kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
11 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Bu anı görmek istemiyorum

Elazığ'daki çatışmada şehit olan erin ailesine acı haberi bir yarbay veriyordu. Baba zaten ambulans eşliğinde gelen askeri araçları görünce "bir şeylerden" şüphelenmişti. Yarbay, oğlunun şehit düştüğü haberini verince, adamcağız önce anlamsız gözlerle baka kaldı. Sonra "Vatan sağolsun" benzeri birkaç kelime boğazında düğümleniverdi. Bir sonraki planda adam gözyaşlarına boğulmuş halde yakınlarının yardımıyla yürümeye çalışıyordu. Anne zaten o anda şuurunu yitirmiş gibiydi. Bütün bu detayları nereden mi biliyorum? Ana haber bültenlerinde "ayrıntısıyla" izledim de ondan... Zira acı haberin veriliş anı sırasında kameralar da kayıttaydı. O dehşeti, o acıyı saniye saniye yüreğimde hissettim. Bir babanın gözlerinde kararan hayatı gördüm, an be an... Bence bu, bir ailenin hayatındaki "en mahrem olması gereken" andır. Bırakın milyonlarca televizyon izleyicisini, birinci dereceden yakınları dışında buna hiç kimsenin ortak olmaması gerekir. Zaten her gün gelen şehit haberleriyle yüreğim kavruluyor. Bir de aile mahremiyetini delip geçen bu kurşunları görmek istemiyorum... Lütfen biraz özen, azıcık duyarlılık...