kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Dolar 1.76'yı gördü, borsanın kaybı yüzde 4'ü geçti

SABAH İNTERNET
Giriş Saati : 05.03.2009 08:41
Güncelleme : 05.03.2009 20:31
Yeni Haber
Bankalararası piyasada dolar 1.7600 TL ile ABD'nin Irak'ı işgal ettiği döneme denk gelen Mart 2003 seviyesine yükseldi.

Bir bankanın döviz işlemcisi "Önemli seviyelerin kırıldığını gördük. GM ile ilgili gelişmelerle başladı ama şimdi stop-loss alımları etkili" dedi.

General Motors, ABD sermaye piyasaları düzenleme komisyonuna (SEC) yaptığı başvuruda şirketin mali yeterliliği olan bir kuruluş olarak faaliyetine devam etme konusunda önemli endişeleri olduğunu açıkladı.

İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1.75 TL, euro'nun satış fiyatı 2.1930 TL oldu.

Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1.7450 TL'den alınan dolar 1.7500 TL'den satılıyor. 2.1870 TL'den alınan euro'nun satış fiyatı ise 2.1930 TL düzeyinde bulunuyor.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1.7270 TL olan dolar, güne 1.7350 TL'den, 2.1710 TL olan euro 2.1650 TL'den başlamıştı.

BORSA'DA GÜNLÜK DÜŞÜŞ YÜZDE 3,78 OLDU

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 3,78 oranında değer yitirdi.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 748,29 puan düşereK 23.035,95 puandan kapandı.

Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer kaybı yüzde 3,15 oldu.
İlk seanstaki 156,42 puanlık düşüş dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 904,71 puan geriledi.

Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 3,78 düşüş gösterdi.

UZMANLAR NE DÜŞÜNÜYOR?

Garanti Bankası Döviz Masası Yöneticisi Kuyumcuoğlu: ''ımf anlaşması yapılmadıkça dolar yukarıya doğru hareketlerde kırılganlığını koruyacaktır''

Garanti Bankası Döviz Masası Yöneticisi Hakan Kuyumcuoğlu, IMF anlaşması yapılmadıkça doların yukarıya doğru hareketlerde kırılganlığını koruyacağını belirtti.

Hakan Kuyumcuoğlu yaptığı açıklamada, şimdiye kadar dolar-TL üzerindeki koruma kalkanının faiz olduğunu belirterek, dolardaki yükselişin faizler çok aşağı indiği için beklenen birşey olduğunu söyledi.
Kuyumcuoğlu, sadece Türkiye'de değil, diğer gelişmekte olan ülkelerin döviz piyasalarında da bir atak olduğunu ifade ederek, ''Macaristan parası, Güney Afrika parasında da bir atak var. Zaten gelişmekte olan piyasalarda bir atak olması bekleniyordu. Bu başlangıç olabilir. Teknik olarak 1,7500'in üzerinde kapattığı takdirde 1,8400-1,8600 seviyesini de test edebilir. Önümüzdeki 2-3 hafta içinde...'' diye konuştu.

Piyasaların iyi haberlere ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Kuyumcuoğlu, ''Bu iyi haberler nedir? IMF anlaşması olabilir. Yurt dışı piyasalarda bir düzelme beklenebilir. Bugünkü hareketin başlangıcı zaten yurt dışı piyasalardaki kötüleşme ve General Motors'un iflas istemi ile ilgili haberlerdir'' dedi.

Yurt içinde ise IMF anlaşmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Kuyumcuoğlu, IMF anlaşması yapılmadıkça doların yukarıya doğru hareketlerde kırılganlığını koruyacağını belirtti.

Turkısh Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay: ''Dolardaki yükseliş hareketi devam etse de kalıcılık arz etmiyor''

Turkish Yatırım A.Ş Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay, dolardaki yükseliş hareketi devam etse de kalıcılık arz etmediğini belirtti.

Uskuay, dövizde yaşanan yükselişte Doğu Avrupa kaynaklı yaşanan endişelerin etkisi olduğunu söyledi.

Uskuay, ''Dolardaki yükseliş hareketi devam etse de kalıcı olacak bir yükseliş olmayacaktır, kalıcılık arz etmiyor. Çünkü dolardaki yükseliş Türkiye'deki iç sebeplerden değil Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler grubu içinde yer almasından kaynaklanıyor. Grup riski taşıyor'' dedi.

İMKB'nin yurt dışı piyasalardan oldukça farklı olarak yatay ve sıkışık seyir izlediğine işaret eden Uskuay, bu sıkışık seyrin bozulmasının da beklenmediğini, ancak 23 bin 200 seviyesinin kırılması durumunda Borsada düşüş yaşanabileceğini kaydetti.

Borsa Uzmanları Derneği eski Başkanı İsmail Tavlı da dövizde ve borsada sıcak bir gün yaşandığını, bunun da yurt dışı piyasalardan kaynaklandığını ifade ederek, ''Özellikle otomotiv sektörü ile ilgili yapılan spekülasyonlar, GM ile ilgili yapılan spekülasyonlar mali piyasaları da etkilemiş, bunun yansıması olarak ülkemizde borsada düşüş, dövizde yükseliş sonucunu doğurmuştur. Sıkışık ve aşağı doğru seyir devam edecek gibi gözüküyor'' şeklinde konuştu.

A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar: ''Buraların geçilmesi ve merkez bankasından herhangi bir müdahale gelmemesi durumunda, hızlı biçimde 1,8500 seviyelerine ulaşabiliriz''

A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, dövizdeki yükselişe ilişkin olarak ''Buraların geçilmesi ve Merkez Bankasından herhangi bir müdahale gelmemesi durumunda, hızlı biçimde 1,8500 seviyelerine ulaşabiliriz'' değerlendirmesinde bulundu.
Salar, aslında gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değer kaybettiğini belirterek, ''Bu sefer satış, Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin, para birimlerine yönelik geldi'' dedi.

Son dönemde TL'nin daha kötü fiyatlanmaya başladığını ve TL'nin değer kaybının ivmelenmiş gibi gözüktüğünü dile getiren Salar, ''Buraların geçilmesi ve Merkez Bankasından herhangi bir müdahale gelmemesi durumunda, hızlı biçimde 1,8500 seviyelerine ulaşabiliriz'' dedi.

Salar, şu anda artık 1,7000'ın destek gibi gözüktüğünü, kısa vadede 1,7000 seviyesinin altına TL/dolar kurunu indirecek herhangi bir yeni gelişme bulunmadığına işaret etti.

Murat Salar, ''1,7500'ın üzerine çıkarsak, 1,8500. Orası da geçilirse, 2,0000 seviyeleri gündeme gelebilir. Merkez Bankasının burada alacağı aksiyon takip edilecektir. TL'nin hızlı değer kaybı, bir takım makro dengeleri de etkiler. Çok istenen bir durum olduğunu zannetmiyorum. Nasıl bir aksiyon alacakları önemli'' diye konuştu.

Merkez Bankasından gelecek hamlelerin bu trendi yavaşlatabileceğini ve IMF'le ilgili bir gelişme olursa, bunların piyasada TL'deki değer kaybını durdurabileceğine dikkati çeken Salar, şunları kaydetti:

''Çok hassas ve iyi yönetilmesi gereken süreçten geçiyoruz. TL'deki değer kaybının bir nebze olsun sakinleştirilmesi gerekiyor, hem piyasaya bir mesaj verilmesi gerekiyor. Ben, önümüzdeki dönemlerde Merkez Bankasının TL faiz indirimleri konusunda çok daha muhafazakar davranacağını tahmin ediyorum. Makro dengeleri çok bozmadan bir şekilde bu sürece müdahale edilmesi ve iyi yönetilmesi gerekiyor.''
Salar, şu anda General Motors'un iflas olasılığı olmasından dolayı piyasanın bozulduğu yorumu yapıldığını aktararak, ''Ama ABD borsası çok kötü durumda değil, 1,3 aşağıda. Kaç gündür yurt dışı iyiyken, Türkiye pozitif tepki vermiyordu, zaten gösteriyordu negatif anlamda ayrıştığımızı. Bence şu anda biz ABD'den ve diğer ülkelerden negatif anlamda son 3 gündür ayrışıyoruz. Türkiye daha kötü fiyatlanıyor son 3 gündür'' diye konuştu.

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toguç: ''Avrupa ve doğu avrupa'da bankacılık sektöründeki problemler doların tekrardan güvenli liman olarak görülmesine neden oluyor''

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toguç, Avrupa ve Doğu Avrupa'da bankacılık sektöründeki problemlerin, doların tekrardan güvenli liman olarak görülmesine neden olduğunu söyledi.

Toguç, serbest piyasada doların yükselişine ilişkin yaptığı değerlendirmede, dolarda bugün hızlanan yukarı yönlü hareketliliğin, yurt içi olaylardan kaynaklanmadığının altını çizdi.

ABD dolarının diğer para birimlerine karşı değer kazanma sürecinde olduğuna işaret eden Toguç, içeride dolardaki hareketliliğin en önemli nedeninin bu olduğunu söyledi.

Avrupa bankalarının 2 trilyon dolara yakın açığı olduğunu belirten Toguç, ''Avrupa ve Doğu Avrupa'da bankacılık sektöründeki problemler doların tekrardan güvenli liman olarak görülmesine neden oluyor'' dedi.

Türkiye'de Merkez Bankasının faiz indirimlerinin doların yükselmesinde önemli bir paya sahip olmadığı görüşünü dile getiren Toguç, olumsuz haberlerin gelmeye devam etmesi durumunda doların 1,80 TL'nin üzerine çıkmasının söz konusu olduğunu bildirdi.

Toguç, olumsuz haberlerin daha kısa sürmesi durumda ise doların daha alt seviyelerde kalabileceğini söyledi.

IMF ile anlaşma yapılmamasının bu süreçte önemli bir etkiye sahip olmadığını da belirten Toguç, ''İşin güzel yanı bonolarda faiz oranları herhangi bir yukarı yönlü hareket göstermiyor'' dedi.

Toguç, yıl sonu dolar kuru beklentilerinin 1,60 TL olduğunu, önceki yıllara göre ucuz doların görülmeyeceğini ancak 1,80'lerin üstünün beklenmediğini bildirdi.

GENERAL MOTORS DENETÇİLERİ, ŞİRKETİN FAALİYETLERİNİ SÜRDÜREBİLMESİ KONUSUNDAKİ ŞÜPHELERİNİ DİLE GETİRDİ

Öte yandan General Motors ile ilgili olumsuz haberler gelmeye devam ediyor. GM denetçileri, şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi konusundaki şüphelerini dile getirdi.

GM, ABD Sermaye Piyasası Kurulu'na (SEC) sunduğu 2008 yılı raporunda, küresel otomobil piyasasının toparlanacağı veya ciddi küçülme göstermeyeceği yönünde herhangi bir garanti olmadığı belirtildi.

GM, ABD hükümetinden 30 milyar dolara kadar kredi talep etti. Şirket, son 27 yılın en kötü otomobil satışlarının yaşandığı ortamda bugüne kadar 13,4 milyar dolarlık federal kredi kullandı.

ABD'li şirket, geçen 3 yıl zarfında 82 milyar zarar ederken, bunun 30,9 milyar doları 2008 yılında kaydedildi.

GM'nin operasyonlarda tekrar eden kayıplar, ortaklıkta bulunduğu işlerde verdiği açıklar ve yükümlülüklerini karşılamak için gerekli nakidi karşılamayabileceği gibi konular denetçilerin kaygılarının artmasına neden
oldu.

GM, raporda, geleceğinin hükümetten kredi almayı hak etmek için Şubat ayında sunduğu faaliyetlerini sürdürebilme planını başarıyla uygulamasına bağlı olduğu vurguladı.

Raporda, ''Herhangi bir sebepten dolayı başarısız olursak, artan kaygılarla devam edemeyebiliriz ve potansiyel olarak ABD İcra ve İflas Kanunu gereğince başvuruda bulunarak rahatlama yolunu seçmek zorunda kalabiliriz'' denildi.

Bunun da geçen yıl hızla düşen otomobil satışlarına son derece bağlı olduğu vurgulanan raporda, ''Küresel otomobil piyasasının düzeleceğine ya da daha fazla kötüleşmeyebileceğine dair herhangi bir garanti bulunmamaktadır'' ifadesi kullanıldı.