Usta ressamla biraz çalışma yaptık. Gördük ki bende yetenek sıfır.
Köyden indim resime
Ressam İsmail Acar, bugüne kadar 50'ye yakın sergi açtı. Eserleri, dünyada birçok özel koleksiyona, müzeye girdi. Dünya çapında ödüller aldı. Resimleri çok para ediyor, koleksiyon değerleri büyük..
Acar'ı daha yakından tanımak için çalışmalarına "mola" verdirdim.
* Sivas'tan çık Venedik'te sergi aç, film olur hikâyen ustam.
- Sivas'tan değil Suşehri'nden. Ben Sivas'a ilk kez 4 yıl önce okul açılışımı yapmak için gittim. 17 yaşına kadar Suşehri'nde Eskişar köyündeydim. Sonra üniversite için direkt İstanbul'a.
* Köyden indim şehre değil resme durumu olmuş.
- Aynen öyle oldu. Aslında önce psikoloji okumaya başladım. Sonra baktım bana göre değil, akademi sınavına girdim.
* Yeteneği keşfedip havada kaptılar herhalde.
- (gülüyor) Yetenek yetmiyor ki. Bilmek de lazım. Beni son yedekten zor aldılar. Sınavda karşımıza oturan modeli çok güzel çizdim diye çok beğendiler ama sandalyesini filan çizmemiştim. Meğer onlar da dahilmiş.
* Obama geldiğinde başbakanın Beşiktaş'taki özel ofisine asılı resminizi görmüş pek beğenmiş. Devlet Bakanı Egemen Bağış anlatırken duydum.
- Bana da söyledi Egemen Bey. O dev bir İstanbul resmidir. Obama ilgilenince Tayyip Bey sağ olsun hem benimle hem de resimdeki tarihi mekânlarla ilgili 10 dakika kadar bilgi vermiş Başkan'a.
* Bizde resim yapan lider ya da siyasetçi pek yok. Kenan Evren hariç.
- Evren Paşa'nın resim yapması çok pozitif bir şey.
* Resim yapması pozitif de darbe yapması negatif. Fırçasını sadece tuvale atsaydı kimse gık demezdi. Neyse, ünlü öğrencileriniz vardır.
- Zaman zaman oluyor. Mesela Christof Daum.
* !!!!!!!!
- Birlikte atölye çalışmaları yaptık. Çok güzel Atatürk portreleri çizdi. Bayer Leverkusen kulübünün girişinde asılı resimleri.
* İlk resmini ne zaman kime sattın üstat?
- Demet Akbağ'a. Daha öğrenciydim. İlk sergimdi. Bir desen çalışmasıydı yanılmıyorsam. Beğenmiş, 300 dolara almıştı.
* Gençlik hatası işte, ucuza gitmiş
- (gülerek) Şimdi aynı resmi 3 bin dolara zor alır benden.
* Hakkında yazı çıkan, sergisi duyurulan 25-30 ressam sayabiliyoruz. Ressam mı az biz mi cahiliz?
- Aslında çok iyi ressamlar var. Hele gençler fena geliyorlar. Ama galeriler genç sanatçıların önünü keser hep. Siz bir galeriyle çalışırsanız diğer 60 tanesiyle çalışmıyorsunuz demektir. Kızarlar, dedikodu yayar karalarlar sizi.
* Popüler kültürde oluyor da böyle güzel sanatlar dedikodu, ayak oyunu filan garip geldi bana.
- Daniskası var. Kendi yapmıyor, asistanlarına yaptırıp imza atıyor derler. Sanatsal değeri yok derler. Sizden para kazanamıyorlarsa bedelini fena ödetiyorlar. Resim piyasası dedikoduyla yürüyor. Savaş alanı gibi ortalık
* Bu çorak topraklardan en iyi ilk beşi say.
- Doğançay, Ergin İnan, Memet Güleryüz, Ömer Uluç, Mehmet Gündoğar.
* Kendini katmadın hocam? - (gülüyor) Ben de yedeklerden girerim.
* Komet, Sali Turan, Yusuf Taktak, Salih Acar filan ne olacak.
- 2. beşe girerler.
* Eyvaaah.
- Ne oldu?
* Bedri Baykam'ı unuttuk. Kızar mı dersin?
- Kızmaz da Bedri Bedriliğini yapar hemen.
* Ne yapar?
- Hemen karşı takımı kurar.
* Peki gelmiş geçmiş en iyi ilk beş.
- Önce Osman Hamdi elbette. Türk resminin hâlâ bile 1 numarasıdır. Kaplumbağa Terbiyecisi de baş yapıt tabii ki.
* Orhan Peker, Çallı, Şeker Ahmet Paşa?
- İkisi de girer. Bedri Rahmi'yi de alırım.
* Fikret Mualla ne olacak?
- Onu 6. olarak katarım.
* Ünlülerin portresini yapmışındır.
- İnan Kıraç yaptım, Asım Kocabıyık yaptım mesela.
* Öğrenciyken siyasi afiş çizdin mi hiç ya da olaylarda vurulup ölen gençlerin cenazelerinde taşınan bez üstü resimler?
- Siyasete fazla dahil olmadım ama bir dönem canımı sıkan şeyler oldu akademide. Kaloriferler yanmıyor, hocalar derse gelmiyor, kantinde sürünüyoruz. Resim yapıp dünyayı kurtaracağım duygusu geldi bana. Kovalara boya doldurup dekanın katına çıktım. Orada okulun en önemli duvarı var. Fırlattım kova kova boyayı. Ortalık battı. Paspasçı İsmail amca yerleri siliyor, boyalar akıyor falan. Derken hocalardan Mehmet Özer gördü, "Çok güzel oldu yaa oğlum. Devam et" dedi. "Hatta alt katı da boya" dedi. İzin alarak yapıyorum, projemdir sanmış. Ertesi gün Mustafa Pilevneli ve Ergin İnan hocalar "Aşağıdaki duvarı da sana verelim" dedi. Diğer öğrenciler geldi. Haklı protestonu destekliyoruz yoldaş. Biz de yardım edelim" dediler.
BİR ÇIRPIDA:
- Suşehri'nde santrfor oynarken elimi ayağımı kırıp futbolu bıraktım. Atölyem ve evim Tophane'de. Mahalleliyle aram çok iyi. Çocuklara darbuka alıyorum mesela. Babaları, satıp oğluna gömlek kendine ayakabı alıyormuş işe bak. Muhtarlık baş azasıyım. Muhtarın işi çıkarsa ikametgâh, nüfus sureti filan vermek benim işim. Fatih Sultan Mehmet'in İtalyan Bellini'ye yaptırdığı portreyi galiba son padişah Vahdettin olmalı, İngiliz sefirin eşine hediye etmiş. Bizdeki kopyası. Orijinal ise Royal Galeri'de. Olacak iş mi? Bu resim o devir sanatçılarını o kadar etkilemişki kim Doğulu bir adam çizecekse Fatih'in suratını çizmiş. Ben bir müzede İsa'nın son akşam yemeği tablosunda yanında oturan Fatih'i gördüm. Doğulu adam ya, onu çizmiş ressam. Partiler seçim zamanı Demirel Ecevit portresi yaptırırdı öğrenciyken. Para kazanalım diye çizerdik. Bir apartman boyu Demirel istediler. Bezi 20 hamal taşıdı. Halı sahaya yayıp çizdim. Kültürü yaşatmak için mesela Kürtçe konuşmayı serbest bırakmakla iş bitmiyor. Sordunuz ama yanıtım yok. Kürt ressam tanımıyorum. Zaten var mı bilmiyorum, bilen var mı sanmıyorum.
Yayın tarihi: 26 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/26//haber,1547846D30CA4EAFA8B7530A86C34FA7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.