kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Gazze'de yaşayan herkesin avukatlığına soyundum''

AA
Giriş Saati : 05.03.2009 09:25
Güncelleme : 05.03.2009 20:31
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Irak'tan çekilmesiyle ilgili olarak, ''Biz bu çekilme olayına olumlu bakarız, sadece askerin çekilmesi olayına, ama araç, gereç, mühimmat olayına gelince, o farklı bir olay. Onu birbirine karıştırmayalım'' dedi.

''24'' televizyonunun ''Açık Görüş'' programına katılan Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerine ilişkin ''Hissiyatınız, ölçümleriniz nedir? Birtakım anketler de çıkmaya başladı'' sorusu üzerine, bugüne kadar ziyaret ettiği 25 ilde toplantılar, mitingler düzenlediğini ve bazı açılışlar yaptığını anlattı.
Mitinglerde 22 Temmuz'a göre çok daha büyük katılımlar olduğunu, yollarda ''mini mitingler'' yaptığını kaydeden Erdoğan, siyaseten balkonların, pencerelerin ve cadde kenarlarının diline önem verdiğini ifade etti.

''Bunu neye bağlıyorsunuz'' sorusuna karşılık Erdoğan, AK Parti İktidarı'nın güven ve istikrarı koruduğunu, dış politikadaki duruşlarının da halk üzerinde çok önemli etki meydana getirdiğini bildirdi.
İşsizlik sorununun sık sık gündeme getirildiğini, muhalefetin işsizliği gidermeye yönelik önerilerinin ''ciddi bir yanı olmadığını'' kaydeden Erdoğan, ''Şu söylenen para dahi ortaya konsa, burada siz yine işsizliğin önünü alamazsanız. Kalkıp da 12.3 oranını sıfırlayamazsınız. Böyle bir şey yok'' şeklinde konuştu.

Halkın ''Sen beni temsil edebilecek misin?'' sorusuna yanıt aradığını kaydeden Erdoğan, ''Bu noktada da tek güvendiği iktidar şu anda AK Parti İktidarı'dır. Biz onu görüyoruz'' dedi.
''Bir başarı çıtanız var mı? Hangi sonucu başarısızlık olarak görürsünüz?'' sorusu üzerine Erdoğan, bununla ilgili daha önce bir açıklama yaptığını, ''Eğer partim ikinci olursa siyaseti bırakırım'' ifadesini kullandığını hatırlattı.

Erdoğan, bu konuda bir rakam veremeyeceğini, ancak partisinin bu seçimlerden yine birinci parti olarak ve güçlenerek çıkacağını vurguladı.

''CHP lideri Deniz Baykal için başarı ya da başarısızlık ölçüsünün ne olacağı?'' şeklindeki soru üzerine Erdoğan, her partinin birinciliğe oynaması gerektiğini söyledi.
Baykal'ın, zaman zaman ''Partisinin Cumhuriyet'ten daha eski olduğu'' sözlerini kullandığını, hatta yeri gelip ''Atatürk'ün üzerinden siyaset yaptığını'' söyleyen Erdoğan, ''22 Temmuz seçimlerinden sonra bir süre kamuoyunun önüne çıkmayan Baykal'ın, 30 Mart'ta televizyonlara çıkıp çıkmayacağını merak ettiğini'' dile getirdi.

''DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA AK PARTİ BİRİNCİ''

Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti'nin birinci parti olduğunu savunan Erdoğan, bölge halkının kendilerine büyük güven ve umut duyduğunu, o umut ve güveni Diyarbakır meydanında gördüğünü ifade etti.
AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayının seçilmesi halinde, büyük bir kentsel değişim ve dönüşüm yaşanacağını, buradaki halkın yaşam tarzına katkısı olacağını anlatan Erdoğan, merkezi yönetim olarak bu ile eğitim, sağlık, adalet, emniyet, tarım gibi alanlarda büyük yatırımlar yaptıklarını söyledi.

''DTP'li belediyenin kaynaklarını kıstınız mı?'' sorusuna, ''Asla, katiyen'' yanıtını veren Erdoğan, şunları söyledi:

''DTP'liler çok çirkin birşey yapıyorlar. Mesela bir tanesi dün Van'da yapılmış, ahlaki değil. Bunu ben özellikle Güneydoğulu ve Doğulu kardeşlerime, Kürt kökenli vatandaşlarıma buradan duyurmak istiyorum. Ve bu zat milletvekili. Ben diyorum ki 'bölücü terör örgütü bizim yatırımlarımızı engelliyor.' Hastaneye giden polisimin, askerimin, af edersin araçları durduruluyor, kimlik soruluyor ve taciz ediliyor. Çünkü benim yanıma tacize uğrayan bir polis eşi geldi. Terör örgütü tarafından evi basılmış. O kalkıyor ne diyor biliyor musun? 'Başbakan, (Van halkı polise, askere saldırdı) dedi' diyor. Bu kadar, böyle yalanın daniskası olmaz. İnsani olmayan bir yaklaşımla bu ülkenin başbakanına iftirada bulunmak olmaz. Kalkıp, 'bizim şu kadar paramızı kesti' de diyemez.''

''Bölgeye yapılan yatırımların yüzde 60'ının güvenliğe gittiği'' iddialarının da doğru olmadığını bildiren Erdoğan, ''Koskoca bir yalan. Ne alakası var? Bu paranın yüzde 60'ının güvenliğe gitmesi ne demek biliyor musunuz? Bir defa Milli Savunma Bakanlığının bizim bütçedeki yeri belli. Nasıl oluyor da sen yüzde 60'ını buraya kesiyorsun? Böyle saçma şey olur mu?'' şeklinde
konuştu.

TUNCELİ'DEKİ YARDIMLAR

Tunceli'deki yardımlarla ilgili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de Erdoğan, bunun, Valiliğin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ile ilgili inisiyatifi olduğunu ifade etti.

Valiliğin yoksul ve fakirlere ayni ve nakdi bu tür yardımlar yaptığını, bunların ilçelerde kaymakamlarca yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, ''Belediye başkanları, il ve ilçe müftüleri, oranın kanaat önderleri, il genel meclisinden üyeler bu heyetlerin içindedir. Bunlarla oluşturulmuş olan yönetimlerle bunlar teşvik edilir ve bu dağıtımlar yapılır'' dedi.

''Sizin partinizin bir yönlendirmesi...'' denilmesi üzerine de Erdoğan, ''Yakından uzaktan alakası yok. Bakın, ben mesela bütün samimiyetimle söylüyorum; buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtılması olayını gazetelerden öğrendim. Onlara zaten verilmiş bir yetki. Erzak dağıtır, bunları dağıtır. Vakıf bu. Yaptığı iş bu'' diye konuştu.

Erdoğan, YSK'nın Tunceli konusundaki kararına ilişkin de İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüştüğünü, olayı araştırmak üzere bir müfettişin görevlendirildiğini bildirdi.

DAVOS ZİRVESİ

''Davos sürecinden sonra neler gelişti?'' şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, ''Davos olayı çok farklı bir olay. Davos olayı, o gün orada gelişmiş olan bir olay, ama sürecin içerisinde bir Gazze olayı var. Gazze katliamı var. Bu katliam karşısında her şeyden önce insani özelliğimle o işe duyarsız kalmam mümkün değildi'' dedi.

Olayın ardından bir çok diyalog olduğunu, ABD'deki bazı kişilerden mektuplar geldiğini, bunlara yanıt yolladığını, yine aynı ülkeden bir senatör ile görüştüğünü anlatan Erdoğan, aynı hassasiyeti Gürcistan konusunda da gösterdiklerini belirtti.

''Hamas'ın avukatlığına soyunduğu'' değerlendirmesinin de doğru olmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Ne alakası var canım? Ben Gazze'de yaşayan herkesin avukatlığına soyundum'' şeklinde konuştu.
Türkiye-Ermenistan ilişkileri ile bir soruya Erdoğan, ''Bizim atacağımız adımlarda, kesinlikte anlayışımız, yaklaşım tarzımız Azerbaycan ile paralel bir politikayı sürdürmektir. Azerbaycan'a ters bir politikayı sürdüremeyiz. Bugüne kadar bunu böyle getirdik, bundan sonra da böyle götüreceğiz. Bundan herhangi bir sapma olmaz'' karşılığını verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye'yi ziyaret edeceği, ABD'nin Irak'tan çekilirken Mersin, Taşucu ve İncirlik üssünün kullanımının gündeme gelebileceği hatırlatılarak, ''Bu konuda bir öngörünüz var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Biz bu çekilme olayına olumlu bakarız, sadece askerin çekilmesi olayına, ama araç, gereç, mühimmat olayına gelince, o farklı bir olay. Onu birbirine karıştırmayalım'' dedi.

Irak halkının da bunu istediğini, Türkiye'nin de buna olumlu bir yaklaşımda bulunmasının önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, mühimmat konusunun ayrı bir konu olduğunu vurguladı.

İşin kapsamı, ne olacağı ve ne zaman olacağının önem taşıdığını belirten Erdoğan, ''Çekilmeyi teşvik ediyorsunuz yani...'' denilmesi üzerine, ''Olumlu bakıyoruz yani, olumlu bakıyoruz. Şu anda resmi noktada talepler geldiğinde de... Görüşmeler filan yapılıyor, öyle bir şey olacak. Daha kesin bir şey gelmiş değil'' diye konuştu.