Osmaniye'nin bile tesellisi var
Dün 'demokrasiyi yüceltme ayinleri' üstüne tartışma açarak, seçim balonunu üfürük ile doldurmuş olanlara iğnenin ucunu göstermek suretiyle mütevazı bir 'amme hizmeti' gerçekleştirmeye çalıştım. Bugün de aynı gayeyle mümkün olduğu kadar fazla sayıda 'siyasi eğilim' için 'teselli kalemleri' arıyorum. Teselli herkese lazım ve mümkün! Her hezimet için bir 'kıvırma payı' vardır! Her zaferi küçümsemenin bir yolu bulunur. Onun için, tartışmasız galip görünen iktidar partisi bile teselli ihtiyacından münezzeh değildir! Karadeniz'de Trabzon ve Ordu'yu kaybetmek, Rize'de yüzde seksenlik bir Erdoğan fırtınası varken bir zamanların ANAP'ı kadar 'mesut' sonuç çıkarmak, iktidar partisi için herhalde teselli gerektiren bir manzaradır. Yine böyle bir rüzgara rağmen Rize'nin Pazar ilçesinde CHP'nin kazanması da, onca istatistik arasında altı kırmızıyla çizilecek bir noktadır. Tabii ki 'teselli külliyatı'nda en parlak sayfalar iktidar partisine layık.. Nitekim Rize'de Baykal'a bir ilçe kaybedilmiş ama ondan 'kale merkezi' Antalya alınmış.. Trabzon'un yerine de Gaziantep düşürülmüş.. Uzatmaya gerek yok, iktidar teselli zenginidir. Üstelik, cüceler diyarındaki dev misali, bu zenginlikle mest olarak Erdoğan karizmasından kendisine pay çıkarıp aynaya gurur şehvetiyle bakan ve kendisinde 'kadı kızındaki kadar bile kusur' görmeyen 'AK' kahraman sayısı da hayli çoktur. Ana Muhalefet'e gelince çok sıkı 'teselli kalemleri' bulmakta zorlanacağımı sananları yanıltacağım! Yaygın kanaatin aksine CHP bu seçimde Baykal ile övünmeye devam edecek kadar güçlü 'teselli' gerekçelerine sahip bulunmaktadır. İşte Baykal'ın ağzından çıkası birkaç cümle ile büyük CHP tesellisi: -Ağaç niye ağlar bilir misiniz? Ah, neyleyim ki beni kesip doğrayan baltanın sapı kendi özümden.. Yaa, ağaç böyle ağlar.. Bizden bilinen Karayalçın olmasaydı CHP bu kadar mı oy alırdı? Hem etnik siyasete alet oldu, hem de sosyal demokratların oylarını böldü.. İhanet bu kadarla kalsa gene iyi! Türkiye'nin sözde sosyal demokrat geçinen yazar çizer takımı da iktidar partisinin yelkenine üfürüp durdu. Bütün bu olumsuz şartlara rağmen CHP üstüne düşen görevi yapmıştır! İster kabul et, ister etme; Baykal 'başarısız olduk, bedelini ödemek üzere istifa ediyorum' dememek için yeteri kadar teselli bulabilir. (Bu etkin savunma mekanizmasına rağmen 'ille de istifa ediyorum' deyip bir kongre daha yaparak koltuğunu tazeleme yolunu da seçebilir.) Eleğin üstünde kalan diğer iki parti, DYP ve MHP de, kendilerini galip zannetmelerine yetecek kadar ehven bir yenilgi almışlardır. Özellikle DYP, hem iktidara, hem de komşu zeminde siyaset yaptığı MHP'ye karşı gerçekten çarpıcı bir teselliye sahiptir: -Elazığ'ı söküp aldık, Genel Başkanımızın şehrinde başka horoz öttürmedik! Tesellinin en vurucu yanı da şu: -Bir de MHP'ye bakın.. Bizimle yarıştıklarını sanıyorlar ama daha Genel Başkanları'nın vilayetinde bile seçimi almayı beceremediler! Peki MHP'nin buna karşılık sarılacağı bir teselli yok mu? Öyle ya; DYP'nin üstüne parmak bastığı Osmaniye'deki kayıp çok ayıp! 3 Kasım'da üstünden silindir geçmiş gibi görünen MHP'de bazı kadrolar canla başla çalışmış, özellikle seçime başkan olarak giren il ve ilçelerdeki adayların etrafındaki partililerin muazzam gayretleri ile beklenmedik bir toparlanma hissedilmiş ama gelin görün ki, Kurultay'dan ezici zaferle çıkan Genel Başkan kendi ilinde bile seçimi kazanamamış! Sahi yok mu bunun bir tesellisi? Olmaz olur mu efendim?! 'Meşruiyet içinde çare tükenmez' şeklindeki o ünlü 'buba-sözü' ile paralel bir başka yargı daha vardır: -Mecburiyet altında teselli bitmez! Eğer bir teselli üretmeye mahkum isek, MHP için de buluveririz: -İktidar partisi bütün devlet imkanlarını kullanarak seferberlik uyguladığı halde oyumuzu artırdık. Dört ilde belediye başkanlığını aldık. Birçok önemli ilçede çok çok anlamlı zaferler elde ettik.. Mesela 1999'da 'MHP ile hükümet ortaklığını içime sindiremiyorum' diyen Rahşan Ecevit'e sözünü yalattık, ilçesi Şebinkarahisar'da seçimi kazandık! Görülüyor ki fazla zahmete katlanmadan herkesi teselli zengini yapmak mümkün.. Saadet Partisi ve Genç Parti'yi bile! Hatta zorlarsak ANAP'ın teneşirdeki halini dahi yeniden doğuş gibi gösterebiliriz. Siyaset değil mi, uydur uydur söyle!
|