kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Muhafazakarlık arttıkça cinsel suç artar

Yeni Haber
Yılbaşı gecesi Taksim'de yaşanan taciz olaylarına Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar'dan farklı bir yorum geldi.

Candansayar, "Bir toplum ne kadar muhafazakarsa cinsel suç davranışları o kadar yüksektir" saptamasında bulundu.

Verilen haberler aracılığıyla taciz olaylarının meşrulaştırıldığını savunan Prof. Dr. Selçuk Candansayar "Türkiye'de cinsel taciz sadece her yılbaşı Taksim'de yaşanmıyor. Türkiye'de kadınlar ve çocuklar sokakta, işte, okulda, kendi evlerinde sürekli cinsel taciz tehdidi altında yaşıyorlar" dedi.

Yılbaşı akşamı Taksim'de turistlere yapılan saldırılar geçtiğimiz yıl yaşanılan benzer görüntüleri akla getirdi. Son dönemde bu tarz olayların artışı ise "toplumda "pedofili" ya da cinsel taciz artıyor mu?" tartışmasını gündeme getirdi.

Türkiye'nin çocuk pornosunda ön sıralarda yer alması ve yaşanan taciz olaylarına ilişkin konuşan Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar, bir toplumda cinsel suçların artışının toplumun muhafazakarlığıyla doğru orantılı olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Candansayar, Türkiye'de cinsel anlamda bir sapkınlık patlamasının olmadığını belirterek, "cinsellikle ilgili genel kabuller, bilgiler, eğilimler ve tutumlar hiç bir toplumda birden bire değişmez, ya da hiç bir toplum 'giderek sapıklaşmaz'. Sadece bu olayları daha çok duyar hale geldik. Burada medyanın kaçınılmaz ikili işlevi söz konusu. Bir yandan haberdar ederek toplumsal duyarlılığı artırırken, diğer yandan özendirerek sorunun büyümesine ve meşrulaşmasına neden oluyor" diye konuştu.

"TACİZCİLİK PSİKİYATRİK BİR HASTALIK DEĞİL"

Prof. Dr. Candansayar, Türkiye'de 80'li yıllardan itibaren başlayan kültürel değişim sürecinin cinsellikle ilgili bilgi, tutum ve davranışlarda bir değişimi başlattığını söyleyerek, 90'lı yıllarda hasta olarak başvuranların sorunlarıyla günümüzde başvuran kişilerin sorunlarında farklılıklar olduğunu belirtti.

Cinsel tacizin sadece kurban için -yani saldırıya uğrayan için- ruhsal sorunlara neden olabilecek bir durum olduğunu kaydeden Prof. Dr. Candansayar, "Yoksa tacizcilik psikiyatrik bir hastalık değil bir ahlak, terbiye sorunu ve bir suçtur" dedi.

Ahlak ve terbiyenin bozulmasıyla toplumun genel muhafazakarlığı arasında sanılanın aksine ters bir ilişki olduğunu savunan Prof. Dr. Candansayar, "Bir toplum ne kadar muhafazakarsa cinsel suç davranışları o kadar yüksek demek mümkündür" diye konuştu. Kadın ve çocuklara yönelik cinsel taciz ile tecavüzün en sık olduğu ülkelerin ABD ve Suudi Arabistan olduğunu belirterek, burada toplumların hangi dinden olduğundan çok "katı muhafazakar" özelliklere sahip olup olmamasının önem taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Candansayar, "Bir toplumda, kamusal alanda muhafazakar söylem ne kadar şiddetli ve ön plandaysa o toplumda, özel alanda cinsel bilgi, tutum ve davranışlarda o kadar yoğun ve çeşitli sorunlar görülür" dedi.

"TÜRKİYE'DE KADINLAR VE ÇOCUKLAR TACİZ TEHDİDİ ALTINDA YAŞIYORLAR"


Taksim'de her yılbaşı cinsel taciz olduğu yönünde basına yansıyan haberleri, bir dönem medyada yer alan boğaz köprüsü intihar eylemi haberlerine benzeten Prof. Dr. Candansayar, "Gene taksim gene rezillik" gibi verilen haberlerin diğer taciz davranışlarını meşrulaştırdığını iddia etti. Türkiye'de cinsel tacizin sadece yılbaşı akşamları ve turistlere yönelik olmadığını belirten Prof. Dr. Candansayar, kadınlar ve çocukların sokakta, işte, okulda, evde sürekli cinsel taciz tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, çocuklara yönelik cinsel suçlara da değindi.

Türkiye'nin bu konuda sicilinin pek de parlak olmadığını dile getiren Prof. Dr. Candansayar, "Bu durum internetle ya da var olan politikalarla arttı diyemeyiz. Sadece bu sorun görünür hale geldi. Toplumda cinsel suçların artmasıyla internet erişimi arasında bağ kurmaya kalkmak, totaliter rejim taleplerinin en güçlü yalanlarından biridir. Bu yolla, internetin sağlayacağı özgürlük ve açıklık denetim altına alınmaya çalışılmaktadır" diye konuştu.

(ANKA)