kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

İşbirliği sonuç verdi ABD ile sıkıntı aşıldı

ERGUN BABAHAN
ERGUN BABAHAN
Amerika'nın önemli bir müttefik olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Güven ortamı yeniden oluştu. Terörle mücadelede ortak kararlılığı paylaşıyoruz" dedi..
İLİŞKİLİ HABERLER
İşbirliği sonuç verdi ABD ile sıkıntı aşıldı
Cumhurbaşkanı Gül, görevinin en önemli ziyaretlerinden birini Washington'a yapıyor. Pazar günü başlayan ve cumartesi günü sona erecek gezinin başlangıcında Gül, Ana uçağında 8 gazetecinin sorularını yanıtladı. "Amerika ziyaretleri her zaman önemli. İkili ilişkilerin çok ötesinde, bölgeye, çevreye, hatta dünyaya yansıyan neticeleri var" diyen Cumhurbaşkanı, Amerika'nın sıradan bir müttefik olmadığını, en önemli müttefik olduğu gerçeğinin altını çizdi. Geçtiğimiz senelerde ilişkilerde sıkıntı olduğunun bir gerçek olduğunu belirten Gül, sorularımızı şöyle yanıtladı:
* İlişkiler şu an nasıl? Bugün sıkıntılar aşıldı, tekrar güven ortamı oluştu. 2007'nin başında Washington'da imzalanan "Stratejik Vizyon Belgesi" ile bütün konular ilk defa kâğıt üzerine döküldü. (Bu belge Abdullah Gül Dışişleri Bakanı iken, onunla Condoleezza Rice arasında imzalanmıştı.) Ermeni tasarısı sıkıntısının aşılması (ki yönetimin bu konuda çok ciddi katkısı oldu), PKK ile mücadelede yeni safha, Irak'taki gelişmeler... Hepsi sıkıntılı dönemin aşıldığını ve yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Terörle mücadelede ortak kararlılığın paylaşılması ve Irak politikasında hedef birliği var.

"TEK IRAK'IN ALTERNATİFİ YOK"
* Amerika, Irak'ta Türkiye ile aynı mı düşünüyor?
Irak politikasında bazı farklılıklar olsa da, Irak'ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü Amerika Birleşik Devletleri tarafından da kabul edildi. Artık bunun tersi bir gelişme başarısızlık olarak kabul edilecek. Türkiye ilk baştan beri, her toplantıda "Tek Irak" dedi. "Tek Irak'ın alternatifi yok" dedi. "Bunun alternatifi bölgeyi kaosa sokar" dedi. Sonunda bu gerçek görüldü.
* Peki, Kerkük'te durum ne? Kerkük konusunda da benzer gelişme oldu. Geçen yılki ziyaretimde bir sayfalık bir not teslim edip "Durum budur" dedim. Ama henüz ne Irak'ta, ne Kerkük'te her şey bitmedi, devam ediyor. Onun için bu gezi önemli. Bölgenin en tecrübeli ülkesi biziz. Gördüklerimizi, bildiklerimizi anlatmalıyız. Şu anda işler bizim istediğimiz istikamette gitmeye başladı.

ORTADOĞU BARIŞ SÜRECİ
* PKK ilişkileri nasıl etkiliyor?
Terör örgütünün aradan çıkarılması durumunda Türkiye'nin Irak'a, kuzeyi de dahil, katkısını 10 kat, belki de daha fazla artırır. Savaş sırasında Irak'taki büyükelçiliğini kapatmayan tek ülke biziz. Musul'da başkonsolosluğumuz vardı, şimdi Basra'da açıyoruz. Gidecek arkadaş bile belli. Bunların hiçbirini başkası yapmadı.
* Yakın coğrafyada diğer alanlarda durum nasıl? Benzer bir durum Balkanlar'da var. Türkiye, Amerika ilişkileri zirve noktasını Kosova Savaşı sırasında yaşadı. Şimdi yine Kosova'da gelişmeler yaşanması bekleniyor. Bu ilişkilerin sağlamlığı değerler üzerinden olur, demokrasi, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi gibi. Bütün bu değerlerin bütün bölgeye hâkim olmasını isteriz.
* Başkan Bush, sizinle görüşmesinin ardından İsrail'e uçacak. Türkiye'nin bu krizin çözümünde bir rolü, katkısı var mı? Türkiye'nin Ortadoğu Barış Süreci'nde de rolü var. Seyircinin ötesinde bir gücüz. Meseleyi halledecek güçteyiz gibi abartılı bir şey söylemek istemiyorum ama herkesin bu konuda dikkate aldığı bir ülkeyiz. Lübnan meselesinde de durum aynı. Sadece ülke yönetimiyle değil, tarafların hepsiyle görüşebiliyoruz. Bugün herkes Türkiye'nin Annapolis toplantısına katkısı olduğunu biliyor. Bu açıdan bu gezi yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülebilir. Ben bu gidişatın dolaylı olarak ekonomiye de olumlu katkısı olacağını düşünüyorum, güveni artırması açısından.

FİKRİMİZE DEĞER VERİYORLAR
* Bu ziyaret nasıl gerçekleşti?
Ben Sayın Sezer'i uğurladıktan sonra beni ilk arayan Başkan Bush olmuştu. Sezer'i yolcu ettikten 2-3 dakika sonra aradı. Konuştuk, davet etti, biz de kabul ettik. ABD ile ilişkilerimizde şunu gördüm, bildiklerinizi inanarak, empoze ederek anlatırsanız, sizi dinliyorlar ve ciddiye alıyorlar. Aykırı gördükleri fikirlere bile o zaman değer veriyorlar. Bize "İyi ki ısrar ettiniz" dedikleri çok olmuştur. Biz bildiklerimizi anlatacağız, doğru bildiklerimizde ısrar edeceğiz.
* Türk basınında bu ziyaret için "Fast food diplomasi" eleştirisi yapıldı. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nasıl? Çok ciddi bir program var. Belki de öğle yemeğinde Pizza Hut veya hamburger ikram eder. (Gülüyor) Amerikan basınında böyle eleştiri var dediler, baktırdım. Washington Times'ta yazan bir Türk hanımın değerlendirmesi bu. Cumhurbaşkanlığı adaylığım sürecinde de benzer bir tavır almıştı, ciddiye almam. 1991 yılında Özal'ın, 1996'da Süleyman Bey'in bir çalışma ziyareti var. Bu kadar kapsamlı bir ziyaret 91'den beri ilk.
* Yoğun bir programınız var. Arka arkaya birçok görüşme yapacaksınız... Bu tip ziyaretlerde, biz de, onlar da ne kadar çok faydalanabilir, biz ona bakarız. Bu büyük fırsat. Dışişleri Bakanı Rice eski dostum. Kahvaltı etmek istedi, memnuniyetle kabul ettim. Başkan Yardımcısı Cheney, Amerikan politikalarında özellikle enerji meselelerinde etkin bir isim. Onun görüşme talebine de 'Evet' dedim. Amerika ile terörle mücadele, Irak, silah sanayi gibi birçok ortak konumuz var, o nedenle Savunma Bakanı ile de görüşeceğim. Dosyalarımıza vakıfız. Bildiğim konularda ısrarcı bir insan olmuşumdur, NATO toplantılarında, Afganistan konusunda gibi...

İKİ ÜLKEYİ BİR ARAYA GETİRDİK
* Pakistan geziniz sonrası bu ülke karıştı. O gezinin amacı neydi?
Bakın, Pakistan gezisi turistik bir gezi değildi. Çok bilinçli bir planlama ile yapıldı. Çok kritik bir dönemden geçtiği için destek vermeye gittim. Arkadaşlar çok başarılı bir organizasyon yaptı, bir araya gelmeyen 6 ayrı siyasi hareketin lideriyle görüştüm, hiçbiri diğeriyle karşılaşmadı. Yaveri ve arkadaşları tebrik ettim. Adamları, silahlarıyla kaldığım otele geldiler, silahlarını aşağıda bırakıp benimle görüşmeye çıktılar. Navaz ilk kez İslamabad'a geldi. Benim böyle bir bilgim var, bunları tabii ki paylaşacağım. Afganistan ile Pakistan'ın ciddi problemleri var. Bush, iki ülkenin liderini Washington'da bir araya getirdi ama bir şey çıkmadı. Bizden rica etti, davet ettik, geldiler, el sıkıştılar, ortak bildiri çıktı. Yeniden bir araya getireceğiz. Türkiye bunları yapabilen tek ülke, başkası yok. Hedeflerimiz çakışıyor.