kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
AYŞE ÖZYILMAZEL

Kadınlar erkekler çakma vaziyetler

Sizin oraları bilmem de bizim buralar a-acayip! Birileri sözde ruh ikizini arıyor, birileri iki ruhlu, birileri şık laflar etmeden duramıyor, birileri o lafları ederken amma da rüküş davranıyor... Yaşımız ilerliyor, her geçen gün kalkanlarımız çoğalıyor, o kocaman kocaman insanlar gözümüzde küçülüyor, dostların sayısı azalıyor. Kimse kimseyi anlamak istemiyor. İstesen de olmuyor. Sonra bir bakıyorsun ki sahte gülüşlerden biri senin yüzüne de oturuveriyor. Bingo! Samimiyet hiç iş yapmıyor. İçini açsan, kalbine göre davransan, karşındakine şöyle bir sarılsan kimseyi kesmiyor. Alacağın yoksa çöpünü bile verme devri bu! Neden? Çünkü birilerinin niyeti fena halde bozuk!

MÖNÜDE GÜVENSİZLİK VAR
Diyelim kadınsan, hep aranıyorsun! Dostluk mostluk hikaye, ille de bir erkeği tavlamak için ona yanaşıyorsun. İyi niyetli misin? Üzgünüm, baştan kaybettin! İyi niyetin bedelini önünde sonunda ödüyorsun. Sizin oraları bilmem ama bizim buralarda kimsenin yemek masasından kalkmaya bile cesareti yok! Günün en keyifli geçmesi gereken zamanı yemekte bile, yüzler gülerken kalpler tedirgin. Sofradan kalkıp tuvalete gidebilmek büyük iş! Arkandan konuşulacağını bile bile git gidebilirsen tuvalete... Yani mönüde hep güvensizlik var, yersen afiyet şeker olsun! Şu kadın milleti korkutucu derecede hırslı! Diğer kadınlar hep tuzak, hep rakip, hep dikkat! dikkat! onlara. İlle de var bir planları... Şöyle güvenip de iki çift laf edebileceğiniz kaç kadın kaldı ortada? Üç vakte kadar tükeneceğiz yarışa yarışa... Erkekler desen başka dünya. Skorları, sporları, geride tutmaya çalıştıkları karıları, bir var bir yok sevgileri, güzel metresleri, anlamsız mücadeleleri, bir türlü ilişkide akıp gidememeleri, süslü egolarının altında bir çuval kompleksleri mevcut onların.

DOĞUŞTAN SARHOŞ MUYUZ?
İlişki kurulamıyor. Çünkü herkes dörtnala gerçeklikten kaçıyor. Kimse içini açmak istemiyor. Kimse kendi olmak istemiyor. Kendin olmak prim yapmıyor! Dibine kadar çakmayız valla! Aşk sözcüklerimiz, tesellilerimiz, kahkahamız, sarılmamız, şaşırmamız, kavuşmamız... Ne varsa çakma! Vaziyeti bir türlü çakamadık ama... Merak ediyorum da birileri doğuştan sarhoş mu acaba? Korkak olduk yıprana yıprana. Aman sırlarını sakla! Ona buna anlatma! Aşık mısın? Paylaşma! Nazar var sonunda. Korkarım mutsuzluğunla mutlu bu dünya. Geride dur, düşmanına gülümse, rolünü iyi oyna, sonra akşam eve git, yorgunluktan ağla. Çaktırma... Sakın çaktırma... Sinirinden, yalnızlığından çatla! Bu mu ya?