|
|
|
|
O harap konak yeniden doğdu
Nazım Hikmet'in şiirlerinde sözünü ettiği, Abidin Dino, Yesari Asım Ersoy gibi ünlü şair, ressam ve sanatçılara ev sahipliği yapan 136 yıllık Altunizade Konağı İsviçre Hayat Sigorta tarafından aslına uygun olarak restore edildi
Nazım Hikmet o ünlü Angina Pektoris şiirinde "Sonra bizim burada mahkumlar uykuya varıp el ayak çekilince kalbim Çamlıca'da bir harap konaktadır her gece doktor" derken, kastettiği Altunizade'deki bu ünlü konaktı. Harap konak 1866 yılında İsmail Zühtü Paşa tarafından yaptırılmıştı. Saraya borç verecek kadar zengin olan İsmail Zühtü Paşa semte adını veren "Altunizade" lakabını da Padişah II. Mahmud'dan almıştı. II. Mahmud'un desteğiyle mimarlık eğitimi alan paşa Taşkışla, Şişe Cam Fabrikası gibi binalara imza atar. Paşa'nın 85 yaşında ölümünden sonra el değiştiren konak paşanın tam bir mirasyedi olan yeğeni Ali Necip Bey'e kalır. Köşk satılığa çıkacakken Cumhuriyetin milli eğitim bakanlarından İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun köşke damat olarak gelmesi kaderini değiştirir. İsmail Hakkı borçları öder ve köşkü alır. O günden sonra köşkün hayli ünlü konukları olacaktır. Bunlardan biri karısı Piraye ile bir dönem Altunizade köşkünde yaşayan Nazım Hikmet'tir. Ressam Abidin Dino, bestekar Yesari Asım Ersoy yine köşkte yaşayan ünlüler arasındadır. Konağın sürekli misafirleri de dikkat çeker. İsmail Dümbüllü, İbrahim Çallı, Arif Dino, Nurullah Berk gibi dönemin ünlü sanatçıları, entelektüelleri Altunizade Köşkü'nün hareketli yaşamına renk katarlar. İlk kurulduğu zaman 40 dönümlük büyük bir arazi üzerine yayılan konakta 4 yüzme havuzu ve koşu pisti bulunuyordu. Ağaçlarla kaplı Altunizade'de pek çok tüberküloz hastasının çekinmeden konağa gelip oda istedikleri ve bu isteklerinin geri çevrilmediği güçlü bir rivayettir. Zaman içinde yıpranan köşk 1955 yılında sahipleri tarafından boşaltıldı. Kırk yıl boyunca boş kalan konak 1994 yılında STFA tarafından satın alındı, ancak restorasyona başlanamadı. Bakımsızlıktan iyice yıpranan Altunizade köşkü İsviçre Hayat Sigorta tarafından 2002 yılında satın alınınca kaderi bir kez daha değişti. Şirket restore ettiği bu tarihi binaya 2004 yılında merkezini taşıdı. İsviçre Hayat Sigorta Murahhas üyesi Erdoğan Sergici şirketlerinin kurulduğu günden beri tarihi konaklarla iç içe yaşadığını söylüyor. "Şirketimizin kurulduğu yer yine Altunizade'deki Behiç Bey konağı. Bir süre sonra Behiç Bey konağına sığmayan şirketimiz yeni bir arayışa girdi. Birkaç bina değiştirdikten sonra nüfusumuzun da artmasıyla konak yaşantısına geri dönmeye karar verdik. Arsa STFA'dan 1.2 milyon dolara alındı ve inşaatı 10 trilyona mal oldu."
İki Yıl Sürdü Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün konak şeklinde yapılmasını şart koştuğu binanın inşaatı Asuman Divan tarafından iki yılda tamamlandı. Erdoğan Sergici binanın yapımında Altunizade Konağının mimari konseptini aynen uyguladıklarını belirtiyor. "Ancak aşağı doğru binayı genişletme izni olduğu için aşağıya 3 kat inildi. Aşağıya eklenen bu katlar üst bölüme uygun ama modern şekliyle yapıldı. Mimari konsept aynen korundu. Merdivenler, duvar kaplamaları, kapı ve pencere detayları orijinaline uygun olarak tekrar yapıldı." Böylesine köklü bir tarihi olan konağı aslına uygun inşa edip bu tarih varlığımızı korumaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Sergici köşkün çevresindeki yapıları da eski durumuna getirmek camii, hamam ve çeşmeleri aslına uygun şekilde yeniden yapmak istediklerini söylüyor: "Yap işlet devret modeli ile binaları yıkıp tekrar yapacağız. Bunun için Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduk ama hala bir cevap alamadık. Özellikle karşımızdaki terkedilmiş hamamı kültür merkezi yapmak istiyoruz. Ancak işlemeyen bürokrasi yüzünden projenin yolu tıkanmış durumda" Altunizade Konağı 136 yıl sonra yeniden doğdu. Elbette ünlü konuklarının şairlerin, ressamların ve sanatçıların anılarıyla...
Cenk Ertekin
|
|
|
|
|
|
|
|
|