kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
11 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Vurun gurbetçiye

Yıllardır yazıp, duruyorum. Büyük kanalların Avrupa yayınları gurbetçilerimiz için gavur eziyetine dönüştü. Arada bir gözüm takılıyor. Bizler burada güzel güzel program izlerken oradaki insanlar birbirinden saçma, para tuzağı yarışmalara mahkum ediliyorlar. Malum, reklam ve sponsorluk anlaşmaları Türkiye için ayrı, Avrupa yayınları için ayrı yapılıyor. Bu nedenle yayın akışları da farklılık arz ediyor. Siz burada diziyi ya da yarışmayı izlerken, onlar "Üç harfli, tren yolu, yok mu hemen arayıp, doğru cevabı söyleyecek kimse?" diye çığırtkanlık yapan sunucuyu izlemek zorunda kalıyorlar. Adamların üzerinde zaten zor çalışma koşulları, ikinci sınıf insan muamelesi görme, hasretlik gibi bir sürü yük var. Kombassan'dan Deniz Feneri'ne kadar her dolandırıcılık iddiası da önce gurbette patlıyor. Bunlara bir de ekran başında "yolunacak kaz" muamelesi eklenince, gurbetçiler iyice çileden çıkıyor. Eskiden yol üstü esnafı, Alman plakalı araçlara "turistik tarife" uygulayıp, gurbetçilerden iki misli para alırlardı. "Nasıl olsa çok kazanıyor. Eh, zaten yılda bir buradan geçtiğine göre keselim cezasını" diye düşünürlerdi. Sanırım Avrupa yayınlarında gördüklerimiz, bu sığ düşüncenin kalıntısı...