|
|
|
|
|
|
Kıyametin 3661 yıllık formülü
Mayalardan ve Babillilerden kalan bilgilere bakılırsa kayıp gezegen Marduk 2012'de dünyaya yaklaşacak ve her şeyi alt üst edecek
Siz siz olun 23 Aralık 2012 günü kimselere randevu vermeyin. Çünkü o gün eski uygarlıkların "Tanrıların gezegeni" dediği Marduk, 3600 yılda bir yaklaştığı dünyaya yeniden yaklaşacak ve kıyamet kopacak. Bu bir kehanet değil. Fal, büyü, tütsü de değil. Bu, araştırmacı Burak Eldem'in yüzlerce kitap ve makale arasından tarayıp çıkardığı, sorguladığı ve "2012; Marduk'la Randevu" adlı kitabında bütün ayrıntılarıyla tartıştığı bir iddia. Altı yüz sayfalık kitapta dünyanın karşılaştığı felaketler ve bu felaketlerin kutsal kitaplara giren, efsanelere dönüşen yansımaları sağlam kanıtlarla ve yalın neden sonuç ilişkileriyle tartışılıyor. Mesele basit olarak şu; dünyada büyük felaketler uygarlıkların başını ve sonunu belirliyor. Ve dünyanın dört bir yanındaki eski uygarlıkların kalıntılarında izi sürülen Marduk adlı gezegen bu felaketlerle yakından ilişkili. "Onuncu gezegen" olarak bilinen Marduk, 3661 yıllık bir yörünge periyoduna sahip. Ve özellikle Mayaların şaşırtıcı astronomik bilgilerine bakılırsa bu periyodlardan birinde Marduk 2012 yılında dünyaya yaklaşacak. Bu büyüklükte bir kütlenin etkisi ise geçmişten biliniyor: Sel felaketleri, volkanik patlamalar ve bu patlamalarla tetiklenen depremler. Tıpkı Milattan Önce 1649 yılında olduğu gibi. Ege'deki volkanın patlamasıyla yaşanan felaket pek çok uygarlığın ortadan kalkmasına yol açmış. Sülfürün kızıla boyadığı nehirler ve dumanlar yüzünden "gökyüzünün kararması" gibi olaylar mitolojide ve kutsal kitaplardaki anlatılarda aynı biçimde yer alıyor. Ürpertici olan 1649 ile 2012 yılı arasında tam 3661 yılın, yani Marduk'un yörünge süresinin bulunması.
Kehanet değil araştırma Burak Eldem bütün bunları anlatırken bir "kahin" muamelesi görmekten fena halde rahatsız. O işi tablet okumaya kadar vardıran iddialı bir araştırmacı. Yaptığı da çeşitli uygarlıkların biriktirdiği bilginin izlerini sürmek. Kehanetle hiçbir alışverişi olmayacağını söyleyen Eldem, eski uygarlıkların sahip olduğu kritik bilgilerin dini metinlerden, gizemciliğe kadar pek çok alanın kaynağı olduğunu ve bunların genellikle doğa olaylarını açıklamakta kullanıldığını anlatıyor. Eldem bu bilgilere hükmetmenin toplumsal yapıları, sınıfları ve yöneticilerin hegemonyasını da ortaya çıkardığını ileri sürüyor. Eldem "Sınıflı toplumların ortaya çıkışında temel faktörünün bilgi olduğunu öne sürüyorum. Yani birilerinin yönetici, yönlendirici ve ideolojiyi sunucu hale gelmesinin temel faktörü bilgi" diyor. Eldem'e göre kendilerini yıldız gözlemciliğine verenler zaman içinde sahip oldukları bilgiyle özel bir konuma geldiler. Ancak bunu herkesle paylaşmak yerine kullanmayı seçtiler. Dolayısıyla bu bilgi okültizmin ya da dinin kodlarıyla sarıldı.
Mayalar biliyordu Bu anlamda en çok Maya Uygarlığı ile karşılaşmak şaşırtmış Eldem'i: "Klasik marksizmin bakışıyla bir dil, kültür ve matematik için belirli bir üretim lazım. Mayalarda bu yok işte. Çok ilkel bir mısır tarımı yapıyor, ama astronomide inanılmaz bir bilgi birikimine sahipler. Yörünge hesaplarını ancak bugünkü kadar titizlikle yapıyorlar. Bu öncelleri olan toplumlardan onlara aktarılmış bir bilgi" diyor. Ancak bu Hıristiyanlıkla birlikte kesintiye uğruyor. Çünkü kilise eski kültürlerin sahip olduğu bilgiyi öğreniyor, ancak kimse öğrenmesin istiyor. Yazar Engin Ardıç da kitaba yazdığı önsözde buna dikkat çekiyor ve bunun hala değişmediğini ve felaketlerin bazı devletler tarafından bilindiğini söylüyor. Burak Eldem bu güne kadar başka hiçbir araştırmacının yapamadığı bir şeyi yaparak şeytanın rakamı olarak bilinen 666'nın öyküsünü de Babillilere ve Marduk'a kadar sürüyor. Bu simge 60'lık rakam sistemi kullanan Babillilerde 3661 rakamını gösteriyor. Yani Marduk'un yörünge zamanı. Aynı zamanda hem "Şar" yani kral anlamına geliyor, hem de "döngü", "yıkım", "tamamlanma" gibi anlamlara geliyor. Burak Eldem, Kudüs'ün talan edilmesi sırasında bu rakamın 666 olarak algılandığını söylüyor. "Marduk" simgesi rakam yerine harflerin kullanıldığı ibranicede de üç tane W harfine karşılık geliyor. Yine bu harflerin rakam karşılığı 666. Eldem "Neresinden baksan bunun bir şekilde altı ve altmışla bağlantılı olduğunu düşünmüşler ve bu rakam aslında 3661 olduğu halde ona 666 yani şeytanın rakamı demişler. 666'nın aslında Marduk'un şifresi" diyor.
Cengiz Erdinç
|
|
|
|
|
|
|
|
|