kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Roma ve Osmanlı mirasları ve barış

Ana uçağı-Washington

Türkçeye "Barışa Son Veren Barış" adıyla çevrilen "A Peace to End All Peace" kitabının yazarı David Fromkin, Roma İmparatorluğu'nun çökmesinin ardından Avrupa'nın kendini ancak 14 yüzyıl sonra toparlayabildiğini belirtmiş ve eklemişti:
"Osmanlı sonrasının Ortadoğu'su da bir günde kurulmayacak." (Vanity Fair, Ocak 2008 sayısı)
Haklılığı ortada.
Günümüz Ortadoğu'sunun sınırları Sykes-Picot Anlaşması sonucu çizildi. Sınırlar günün gerçeklerine göre değil, emperyal hedeflere göre belirlendi.
Vanity Fair'in ocak sayısında Arabistanlı Lawrence'ın İngiliz Hükümeti'ne sunduğu ama hükümetin kabul etmediği bir Ortadoğu haritası var.
Halen Savaş Müzesi'nde sergilenen bu harita, Irak'ı Kürt ve Arap devleti olarak ikiye bölmüş ancak göz ardı edilmiş.
Amerika'nın Irak'ı işgaliyle birlikte benzeri haritalar çoğaldı.
Kuzey Irak merkezli, Türkiye, Suriye ve İran'dan toprak almış "Büyük Kürdistan'ı gösteren" haritalar ortaya çıkmaya başladı.
Osmanlı'nın çöküşünün ardından bir türlü huzur bulamayan bölgede, kimi odakların sınırları yeniden çizme peşinde olduğu bir gerçek.
Düne kadar Amerika'da Irak'ı Şii bölgesi, Sünni bölgesi ve Kürt bölgesi olarak üçe ayırmayı teklif edenlerin sesi çok yüksek çıkıyordu.
Cumhurbaşkanı Gül'e göre, artık durum farklı.
Gül, Amerika'nın Türkiye ile birebir olmasa bile çok yakın bir görüş açısına geldiğini belirtiyor.
Irak' ın üçe bölünmesinin Washington açısından da bir başarısızlık olarak görüleceğini vurguluyor.
Evet, PKK'nın son saldırılarının ardından Amerika-Türkiye ilişkileri farklı bir boyut kazandı.
Teröre karşı ortak mücadele kavramının içi dolduruldu, Amerika anlık istihbarat sağladı, bununla da kalmadı, Irak hava sahasını Türk uçaklarına açtı.
Hedef ortaktı.
Terörün sona erdirilmesi. Ancak Amerika'nın bir hedefi daha vardı.
Türkiye'nin olası bir askeri harekatının Kuzey Irak'taki nispi huzuru bozup bu bölgeyi de kaosa itmesi. Bunun için sınırlı bir operasyonda işbirliği yaptı.
Şimdi de Türkiye'den farklı alanlarda adım atmasını bekliyor.
Cumhurbaşkanı Gül, terör belasından kurtulmak için gerekli her adımın atılacağını belirterek Washington'ın beklentilerini boşa çıkarmadı.
Türkiye, teröre karşı sağladığı moral üstünlüğü ekonomik, sosyal, psikolojik ve "diğer" alanlarda atacağı adımlarla pekiştirmeli.
Roma sonrası Avrupa gerçeğini unutmadan elbette.