kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Türk Telekom'dan açıklama

Giriş Saati : 09.11.2008 18:19
Güncelleme : 09.11.2008 18:30
Yeni Haber
Türk Telekom ve Oger Telecom, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak ortak bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "Türk Telekom'un özelleştirildiği tarihten itibaren belirli aralıklarla gündeme getirilen ve yetkili merciler ile muhataplar tarafından daha önce de yanıtlanmış olan kurumumuza yönelik bazı asılsız iddialar, bir kez daha medya aracılığıyla kamuoyunun gündemine taşınmıştır. Türk Telekom'un adını siyasi tartışmalara karıştırarak, şirketimizin ticari itibarını zedelemeye yönelik bu iddialar sürekli tekrarlanarak kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir" denildi. 33 bini aşkın personel, binlerce bayi, iş ortağı ve servis sağlayıcısından oluşan dağıtım ağıyla ve yaygın bir altyapıyla Avrupa'nın 5'inci, dünyanın 13'üncü büyük sabit telefon operatörü olarak faaliyette bulunduğunu hatırlatan Türk Telekom, "Daha önce de defalarca yanıtlamış olmamıza rağmen, bu iddiaların cevaplarını bir kez daha kamuoyuyla paylaşmayı, tüm paydaşlarımıza karşı taşıdığımız sorumluluğun gereği olarak kabul ediyoruz. Bununla birlikte, halka açık bir şirket olmamız nedeniyle Sermaye Piyasası Kanunu çerçevesinde, şirketimizin sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi vermek, haber yaymak ya da yorum yapmanın hapis ve adli para cezası ile sonuçlanabilecek bir suç olduşturduğunu ve şirketimizin haklarını korumak için gerektiğinde yasal yollara başvurma hakkımızı kullanmaktan çekinmeyeceğimizi hatırlatırız" diye kaydetti.

Açıklamada Türk Telekom'un, faaliyet gösterdiği telekomünikasyon sektörünün düzenleyicisi kurumların yanı sıra halka açık bir şirket olması itibariyle Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (IMKB) da denetimine tabi olduğu ve bu çerçevede faaliyetlerini şeffaflık ilkesine bağlılıkla sürdürdüğü vurgulanarak şöyle devam edildi: "Bilindiği gibi, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesi, 2005 yılında özelleştirilerek Ojer Telekomünikasyon A.Ş. tarafından satın alınmıştır. Son derece şeffaf bir şekilde gerçekleşen bu özelleştirme süreci, uluslararası yatırımcıların yakından izlediği 'Acquisition Monthly' adlı yayın kuruluşu tarafından da birleşme ve devralmalar alanında 'Gelişen Piyasalarda Yılın İşlemi' ödülüne layık görülmüştür. Kurumlar Vergisi indirimi beklentisi, özelleştirme ihalesinin gerçekleştiği 2005 yılı Temmuz ayından daha önce de kamuoyunda tartışılan ve iş dünyasının yakından takip ettiği bir konu olup yetkili mercilerin beyanatlarıyla basına da sıkça yansımıştır.

Dolayısıyla söz konusu indirimden sadece Oger Telecom'un menfaat sağladığı iddiası gerçek dışıdır. Zira söz konusu vergi indiriminden Türkiye'de faaliyet gösteren tüm şirketler yararlanmıştır. Türk Telekom yönetim ve denetim organları, şirket ana sözleşmesi çerçevesinde genel kurul tarafından seçilmekte ve yine esas sözleşme ve ilgili mevzuat çerçevesinde verilen yetkilere uygun olarak görev yapmaktadır. Türk Telekom'un ortaklık yapısı 14 Mayıs 2008'de gerçekleştirilen halka arza ilişkin izahnamede belirtilmiş olup halka arz sonrasında İMKB'de yapılan alım-satımlardan bildirime tabi olanlar da ayrıca bildirilmiştir. Bu çerçevede, son durum itibariyle Türk Telekom hisselerinin yaklaşık yüzde 55,8'i Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'ye, yaklaşık yüzde 31,7'si ise T.C. Hazine Müsteşarlığı'na aittir, geriye kalan yaklaşık yüzde 12,5 oranındaki hisse ise İMKB'de işlem görmeye devam etmektedir."

Şirketin, ana sözleşmesi gereği, üç denetim kurulu üyesinden birini T.C. Hazine Müsteşarlığı'nın belirlediği, diğer ikisini ise Ojer Telekomünikasyon A.Ş.'nin belirlediği adaylar arasından seçildiği ifade edilen açıklamanın devamında şöyle denildi: "Ancak hissedarlar arası varılan mutabakat gereği Ojer Telekomünikasyon A.Ş. kendisine ait olan denetim kurulu üyesi atama hakkının T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından kullanılmasını belli bir süre için kabul etmiştir. Bu nedenle denetim kurulu üyelerinin tamamı T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen adaylar arasından seçilmiş ve T.C. Hazine Müsteşarlığı'nca atanmıştır. Bu çerçevede, Türk Telekom Denetim Kurulu Üyesi Sayın Efkan Ala, bu görevini T.C. Hazine Müsteşarlığı'nı temsilen sürdürmektedir. Şirketimiz Ana Sözleşmesi hükümleri ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 30. maddesi gereği T.C. Hazine Müsteşarlığı'nın şirketimizdeki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Ulaştırma Bakanlığı tarafından kullanılmaktadır. Sayın Abdullah Tivnikli ile Oger Telecom'un kurumsal ilişkisi 2005 yılı Şubat ayında Kuveyt Türk ile Oger Telecom arasındaki yatırım bankacılığı hizmeti çerçevesinde başlamıştır. Türk Telekom'un özelleştirilmesi sürecinde Kuveyt Türk Bankası, Oger Telecom'a finansal danışmanlık hizmeti veren konsorsiyum içerisinde yer almıştır. 01.01.2006 tarihinde taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince Sayın Abdullah Tivnikli, Oger Telecom'a yatırım, finansman ve yönetim konularında danışmanlık hizmeti vermektedir. Kendisinin bahsi geçen şirketlerde hissesi bulunmamaktadır. Dubai International Financial Center'a (DIFC) kayıtlı bir şirket olan Oger Telecom'un ortaklık yapısının DIFC'nin internet sitesinden öğrenilmesi mümkündür."

Türk Telekom'da tüm satın alma ve ihale süreçlerinin şeffaf ve iyi belirlenmiş ilkeler çerçevesinde yürütüldüğü belirtilen açıklamada, "Bu politikalar ve Türk Telekom insan kaynakları uygulamaları çerçevesinde, yönetim ve denetim kademelerinde görev alanlar ile üst düzey çalışanlara araç tahsis edilmektedir. Bu kişiler dışında araç tahsisi söz konusu değildir. Özelleştirme öncesinde olduğu gibi araç tahsisi, Türk Telekom Yönetim ve Denetim Kurullarına atama yetkisine sahip olan hissedarların temsilcilerinin kullanımı için oluşturulan araç havuzundan gerçekleşmektedir. Yönetim Kurulu üyelerinin yarıya yakınının yurtdışında olması nedeniyle önceki dönemlere kıyasla havuzdaki araç sayısı ve mevcut araçların kullanımı önemli oranda azalmıştır. Ulaştırma Bakanlığı temsilcilerinin araç kullanımına ilişkin husus Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından açıklanmış bulunmaktadır" diye kaydedildi.