kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Mayıs 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Dr. Niu Qui Çin'de Uluslararası Kanser Merkezi'nde gen ilacının yanısıra HIFU makinesi ile tedavi yapıyor.

Türklerin umut doktoru: Amaç hastalara üç yıl kazandırmak

ESRA TÜZÜN
Harward Üniversitesi'nde eğitim aldıktan sonra kanserde gen tedavisini uygulamak için ülkesine dönen Çinli doktor Niu Qui son derece iddialı. Pekin'de Türk hastaların tedavisini yapan Qui "Gen ilacı ile hayatını 3-4 yıl uzattığımız kanser hastalarımız oldu. Türk doktorlara kapımız açık gelip tedavi yöntemimizi incelesinler" diyor..
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Genel Hastanesi'ne bağlı uluslararası kanser merkezinin başkanı Harward Tıp Fakültesi'nde eğitim görmüş genç bir doktor. Ocak ayında açılan bu merkezde 6 ay içinde pek çok Türk hastanın yanı sıra Alman, Hollanda, Kanada ve Avusturya'dan da hastaya gen tedavisi uygulamış... Çok yakında, daha önce hiç gelmediği Türkiye'ye gelip çalışmalarını meslektaşlarıyla paylaşmak istiyor. Dr. Niu Qui ekibiyle birlikte uyguladıkları gen tedavisiyle ilgili soruları yanıtladı:

* Uyguladığınız tedaviye kanser aşısı denebilir mi?
Kompleks bir tedavi uyguluyoruz. Gen ilacı ile hastalara enjeksiyon uyguluyoruz. Bu ilacı direkt tümörün içine ya da serumla vücuda veriyoruz. Bunun yanı sıra kemoterapi yapıyoruz. Gen ilacı biyolojik bir ilaç, direkt kanserin kök hücreleri üzerine son derece etkili. Ancak bu ilaca aşı demek mümkün değil.

YAN ETKİSİ ATEŞ
* Bu tedavinin yan etkileri var mı?
Gen ilacının ciddi yan etkileri yok diyebiliriz. Biyolojik bir ilaç olduğu için hafif ve orta dereceli ateş ve bazen titreme yapıyor. Aslında gribe çok benzer yan etkiler gösterebiliyor ama bu etkiler çok kısa sürüyor.

* Tedavinin amacı ne, hastalara ne vaat ediyorsunuz?
Gen tedavisinin amacı hastanın yaşamını uzatmaktır. Şu ana kadar kökünden hastalığın gitmesi mümkün olmadı. Ancak tümörlerde yüzde 64'e kadar küçülme gözleyebiliyoruz. Bu da kemoterapiden 3 kat daha başarılı bir tedavi olduğu anlamına gelir. Ama biz çoğu zaman kemoterapiyle birlikte tedaviyi uyguluyoruz. Bu durumda başarı artıyor. Özellikle metastazlı hastalarda yani kanserin diğer bölümlere yayıldığı hastalarda yaşamı uzatıyor, yayılan kanseri kontrol altına alıyor ve hastanın yaşam kalitesini yükseltiyor.

* Yaşamı ne kadar uzatıyor?
Kişiden kişiye, kanserin türünden, ağırlığına göre değişiyor. Ancak yaşam süresi olarak 1-2 ay verilen hastaların gen tedavisi ile 6 ay yaşadığına çok tanık olduk... Ölümü bekleme dönemine giren hastalar burada kontrol altına alınıyor. 3-4 yıl vakit kazanan hastalarımız da oldu. Bu arada hastalarımdan biri Almanya'da dahi bütün tedavileri almıştı. Kötü durumda geldi, 3 hafta önce Çin Seti'ne tırmandı.

* Başarı şansınız nedir?
Kanserli hücrelerde yüzde 64 oranında küçülme gözlüyoruz. Bu da ilacın başarı oranı ile bire bir orantı sağladığımız anlamına geliyor.

KATI KANSERDE ETKİLİ
* Hangi kanser türlerinde daha başarılısınız?
Karın bölgesindeki kanserler ve akciğer kanseri üzerinde özellikle başarılıyız. Katı kanserlerde etkili.

* Bu tedavi son aşamadaki kanser hastaları üzerinde mi etkili?
Doğrusunu söylemek gerekirse ben gen tedavisi için gelen birinci, ikinci, hatta üçüncü aşamada kanser hastası görmedim. Hastalar genelde standart tedavi seçeneklerini tükettikten sonra bu tedaviyi seçiyorlar ve çoğu zaman bizim son aşama dediğimiz dördüncü aşamadaki hastalar üzerinde tedaviyi uyguluyoruz. Verilerimiz hep son aşamadaki kanser hastalarına yönelik...

KLASİK TEDAVİYE DOST

* İlaç diğer kanser tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılıyor mu?
Evet geleneksel onkoloji tedavi yöntemlerinin hiçbiri ile geçimsizliği yok. Yani, bir kanser hastası ameliyatını olup, radyoterapi ve kemoterapi seanslarını tamamladıktan sonra gen tedavisi alabileceği gibi daha ameliyatının planlanması aşamasında da gen ilacı tedavisine başlayabilir. Işın tedavisi ile birlikte uygulanan gen ilacı tedavisi daha çok kanser hücresinin ortadan kaldırılmasını sağlıyor.

* Sizce ilacın zayıf noktası nedir?
Hastalık bu tedaviden sonra yeniden nüksedebiliyor. Yani kanseri sınırlayabiliyoruz ancak daha sonra başka bir yere yayılmasını henüz engelleyemiyoruz. O nedenle sık kontrol edip hastayı izlememiz gerekiyor.