kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Prof. Nazlı Başak, ABD'deki laboratuvar öğrencilerinin yüzde 90'ının Uzakdoğulu olduğunu ve Türklere kıyasla daha çok kültür ve dil sorunu yaşadığını söylüyor.

Annesi için önce laboratuvar kurdu, şimdi de burs veriyor

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
Boğaziçi'ne araştırma laboratuvarı kurulmasına öncülük eden İpek Kıraç şimdi de Türk öğrencilerin Brown Üniversitesi'nde 'moleküler biyoloji' alanında doktora yapması için 1.5 milyon dolarlık bir fon oluşturdu..
ABD'nin en iyi 20 üniversitesi arasında gösterilen Brown Üniversitesi'nin Rektörü Ruth J. Simmons ve rektör yardımcılarının bir yemekte ağırlandığı Boğaziçi Üniversitesi'nde Suna ve İnan Kıraç'ın kızı İpek Kıraç'la karşılaştım. Toplantıya İnan Kıraç da katılmıştı. İpek Kıraç, annesinin rahatsızlığının ardından hayatında radikal bir karar vererek biyoloji eğitimini seçmiş ve lisans eğitimini geçen yıl Brown Üniversitesi'nde tamamlamıştı. Öğrenimi esnasında da babası İnan Kıraç'la birlikte beyin hastalıklarıyla (ALS, Parkinson, Alzheimer, Huntington) ilgili Türkiye'de araştırmaların önünü açmak istemiş ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı kanalıyla Boğaziçi Üniversitesi'nde Nörodejenerasyon Araştırma laboratuvarı'nın kurulmasına ön ayak olmuştu. Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör Ayşe Soysal'ın ev sahipliğindeki yemekli toplantıda bu kez öğrendik ki Kıraç Vakfı şimdi de Brown Üniversitesi ile işbirliği yaparak pek çok Türk öğrencinin hayatını değiştirecek bir burs programını başlatmış.

1.5 MİLYON DOLAR FON AYRILDI
ABD'nin belki de durgunluğun etkisiyle bu yıl burs programlarına çok az öğrenci kabul ettiğini Boğaziçi Üniversitesi'ndeki araştırma laboratuvarının başkanlığını yürüten Prof. Nazlı Başak'tan öğrendim. Hal böyle olunca Kıraçlar'ın Brown Üniversitesi'nde burs olarak kullanılması için oluşturulan 1.5 milyon dolarlık fon çok daha önemli hale geliyor. Nazlı Başak, Brown Üniversitesi'ndeki eğitimin sadece bir yıllık ücretinin 50 bin dolar olduğuna dikkat çekiyor ve 5 yıllık bir eğitim için geçerli olan 250 bin doları pek çok Türk öğrencinin ödemesinin mümkün olmadığının altını çiziyor. Moleküler biyoloji ve beyin bilimleri alanında ortak araştırma projelerini içeren program öğretim üyesi değişimini de kapsıyor. Vakfın sağladığı fon sayesinde, Türkiye'den en az 3 doktora öğrencisi ve 3 de doktora sonrası araştırmacı Brown'a gidecek. Brown'dan üst seviyede araştırmacı Boğaziçi'ne gelip Kıraçlar'ın laboratuvarında Nazıl Başak'ın ekibiyle projeler yazacak ve Avrupa Birliği'nden yeni projeleri için fon bulmaya çalışacak.

KREMANIN KREMASI GİDECEK!
Biyoloji gibi yüksek teknolojinin işin içinde olduğu ve kullanılan teçhizatların önemli olduğu bir alanda şimdi Türkiye teknoloji transferini insan transferiyle gerçekleştirecek. Üstelik anlatılanlara bakılırsa Brown Üniversitesi, daha çok Türk öğrencinin gelip eğitim alması için adeta can atıyor. Bunun sebebini Nazlı Başak şöyle anlatıyor: "Boğaziçi Üniversitesi'ne üniversite sınavlarının en başarılı 2 bini giriyor. Biz de bunun binini alıyoruz. Üniversiteden de yurtdışına gidenlerin not ortalaması en az 3.5. Yani kremanın da kremasından söz ediyoruz. Biz de hem hasta materyali çok hem de öğrencilerin performansı çok iyi."