Yaşam

"Yuva yıkmadım"

Giriş Saati : 31.03.2009 10:02
Güncelleme : 31.03.2009 20:58

Borsacı eşi Murat Aysan'ın, ilişkilerinin ortaya çıktığı dönemde evli olması nedeniyle 'yuva yıkan kadın' olarak suçlanan oyuncu Nur Aysan: Bana o gözle bakanlara 'Kimseyi ayırmadım, suçsuzum' diye bağırmak istiyorum.....

'Aşk-ı Memnu' dizisinde, iki güzel kız kardeşten Peyker'i canlandıran Nur Aysan, oyunculuk macerasını, borsacı eşi Murat Aysan'la tanışma hikayesini ve evliliğini Cosmopolitan dergisine anlattı.

Bir yıllık evli olan oyuncu, tanıştığı dönemde eşinin evli olması nedeniyle basında çıkan 'yuva yıktı' haberleri karşısında sessiz kaldığını söyledi ve ekledi: "Çünkü eşimin, ilk eşinden olan oğlu Doruk'un etkilenmesini hiç istemedim..."

MODA OKUYORUM

* 'Aşk-ı Memnu'nun çekimleri yüzünden kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Aslında çekimler o kadar yoğun değil. Benim rolüm diğerlerine göre daha az olduğu için dört günde işim bitiyor. Zamanım olmamasının asıl sebebi Haliç Üniversitesi'nde Moda Tasarım bölümünde okuyor olmam.

* Ekonomi spikerliği yapıyordunuz bir dönem. Moda tasarımı okumak nereden çıktı?
Daha önce üniversiteyi yarım bırakmıştım. SkyTurk'te ekonomi spikerliği yaparken, eşimin ısrarlarıyla üniversite sınavına tekrar girdim. Kazanınca spikerliği bırakıp okula başladım. Seçtiğim bölümü sorarsanız, annemden kalan bir heves diyebilirim. Annem de modacıydı ama evlendikten sonra mesleğini yapamamıştı.

BENİ EŞİM KEŞFETTİ

* Peki ya oyunculuğa başlamanız nasıl oldu?
Okulla birlikte bir iş daha yapacak vaktim vardı. Eşime 'Çalışmadan olmayacak, ne yapabilirim?' dedim. O da beni arkadaşı Esra Akkaya'nın cast ajansına götürdü. Oyunculuk başta bir hobiydi benim için ama zamanla çok sevdim. Daha sonra bu konuda eğitim almaya başladım.

* Eşiniz sizi neden oyunculuğa yönlendirdi?
Esnek saatleri nedeniyle okulla beraber yürüyebilecek bir işti. Yeteneğim olduğuna da inanıyordu.

* Okul bittikten sonra size mesleğiniz sorulunca ne diyeceksiniz? Hepsiyim! Spiker değilim artık, onu söylemeyeceğim. Şu anda oyuncuyum, okul bitince oyuncu ve modacı olacağım.

* Eşinizle tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Ekonomi spikerliği yaparken, İMKB binasından yayın yapıyorduk. O şekilde tanıştık. Onu gördüğümde 'Allah'ım ne harika bir şey böyle!' demiştim. Ama bu etkilenme sadece düşünce olarak kaldı. Uzun süre arkadaş kaldık.

* O dönem eşiniz evli miydi?
Evet ama boşanma aşamasındaydı. Benim de o dönem sıkıntılı giden bir ilişkim vardı ama hep 'düzeltirim' diyordum. O dönemlerde arkadaş olup birbirimize destek olduk.

* İlk itiraf kimden geldi?
Ondan! Şöyle ki; ben erkek arkadaşımdan ayrıldıktan sonra uzun süre hayatıma hiç kimseyi sokamadım. Murat bu duruma üzülüp bana; 'Nereye kadar yalnız kalacaksın, bak seninle ilgilenen birçok erkek var, neden denemiyorsun?' diyordu. Arkadaşız ya... Ben de onu dinleyip birkaç kişiyle buluştum. Hiçbir şey olmadı tabii. Murat sonra 'Ben ne yaptım ya!' demiş kendi kendine. Bu durum onun bana olan hislerini anlamasını sağlamış.

* O sırada eşiniz boşanmış mıydı?
Evet, tabii.

* Basında sizi yuva yıkmakla suçlayan haberler çıkmıştı. Neden kendinizi savunmadınız ve sessiz kaldınız?
Verecek cevaplarım vardı ama veremezdim... Çünkü arada yıpranmasından çok korktuğum, benim için çok önemli olan bir çocuk var; Doruk. Eşimin ilk eşinden olan oğlu. Dolayısıyla bu acı verici suçlamayla tek başıma savaşıyorum. Üzüntümü içime atıyorum ve kimseye mal etmemeyi tercih ediyorum. Ama insanların bana soru işaretleriyle baktıklarını gördüğümde içimden 'Kimseyi ayırmadım, yuva yıkmadım' diye bağırmak geliyor.

EŞİMİN İLK TEKLİFİNİ MAHVETTİM!

* Eşiniz size çok sürpriz yapar mı?
Evet ama o sürprizleri hep mahvederim! Evlenme teklifini anlatayım. Bir gün The Plaza Otel'e Erol Evgin'i dinlemeye gittik. Erol Evgin 'Bu şarkıdan sonra bir evlenme teklifi bekliyorum!' diye anons yaptı. Ben de Murat'ın bana evlenme teklif edeceğini anladım. Heyecanlanıp tuvalete kaçtım!

* Gerçek evlenme teklifi nasıl oldu?
Ritz Carlton'a müzik dinlemeye gittik. Programdan sonra Murat beni asansöre bindirdi ve gözlerimi kapattı. Gözlerimi açtığımda yukarı çıkmıştık. Bir odaya mumlardan yol yapmış, odayı çiçeklerle doldurmuştu. Eşime daha önce 'Bana siyah gül getiren erkeğin teklifini kabul ederim' demiştim. Baktım siyah gül ve üzerinde 'Benimle evlenir misin?' yazan bir yüzük kutusu! Tam o anda içeri gitar çalan bir çocuk girdi. Muhteşemdi.

ARAMIZDA DİZİDEKİ GİBİ EVLİLİK SÖZLEŞMESİ YOK!

* Eşinizin yatırımdaki uzmanlığını sizinle de bağdaştırabilir miyiz? Güzel ve yetenekli bir kadınsınız. Siz de onun yatırımlarından biri misiniz?
Bana yatırım gözüyle baktığını sanmam. Ama yetenekleri tahlil etmek konusunda iyidir. 'Burası değerlenecek' dediği arsalar gerçekten birkaç yıl sonra değerini katlıyor. Bana da oyunculuk konusunda yatırım yapmış olabilir ama yatırım gözüyle bakmış mıdır bilmiyorum. (gülüyor)

* 1 yıllık evlisiniz. Gerçek evliliğin dizide yaşadığınız evlilikten ne farkı var?
Evlilik doğru kişiyle olduğu zaman güzel. Dizidekinden en büyük farkı; arada evlilik sözleşmesi olmaması! Ailelerin istememesi gibi bir durum da yok! Ama şöyle bir benzerlik var; ben dizide eşimi çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Gerçek hayattaki eşim de benim için en doğru kişi.

Yayın tarihi: 31 Mart 2009, Salı
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/03/31//haber,5BA6ACE7F7A7497FA07CA8654211F9DD.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.