kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Aralık 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Yargıtay'dan ''estetik'' karar

Yeni Haber
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, doğum sonrası geçirdiği ameliyatın ardından karın bölgesinin daha kötü bir görünüm kazandığını iddia eden kadının, cerrah aleyhine açtığı tazminat davasını reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Almanya'nın Garbsen kentinde yaşayan Gönül Temürtürkan (38), ikinci bebeğinin doğumundan sonra karın bölgesinde oluşan sarkmanın düzeltilmesi için İstanbul'da muayenehanesi bulunan Operatör Doktor F.Y'ye başvurdu. Estetik ameliyatı yapıldıktan sonra Almanya'ya dönen ancak göbeğinde düzelme yerine daha kötü bir görünüm oluştuğunu iddia eden Temürtürkan, Türkiye'ye dönerek Dr. Y. aleyhine Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 33 bin 800 YTL tutarında maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açtı.

Temürtürkan'ın avukatı Soytekin Yonar tarafından hazırlanan dava
dilekçesinde, müvekkilin, 7 yıl önce muayenehanesine gittiği davalı Dr.
Y. ile karın bölgesindeki deformasyonun giderilmesi ve göz kapağı
probleminin düzeltilmesi için anlaştıkları anlatıldı.

Dilekçede, anlaşma üzerine bu doktor tarafından aynı yıl özel bir
hastanede ameliyat edilen Temürtürkan'ın, ardından her şeyin yolunda
olduğuna ve hastaneden ayrılabileceğine dair güvence veren doktoruna 5 bin 250 Alman Markı ameliyat parası ödedikten sonra ayrıldığı ifade
edildi.

Dilekçede, Dr. Y'nin, bir hafta sonra dikişlerini alıp 6 aya kadar
ameliyat izlerinin tamamen düzeleceğini söylediği Temürtürkan'ın daha
sonra Almanya'ya döndüğü, ancak 6 ay içinde göbeğinde düzelme
gerçekleşmediği savunuldu.

Bunun üzerine Türkiye'ye dönen Temürtürkan'ın, 2002 yılı Nisan ayında
başvurduğu doktoru tarafından bin 250 avro karşılığında muayenehanesinde lokal anesteziyle yeniden ameliyat edildiği belirtilen dilekçede, buna rağmen Temürtürkan'ın görünüşünde herhangi bir iyileşme olmadığı ve ''tamiri imkansız hasarların yaratıldığı'' iddia edildi.

Temürtürkan'ın psikolojisinin bozulduğu, uğradığı maddi kayıplar ve
evliliğinin bitmesi sonucu yaşama sevincini kaybettiği ileri sürülen
dilekçede, 6 bin 800 YTL maddi, 27 bin YTL de manevi tazminatın Dr.
Y'den alınarak müvekkile verilmesi istendi.

DOKTORUN CEVABI


Dr. F.Y'nin avukatı İrfan Taner Bilgin tarafından hazırlanan cevap
dilekçesinde ise Temürtürkan'ın yurt dışından tatil için geldiğini,
fazla zamanının olmadığını söylemesi üzerine doktoru tarafından göbek
deliğindeki şekil bozukluğunun kısmen giderilebileceğinin bildirildiği
öne sürüldü.

Temürtürkan'ın 6 Haziran 2000 tarihinde bin 500 YTL'ye ameliyat edilip
bir gün sonra taburcu olduğu, 7. günde de hastaneye çağrılıp pansumana alındığı anlatılan dilekçede, dikişlerini Almanya'da aldıracağını
söyleyen davacının bu ülkeye gitmesi yüzünden kontrollerinin
yapılamadığı kaydedildi.

Dilekçede, davacının 2 yıl sonra da göbek çevresindeki izlerin belirgin
olmasından yakındığını, zamanı olmadığı ve korktuğu için Dr. Y.
tarafından muayenehanesinde lokal anesteziyle iddia edilen miktarın
aksine yalnız 240 YTL'ye ameliyat edildiği belirtilerek, bu ameliyatın
ardından da ayrılan Temürtürkan'ın durumunun kontrol edilemediği öne
sürüldü.

Temürtürkan'ın, göz kapağı ameliyatından ise şikayetçi olmadığı, plastik
cerrahide uygulanan her türlü cerrahi operasyonda mutlaka ameliyat
izlerinin kaldığı, bunun yapılan işin doğal sonucu olduğu ve Dr. Y'nin
tıbbi ve hukuki bir hatasının olmadığı savunulan dilekçede, mahkemenin
davayı reddetmesi istendi.

BİLİRKİŞİ RAPORU

Davaya bakan Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi olarak dosyayı
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstruftif
Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Topalan'a inceletti.

Topalan'ın 10 Ocak 2005 tarihinde mahkemeye sunduğu bilirkişi
raporunda,doğumlara bağlı olarak davacının göbek çevresinde çatlaklar ve diastaz oluştuğunun anlaşıldığı belirtilerek, cerrahın göbek çevresini
düzeltmek için seçmiş olduğu yöntemin mevcut problemin çözümü için uygun ve literatürde öngörülen bir yöntem olduğu ifade edildi.

Raporda, davacı kadının ameliyat öncesi ve sonrası fotoğraflarının
incelendiği, davacının cilt kalitesinin iyi olmaması, ameliyat sonrası
enfeksiyon, yaranın iyi takip edilememesi ve diğer nedenlere bağlı
olarak ameliyat sonrası komplikasyon gelişmiş olabileceği ifade edildi.
Raporda, davacının şikayetlerinin, operasyonlardan sonra gelişebilecek
olası ameliyat komplikasyonlarından olduğu ve davalı cerraha yüklenecek
bir tıbbi hata bulunmadığı kaydedildi.

RAPORA İTİRAZ

Temürtürkan'ın avukatı Soytekin Yonar tarafından bilirkişi raporuna
itiraz dilekçesinde, bilirkişi Topalan'ın uzmanlık alanının uzuv dikmek
ve yapmak olduğu kaydedilerek, özellikle göbek estetiği alanında uzman
bir bilirkişiden yeniden rapor alınması istendi.

Dilekçede, Topalan'ın meslektaşından etkilenerek yanlı rapor
hazırladığı, ayrıca operasyonda eser sözleşmesinin söz konusu olduğu, bu
sözleşmede sonucun ne olacağının garanti edildiği, sözleşmeyi yapan
tarafın kusursuz davranması sorumluluğunun mevcut olduğu ancak davalı
doktorun 2 kez ameliyat yapmasına rağmen müvekkilinde anormal bir karın oluştuğu vurgulandı.

YEREL MAHKEMENİN RET KARARI VE YARGITAY GÖRÜŞÜ

Davayı karara bağlayan Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, bilirkişi
raporunun gerekçeli ve kanaat verici olduğuna karar vererek,
Temürtürkan'ın açtığı tazminat davasının reddedilmesine hükmetti.
Bu kararın ardından Yargıtay Hukuk Dairesine bir dilekçe veren
Temürtürkan'ın avukatı Yonar, eser sözleşmesinin dikkate alınmadığını ve
bilirkişi raporunun taraflı olduğu öne sürülerek, mahkeme kararının
bozulmasını istedi.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi de 1 Ağustos 2006 tarihli bozma kararında,
yapılan sözleşmede estetik ameliyat yapılarak, davacının karın
bölgesinde oluşan bozulmanın giderilmesinin öngörüldüğü ve taraflar
arasındaki ilişkinin Borçlar Kanunu'nun 355. ve devamı maddelerinde
düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında olduğu ifade edildi.
Yargıtay kararında, ''Yüklenicinin eseri, iş sahibinin yararına olacak
şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı
yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar. Bu kural gereğince, yüklenici iş sahibinin yararına olan şeyleri yapmak zorundadır'' ifadesine yer verildi.

Yüklenicinin hangi yöntemi kullanırsa kullansın işi ayıpsız olarak
ortaya çıkarması gerektiği anlatılan kararda, ''Davacının doğumdan sonra
karın bölgesinde oluşan çatlak ve diğer deformasyonların giderilmesi
işini üstlenen davalı, eser sözleşmesinin gereği olarak bu işi davacının
beklentilerine cevap verecek şekilde fen ve sanat kurallarına uygun
yapmak zorundadır'' denildi.

Kararda, yapılan işin, davacının beklentisini tam karşılamadığının
dosyadan anlaşıldığı ifade edilerek, yeterli olmayan bilirkişi raporuna
göre kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel
mahkemenin kararının Temürtürkan yararına bozulduğu belirtildi.
Yerel mahkeme, Yargıtayın bozma kararına uyulmasını kararlaştırdı. Bunun üzerine dava dosyası, yeniden oluşturulan bilirkişiye gönderildi.
Dosyanın bilirkişiden dönmesi bekleniyor.

AA