kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
AYŞE ÖZYILMAZEL

Spacey'nin gülümsemesi ve dersi

Ah ve de vah! Bir kere daha anladık ki bizim buralarda vizyonlar dar, armut piş ağzıma düşçülük almış yürümüş. Şimdi şu oldu efendim; cumartesi günü festivalin gözbebeği Kevin Spacey 'master class' dersi verdi. Aslında amaç buydu yani. Spacey sinema öğrencileriyle bir araya gelip, Türk Sineması'nı konuşmak istemişti. Tabii salonda sadece öğrenciler yoktu. Şebnem Dönmez, Ali Sunal, Murat Han, Zafer Algöz, Levent Üzümcü gibi oyuncular da yerlerini almışlardı. Öğretmenimiz Kevin kafasına ters taktığı yeşil şapkası, lacivert tişörtü ve bol jeaniyle salona girdi.

KEVIN SİNİRLENDİ...

Hayatımda gördüğüm en acayip gülümsemeye sahip bu adam. Yahu bir gülümseme bu kadar çok şey anlatabilir mi? Hem alaycı, hem anlayışlı, hem meraklı, hem de gizemli olabilir mi? Olabilirmiş meğer! O gülümsemeyi bir ömür bıkmadan izleyebilirim. Neyse, ilk cümlesi şuydu: "Bana buradaki film endüstrisini anlatmanızı istiyorum buyurun!" Peki canım katılımcılarımdan pırtlayan ilk soru ne? "Önümüzde üç projeniz var, imdb.com'da okudum. Anlatır mısınız?" Kevin: "imdb'de okuduysanız muhtemelen doğru değildir!" Soran ısrarlı: "Siz çok önemli bir ikonsunuz..." Kevin: "Geç, geç... Ben buraya kendimi konuşmaya gelmedim, sizi anlamaya geldim..." İkinci kişi mikrofonu alıyor: "Nasıl böyle başarılı bir oyuncu olabildiniz?" Allah allaaah gel de anlat! Bu sefer Spacey sinirlendi: "Bu basın toplantısı değil, amaç bu değil."

FIRSATINI YARAT!
Ve bir saat boyunca saçma sapan onlarca soru soruldu. Bana kalan en önemli şeyse şuydu. Yani Hollywood'a nasıl gideriz, nasıl dünyaya açılırız, bizde para yok film çekemiyoruz ki gibi sorulara verdiği cevap... Özetle dedi ki: "İyi bir film yapmak için para, ihtiyacınız olan son şey. Eğer gerçekten iyi bir hikayeniz, derdiniz varsa her zaman kitlelere ulaşabilirsiniz. Hollywood'a gitmeyi neden önemsiyorsunuz? Sadece kendi insanınızı, kültürünüzü ve kendi bakış açınızı anlatırsanız o zaman dünyada ilgi çekersiniz". Ve bizim oyuncuların seçmelere gitmediğini duyduğunda verdiği tepki çok etkileyiciydi. "Nasıl yani? Seçmelere mi çağırılmıyorlar?" diye sordu önce. Sonra şöyle dedi: "Bir oyuncu bir rolü gerçekten istiyorsa gider ve o rolü alır. Kimse seçmeleri sevmez ama gerçek bir oyuncuysan git ve kendini göster." Bir hayat dersi daha veriyor yani... Hangi işte olursan ol; hayallerini kovala, çalış, fırsatlarını kendin yarat! Ve bu Oscar'lı oyuncu hâlâ bunu yapıyor! Saygılar bizden!