kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Askere iki farklı bakış: Demokratlar ve Erbakancılar

Tartışıyorduk: Necmettin Erbakan (Milli Görüş) zihniyetinin asker tasavvuru ile demokratların asker tasavvuru arasında nasıl bir fark vardır?
- Demokratlar askeri kışlasında görmek ister. Tam anlamıyla profesyonelleşmiş, sadece yurt savunması ile ilgilenen bir askeriyeyi arzu ederler.
Örneğin: ' Türk halkı' mı, yoksa ' Türkiye halkı' mı? Bu sorunun cevabını aramak askerin işi değildir. Onu siviller, medyada ve üniversitede (hatta kahvelerde) tartışır.
- Erbakancılık ise askeri camide görmek ister. Mesela GK Başkanı 'cuma'ya gelsin, en önde saf tutsun; ramazanda hükümet üyeleriyle kuvvet komutanları birlikte oruç bozsun.
"İkisi birden olmaz mı" diyen muhafazakârlar çıkacaktır. Hayır, olmaz! Çünkü bu iki tasavvur hem teoride, hem de pratikte birbiriyle çelişir.
Teoride Çelişir: Demokratlar, toplumu ve siyaseti sivilleştirmeye çalışır. Bunun için öncelikle askeri, siyasetin dışına itmek isterler.
Erbakan'ın hayali gerçekleştiğinde ise toplum ister istemez militarize olurken, askeri disiplin sulanacaktır.
Pratikte Çelişir: 'Seküler' dünya görüşü askeriyede çok güçlüdür. Yakın ve orta gelecekte değişmez.
Ayrıca Avrupa Birliği'ne üyelik bir devlet politikasıdır. Askeriye konusunda, AB normları demokratların yanındadır, Erbakan'a uymaz.
Zaten Milli Görüşçülerin AB'ye karşı çıkması da tesadüf değildir, eşyanın tabiatı icabıdır.
Tam bu noktada askeriye ikilem içindedir. Ortada bir ' ne yardan, ne serden' durumu vardır:
Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine çıkmasını arzulayan, yüzü Batı'ya dönük, modern ve seküler askeriye demokrat tasavvura yakındır.
Ancak bu tasavvur, kurum çıkarlarıyla çelişir. Çünkü Batı demokrasisi, bazı maddi ve manevi avantajlarını askeriyenin elinden alacaktır. Bu açıdan, kendisini ululayan Erbakancı zihniyete de sırtını dönemez.
'AB'ye girelim ama onurumuzla girelim' söylemini, işte bu sıkışıklığın dile getirilmesi olarak da okuyabiliriz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın