Kayseri'nin 'Gül'ü Köşk'e

29 Ekim 1950 yılında Kayseri'de Adeviye Gül ve tornacı Ahmet Hamdi Gül'ün oğlu olarak dünyaya gelen Abdullah Gül, seçilirse, cumhuriyet bayramında doğan ilk cumhurbaşkanı olacak. 1980 yılında Hayrunnisa Gül ile evlenen Gül, Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emre isimli 3 çocuk babası. 12 Eylül askeri darbesine rastlayan balayını da Metris Askeri Cezaevi'nde geçiren Gül, İslam Kalkınma Bankası'ndaki görevi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğindeki başarıları nedeniyle "Doğu- Batı sentezini çok iyi kavrayan bir siyasetçi" olarak biliniyor. Siyasi hayatı Necip Fazıl Kısakürek'in başını çektiği Büyük Doğu etkisiyle yönlendi. İslam Kalkınma Bankası'nda çalışırken Necmettin Erbakan tarafından keşfedilen Gül, 1991 yılında Refah Partisi Kayseri milletvekili olarak siyasi kariyerine başladı. Ortaöğrenimini Kayseri Lisesi'nde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'nü bitiren ve aynı bölümde doktorasını da yapan Gül, eğitimine burslu olarak gittiği Londra ve Exeter'de devam etti. Gül, İngiltere dönüşünde Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1983-1991 yılları arasında Cidde'de İslam Kalkınma Bankası'nda iktisat uzmanı olarak çalışan Gül, 1991 yılında Uluslararası İktisat dalında Doçent oldu. Gül aynı yıl yapılan erken seçimle Refah Partisi'nin Kayseri Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Gül, o yıllarda kendisi gibi 29 Ekim doğumlu olan Erbakan'ın "prensi" olarak anılıyordu. 1991-1995 yılları arasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yapan Gül, 1993 yılında Refah Partisi'nin Dışişlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 1995 seçimleriyle de siyasi hayatına devam eden Gül, 54. Hükümette, Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerinde bulunurken partisinin de "gölge dışişleri bakanlığı" görevini yürüttü. Gül, 1999 yılında Fazilet Partisi'nden üçüncü kez milletvekili seçildi. 2000'de Recai Kutan'a karşı FP'de Genel Başkanlık yarışını az bir oy farkıyla kaybetmiş olması siyasi çevrelerde büyük başarı olarak nitelendirilen Gül, partinin kapatılmasının ardından bir süre Yenilikçilere önderlik etti ve bu hareket Ağustos 2001'de Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) olarak güçlendi. AKP kurucularından olan Gül, 1992-2001 yılına kadar Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi olarak görev yaptı. Gül, buradaki çalışmalarından dolayı, "Pro merito" madalyası ve Konseyin sürekli "Onursal Üyesi" unvanı ile ödüllendirildi. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Kayseri Milletvekili olarak tekrar seçilen Gül, 2002 seçimlerinde Erdoğan'ın yasaklı olduğu dönemde Başbakan olarak 58. Hükümeti kurdu. Gül, bu görevi 2003'te Erdoğan'a devrederken kendisi de Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. Gül, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde 6 yıl içinde devletin zirvesindeki kritik üç makamda da görev yapmış olacak. Gül, uluslararası arenada da yabancı liderlerin çalışmayı sevdiği isimlerden biri oldu. Nitekim, Çankaya için Türkiye'de görevli yabancı diplomatların gönlündeki en güçlü isim Gül'dü.