Hoş geldiniz.Burası sizin ülkeniz. Muhtemelen bazı şeylerle yeni tanıştınız. Polisin, kanserle mücadelede dimdik durmaya çalışan bir kadının da hayatını, evini, köşe bucağını didik didik edip ruhunu hırpaladığı bir ülkeniz var.
Bildiniz. Gazete manşetlerinde tam bu hoyratlık ve maddi, manevi şiddet yaşanırken...
İç sayfalarda neler anlatıyordu bir
itirafçı: "İnfaz ettiğiniz insanları kuyulara atmak acemilik. Biz kazanlara atardık." İşte bunu bilemediniz.
Hoş geldiniz. İnsanları kafadan suçlu kabul eden, çoluk çocuklarıyla yaralayan bir
"güvenlik ve hukuk sistemi" kabul edilemez, değil mi? Bu şiddete haklı olarak haykırırken kimimiz...
Bir gencin cezaevinde nasıl dövülerek öldürüldüğünün kayıtları düşüverdi orta yere.
Hepiniz göremediniz. Çok haklısınız. Bir anneyi evladının yanından alıp üstünü bile değiştirmesine izin vermeden pis kokan bir yere tıkmanın hukuk devletiyle filan alakası yok.
Lakin
bir bilseydiniz; kaç evlat analarının yanından, kaç koca evlatlarının önünden, kaç ana bebeğinin elinden öylesine alınıp da götürüldü
ülkenizde, kaçı dönemedi evine, kaçının cesedi dahi buluşamadı bir kabirle, Diyarbakır Cezaevi neydi, Ulucanlar neydi, dışkı yedirmek de neydi...
hiçbir zaman dinlemediniz. Sapına kadar doğrusunuz. Bir davada doğru ile yanlış, suç ile şüphe, isnat ile inat, delil ile misil, mahkûmiyet ile tutukluluk birbirine karışıyorsa, adalet de siyaset de devlet de cemiyet de kirlenir.
Ama ucundan bile ilgilenmediniz. Burası sizin ülkeniz. Ve binlerce binlerce binlerce insan, işte bu sebeplerle, bırakın yanlış gecelemeleri, haksız günleri, ayları; ömrünü, bedenini, organlarını, aklını, kalbini bıraktı o çarklara, tellere, askılara, demirlere, emirlere... Hissetmediniz. Hoş geldiniz. O kadar karmaşık ki ülkeniz, haklı olarak haksızlıklarına da isyan edilen, kimi insana maddi, manevi şiddetinden kocaman yakınılan bir davanın sanıkları arasında...
Bir de...
Aldıkları insanın kafasına sıkmakla, karakola geleni ortadan yok etmekle, kuyuları doldurmakla, cesetleri yakmakla, köylüleri, öğrencileri, evlatları, babaları kaldırmakla, yok etmekle anılan isimler de var ya... Tüm hoyratlıklara, tüm şiddet ve haksızlıklara, insana tüm ihanetlere karşı duramadınız.
Oysa burası hep sizin ülkeniz!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 19 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/19//haber,9C46E44B369243C18518EA2AE6E7035E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.