kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Özince: "Yeni banka satışları olabilir"

Giriş Saati : 25.09.2008 09:22
Güncelleme : 25.09.2008 21:27
Yeni Haber
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, yaşanan ABD kaynaklı küresel finansal krizin dünyada neredeyse bütün ekonomik alanlarda hasara yolaçtığını belirterek, sermayenin yeni kurallarının konulması gerektiğini söyledi.
Özince, bankacılıkta sermaye artışının sorun olarak durduğunu, Türkiye'ye gelecek sermaye açısından da sıkıntı olabileceğine işaret ederek, ''Türk bankacılığı açısından sektörde yeni satışlar, ortaklıklar olabilir'' dedi.

Piyasaların içinde bulunduğu likidite sıkışıklığı ile birlikte, özel sektörün açık döviz pozisyonuna dikkat çeken Özince, ''2008 yılının ilk çeyreğinde özel sektör açık döviz pozisyonu 73,8 milyara ulaştı. Bu, özel sektörü önemli bir kur riskine maruz bırakıyor.'' diye konuştu. Cari açığın kapatılmasının zor göründüğünü savunan Özince, hükümetin uyguladığı ekonomik programın bu aşamada yenilenmesi gerektiğini dile getirdi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) eylül ayı meclis toplantısına katılan Ersin Özince, yaptığı konuşmada, son zamanlarda başgösteren ABD kaynaklı krizin etkileri ve alınması gereken tedbirlerle ilgili fikirlerini ifade etti. Dünyadaki ekonomik dengesiziğin bütün alanlarda görünümü olumsuz etkilediğini kaydeden Özince, global imalat sanayii üretiminin yüzde 5'ten yüzde 2.5'e gerilediğine işaret etti. Özince, ''Dünyanın birçok ülkesinde politika faizlerinde yükselmeler yaşanıyor. Aynı zamanda dünyada enflasyonist eğilimler arttı. Global risk algılamasında endeksler olumlu görünmüyor. Uzakdoğu'da durum daha iyi. ABD'de ortaya çıkan 500 milyar dolarlık bir zarar var. Bankacılık çok ciddi bir sermaye ihtiyacı içinde. Bunun yanında çok ciddi bir siyasi kriz beklentisi var dünyada. Bankacılıkta, sermaye dünyasında bir milliyetçilik, muhafazakarlık var ülkeler bazında, buna rağmen krize mani olunamıyor. Bankacılıkta sermaye artışı sorun olarak duruyor. Ülkemize gelecek sermaye açısından sıkıntı olabilir. Türk bankacılığı açısından sektörde satışlar, ortaklıklar olabilir'' şeklinde konuştu.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Özince, piyasalarda kredi koşullarında bir sıkılaştırma olduğunu, yeni kuralların da sıkılaştırılmasının söz konusu olduğunu vurguladığı konuşmasında şunları ifade etti: ''Cari dengeyi Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)'ya oranlarsak Türkiye burada da olumsuz tablo gösteriyor. Cari açıkta demografik durum ve diğer etkilere göre Türkiye en fazla etkilenecek ülkelerden. Diğer küçük ülkelerle karşılaştırmamak lazım. Başta cari açığın finanse edilebileceğini düşünüyorduk, serbest kur için böyle düşünüyorduk, fakat öyle görünmüyor.''

Ersin Özince, bunun yanında, döviz kredisi talebinin serbest olmasını istediklerini söyledi. 18 milyar dolara varan dövize endeksli kredilerin serbest oldüğuna işaret eden Özince, yasaklanan döviz kredisi için dolarizasyon endişesi taşınmaması gerektiğini savunarak, ''Döviz kredisi talebi mevzuatı bu zamanda yenilenebilir. Uygun bir zamandayız. Türk sanayicisinin dışarıdan aldığı kredinin sorun olduğuna inanmıyorum. Uzun vadeli kaynaklar iyi değerlendiriliyorsa sorun olmaz. Keşke uzun vadeli krediler alsak da yeni yatırımlarda bulunulsa.'' diye konuştu.

''BABACAN UYARMIŞTI''
''Bakan Babacan, ekonomiden sorumlu bakan iken, birçok kez, yabancı ülke yetkililerine şunu söylemişti: 'Sanal riskleriniz hem size hem dünyaya sorun olacaktır, zamanında tedbir almalısınız' dediğine ben de şahidim.'' diyen Özince, seramayenin yeni kurallarının konulması gerektiğini söyledi. Özince, bu kurallar konulurken de Türkiye gibi ülkelerin gözönüne alınması gereğine dikkat çekti. Ayrıca, böyle bir likidite ihtiyacı içindeyken dünyada ve Türkiye'de bir faiz düşüşü beklemediğini ifade eden Özince, bunu Başbakan'a karşı söylemediğini de belirtti.

Diğer yandan, ekonomiden bahsederken artık çıpa kalmadığına dikkat çeken Özince, ''Rüzgar esince çıpa kalmıyor. Madem Gümrük Birliği var, Avrupa ile ticari ortaklığımız var, AB ile devam etmek en iyi yol. Kesinlikle bizi alsınlar demiyoruz. Karşılıklı ilişkilerin devam etmesi önemli.'' dedi.

''DAHA KURALLI BİR SERBEST PİYASA EKONOMİSİ''

Meclis Toplantısı'nda konuşan İSO Başkanı Tanıl Küçük de gündemde ön sıraya çıkan küresel krize değinerek, ABD mali sisteminde 2007 yılının ikinci yarısından itibaren devam eden krizin giderek derinleştiğini kaydetti.

Son olarak 1929 bunalımında ayakta kalan 158 yıllık Lehman Brothers'ın iflasının durumun ciddiyetini açıkça ortaya koyduğunu belirten Küçük, ''Bu ağır krizde dip noktanın, yani en kötünün geride kalıp kalmadığı konusunda ise kimse öngörüde bulunamıyor. ABD medyasında, 'kurtarma planı kongreden geçer ama işe yaramazsa o zaman ne olacak, bir B planımız var mı' gibi sorulara rastlanıyor.'' dedi.

Finansal kuruluşların, açgözlü davranarak, aşırı risk almalarının diyetini vergi mükelleflerinin ödemek zorunda kaldığını ifade eden Tanıl Küçük, yaşanan krizin, ekonomide bir dönemin kapanışı olarak da değerlendirildiğini kaydetti. Küçük, kriz sonrası için, küresel finansal sistemde yeni düzenlemelere gidilerek, 'daha kurallı bir serbest piyasa ekonomisi'ne geçileceği beklentisinin hakim olduğunu söyledi.
CİHAN