde çözüme karşı olanlar bulunduğunu söylemek pekala doğru olabileceği gibi; geriye kalan yüzde 60'ın içinde "çözüm yanlılarının çoğunlukta" olduğunu söylemek de o derece imkan dahilindedir. Çok isteniyorsa, bir referandum da Türkiye'de yapılır Kıbrıs konusunda... Bütün kamuoyu araştırmalarında Avrupa Birliği'ne yüzde 70'lik halk desteği ortaya çıkarken; AB süreciyle "bağlantılı" olduğunu artık "sağır sultan"ın duyduğu Kıbrıs konusunda, nasıl bir sonuç alınırdı acep? Velhasıl... 28 Mart sonuçlarına bakarak "Kıbrıs için referandum!" yorumlarına gitmekten vazgeçilmelidir. Kıbrıs için referandum 24 Nisan'da Kıbrıs'ta yapılacaktır. Türkiye'ye düşen; Kıbrıs halkının "24 Nisan iradesi"ne saygı göstermekten ibarettir. Gerisi "laf-ı güzaf"tır!
|