kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Mart 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Üç revizyon

"Halk tonunu çok iyi ayarlanmış bir ikazda bulundu; dikkate almazsak daha kötüsüyle karşılaşırız..."
Sözün sahibi Başbakan Tayyip Erdoğan'a yakın isimlerden biri; Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan ...
Ancak bu düşüncede olan tek Arslan değil.
Yakın zamana kadar partinin ikinci adamlığı yürüten Adana Milletvekili Dengir Mir Fırat da aynı görüşte...
O da birçok arkadaşı gibi beklentisini net ortaya koydu:
"Hükümet ve parti yönetiminde büyük değişimin zamanı geldi. Altı yıldır aynı isimlerle yola devam ediliyor. O kişi görevinde ne kadar iyi olursa olsun, yorgunluk, bıkkınlık, yönetim körlüğü olmamasının imkânı yok. Değişim şart..."

Bütçede de revizyon
İlginç olan revizyon beklentisinin kabine ve parti yönetimine de hâkim olması.
Hatta revizyonun Bakanlar Kurulu ile sınırlı kalmayıp; parti yönetimini ve teşkilatı da geniş kapsamlı olarak içine alması.
Bir de bütçe ile birlikte ekonomi yönetiminde ciddi bir revizyon yapılması.
Yapılacak bu üç revizyon, her ne kadar hâlâ açık ara birinci parti olsa da seçimden oy kaybederek çıkan AK Parti'de yeniden yükseliş sürecini getirir mi?
Partinin etkin isminin şu sözü dikkat çekici:
"Bu seçim sonucu milletvekili genel seçimine yansırsa işimiz zor olurdu; herkesin bundan böyle bu oranlara bakarak ilindeki durumu değerlendirmesi gerekir..."
Başbakan Erdoğan'ın da önceki gün seçim sonucunu yorumlarken yaptığı vurgudan yola çıkarsak bu üç revizyonun olacağı kesin.
Bütçe ile ilgili olan hemen hayata geçirilse de diğer ikisi Mayıs ayından önce beklenmemeli.

MHP
ile uzlaşı zor
Peki, seçim sonucu iktidar gibi diğer partilerde de revizyon getirir mi?
Bu seçimin galibi MHP'de bu yönde bir gelişme beklenmemeli.
MHP'deki değişim, ancak parlamentodaki tavrında olabilir.
MHP geçmişte olduğu gibi Meclis'te iktidar partisi ile uzlaşı içinde olmaz.
Hatta ele geçirdiği belediye meclisi üyeliklerini de kullanıp, AK Partili belediye başkanlarının üzerine çok daha fazla gider.

Akrabaların oyu CHP'ye
CHP'ye gelirsek...
Ana muhalefetteki hedef, İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin örneği ile ortaya çıkan; Mersin, Aydın, Giresun, Trakya ve Antalya'da da sonuç getiren örgütlenme modelini Anadolu'ya yaymak.
CHP, liderlik kavgasına girmeyip, tepe ile uğraşmak yerine bünyeye yönelik bu modele dönerse Anadolu'da da, varlık gösteremediği Güneydoğu'da da kazançlı çıkacağı kesin...
Çünkü, Güneydoğu'daki birçok ilde yüzde 1-2 oranında oy alan CHP, bu illerdeki insanların akrabalarının yoğun olarak yaşadığı İstanbul'da Kartal, Maltepe; Ankara'da Mamak, Yenimahalle'de ciddi oy patlaması yaptı.
Benzer durum Mersin, Antalya ve İzmir'de Güneydoğu kökenli seçmenin yaşadığı yerlerde de görüldü.
Bu da gösteriyor ki CHP Güneydoğu'ya yönelik yeni bir açılıma girerse karşılığını alacak; DTP'ye giden oylarının bir kısmını evine döndürecek.

Siyaset uçağı
Seçim sonrası örgütlenmeyi bekleyen yeni oluşumcular ne yapacak?
Abdüllatif Şener, "Bu sonuçlar halkın erken genel seçim istemediğini ortaya koydu" deyip ekledi:
"Vatandaş yeni arayışa girmiş; gidecek yer arıyor. Nisan sonunda partimizi kurarız..."
Merkez sağın önemli ismi Mehmet Keçeciler ise dün ilginç bir benzetmede bulundu:
"ANAP'ta bizim de başımıza geldi; demokrasi kulesi, siyaset uçağını bir kez inişe geçirdi mi pist pas geçilemiyor..."
Bu sonuçlara göre 2011'den önce olması zor görünen seçimden kimin haklı çıkacağı da ancak o tarihte anlaşılacak...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın