kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Kürt sorununu en iyi bilen Türk

Ferhat ÜNLÜ
MİT müsteşarı Emre Taner'in Diyarbakır doğumlu olması ve Kürt sorunu üzerine bilgisi, kimi zaman Kürt olduğu yorumlarına yol açtı. Ancak Taner uzmanlığı okuduğu kitaplara borçlu..
Başlarken
Milli İstihbarat Teşkilatı, kurulduğu günden bu yana tam 22 patron tarafından yönetildi. Teşkilatı Mahsusa da hesaba katılırsa bu sayı 25'e çıkıyor. Türk istihbaratının ilk patronu, düşman kurşunlarıyla ya da eceliyle değil, savaşta yenilgiyi gururuna yediremeyip intihar ettiği için ölen Süleyman Askeri Bey idi. Son patron ise Kürtçülük uzmanlığıyla bilinen Emre Taner. Bu yazı dizisi için 10'un üzerinde kişiyle görüşüldü. Çoğunluk, dizide ismi zikredilmeden konuşmaya razı oldu. Bu noktada biyografik araştırmalarda -hele de konu istihbaratçılar ise- sıklıkla karşılaşılan temel bir handikaptan söz etmek yerinde olur. İstihbaratçılar genelde olayları kendilerini merkeze alarak anlatmayı tercih ediyor. Bunun sebebi de kendi aralarındaki rekabet. Kuşçubaşı Eşref'in, lider Süleyman Askeri'yi rakibi olarak görmesi, hatta bir diğer lider Hüsamettin Ertürk'ü "masabaşı istihbaratçısı" olarak nitelendirmesi manidar. Bu yüzden diziyi hazırlarken, elde ettiğimiz bilgileri başka kaynaklarla ya da görüşlerle karşılaştırmaya özen gösterdik. Dizi, Türkiye'nin en çok merak edilen kurumlarının başında gelen MİT'in patronlarının mesleki nitelikleri ve insani özellikleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacını taşıyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı, tarihi boyunca siyasilerin ve askerlerin iktidar kavgalarına olduğu gibi iç bünyesinde de kimi zaman akıl almaz boyutlara ulaşan liderlik çekişmelerine sahne oldu. Günümüzde MİT'te iç çekişmelerin ve liderlik kavgasının büyük ölçüde azaldığı söylenebilir. Bunun sebebi rakip olabilecek kıdemli personelden çoğunun son on yıl içinde birer birer emekliye ayrılmış olması. Bununla birlikte önümüzdeki haziran ayında Emre Taner'in emekliliğinin ardından yerine kimin atanacağı sorusu siyasilerin de zihnini epey yoracak gibi görünüyor. 2008'de yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Taner'in müsteşarlığa yükseliş öyküsünde çarpıcı anekdotlar bulunuyor. Yakın çalışma arkadaşları, Taner'in kariyerini "Sabreden derviş muradına ermiş" sözleriyle özetliyorlar. İlk defa 1992 yılında MİT Müsteşarlığı için adı geçen Taner 13 yıllık bir bekleyişin ardından MİT'in yeni patronu oldu. Taner, Ertuğrul Güven'le birlikte müsteşarlığa vekâlet ederken liderliği kaptırdığı hariciyeci Sönmez Köksal gibi mülkiye kökenli. 1942'de Diyarbakır'da doğan Emre Taner'in babası geçimini zorlukla sağlayan bir memurdu. Taner bu yüzden çalışarak okudu. Bazı Kürt sitelerinde Taner'in Kürt olduğu yönünde yorumlar yer alıyor. Ancak Taner Kürt değil. Taner'in kardeşi de MİT'te görev yaptı.

KIBRIS SÜRGÜNÜ
MİT'e 1967 yılında giren Taner, 1994'te Müsteşar Yardımcılığı'na getirildi. Sönmez Köksal göreve geldikten sonra MİT'te "4 E" adıyla bilinen operasyona maruz kalan yöneticilerden biri oldu. Taner'in sürgün yeri Kıbrıs'tı. Atasagun'un emekliye ayrılmasından iki yıl önce AK Parti, MİT'te alternatif müsteşar arayışına girmişti bile. Dönemin Başbakanı Abdullah Gül MİT'in eski kıdemli yöneticilerini çağırıyor ve "Sizce kim müsteşar olmalı?" diye soruyordu. Taner sonunda, 15 Haziran 2005'te müsteşar oldu. EmreTaner selefi Atasagun gibi bir Beşiktaşlı, ancak onun kadar fanatik değil. Atasagun Beşiktaş şampiyon olunca MİT sosyal tesislerinde kulüp yöneticilerine yemek verdi. Taner döneminde MİT'e, elektronik postaları izleyebilecek, sakıncalı bulunan bazı sitelere "sızabilecek" ve müsteşarlığın sitesini muhtemel "hack" denemelerine karşı korumakla kalmayıp gerektiğinde karşı atak da yapabilecek gençler alınmış. Eski bir teşkilat görevlisi, bu gençlerin MİT kadrosunda ilk kez istihdam edilen bir nevi "legal hacker"lar olduğunu söylüyor.