Zeynep, küçük kardeşi Baran hakkında anne ve babasının konuşmalarına şahit olduğunda derin bir üzüntü hissetti. Kardeşi çok hastaydı ve annesi
"Onu yalnız bir mucize kurtarabilir " diyordu. Ama paraları yoktu; madem ki bu mucizeye para ile ulaşılacaktı, Zeynep derhal kumbarasının yanına koştu; bozuk paraları cebine doldurdu ve köşe başındaki eczaneye gitti: "
Kardeşim çok hasta; bir mucize almak istiyorum" dedi; hıçkırıklarını boğazında düğümlenmişti. Elindeki bozuk paraları satıcıya uzattı.
"Tam tamına 10 lira 50 kuruşum var. Mucize almak için yeter mi?" diye sordu. Satıcı üzülerek baktı Zeynep'e
"Maalesef küçük kız, biz mucize satmıyoruz" karşılığını verdi. Zeynep ağlamaklı, ısrar etti. Kolay pes etmeye niyeti yoktu:
"Belki 3-5 lira daha bulabilirim. Belki daha da çok. Siz bana mucizenin fiyatını söyleyin yeter." Eczanede bu konuşmalara şahit olan iyi giyimli adam, Zeynep ile ilgilendi
"Kaç paran var, bakayım" diye sordu. Şöhretli bir cerrahtı; küçük kızdan etkilenmişti. Zeynep avucundaki parayı gösterdi.
"10 lira 50 kuruş." "Tamam, bu yeter mucize için." dedi iyi giyimli adam.
"Yalnız sen beni evine götür, kardeşini göreyim." Cerrah, parayı Zeynep'ten aldı, aile ile anlaşıp hiçbir bedel talep etmeden Baran'ın ameliyatını yaptı. Baran iyileşti. Anne: "
Hâlâ inanamıyorum. Bu bir mucize. Doğrusu maliyeti ne kadar merak ediyorum" diyordu.
Annesinin sözlerini duyan Zeynep kendi kendine gülümsedi. O, bir mucizenin kaça mal olduğunu biliyordu. Tam
10 lira 50 kuruş ödemişti. (Bu hikâye İngilizceden uyarlanmıştır)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 19 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/19//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.