Maçın gelişimi, saha içinde yaşananlar veya alınan sonuç kim için sürprizdir; bilemiyorum.
Sahadaki takımın Fenerbahçe olduğunu işaret edecek hiçbir farklılık yoktu. Sahada
yılda 2 milyon Euro'nun üstünde kazanan dört oyuncusu vardı Fenerbahçe'nin. Böyle bir sözleşme imzalayan oyuncunun
"sıradan" olması, bu maçın
"eksikler" dışında kalan tartışma noktasıdır.
Çok koşan ve iyi mücadele eden bir takım olmak dışında,
yetenekleri sınırlı oyuncuları barındıran Ankaraspor'u "rahatsız" bile edemeyecek kadar hamlesiz kalıyorsa Fenerbahçe, kendi denetleme kurulu kapsamından çıkartılıp, artık
Sayıştay'ın incelemesine girmesi gerekiyor.
Dağ başına havaalanı yapanlardan hesap soruluyor. Sezon başında 100 milyon dolar harcayanların kimi kandırdığı veya kimler tarafından kandırıldıkları da araştırılmalıdır. SIRADAN BİR TAKIM Alex ve Semih olmadığında rakip kaleye bile zor giden bir takım olmaktan öteye geçmek adına ne yapıldığı öğrenilmeli? Bu soruları sorarken, cevapları da bilirken, büyük takımı, "sıradan" hale getirme başarısının sahipleri de apoletlerini omuzlarına asmalı.
Emre dışında sorumluluk alan veya rakibi tedirgin eden tek bir oyuncuya sahip olamamak nasıl bir performanstır?
Aragones gibi yıllarınızı futbola vermişseniz,
İspanya'nın yaşayan abidesi gibiyseniz, takımınıza katacağınız
"Çıkın, oynayın" sözlerinden başkaları da olmalıydı. Göbekte iyi kapanan rakibi verkaçlarla veya yerden ara paslarla zorlayamamak, gol umudunu duran toplara veya bu atışlardan gelen karambollere bağlamak nasıl açıklanabilir ki?
Dünkü Fenerbahçe oyuncularının önemli bölümü ve onlara bu formayı giymeyi hak görenler "liyakatlarını" bir kez daha gözden geçirmeliler. İki saat önce Sivasspor'un puan kaybı, gelecek haftalarda en azından
Şampiyonlar Ligi umudunu yeniden ateşlemişken, bu takım; bu maçı nasıl yenilmemeye oynar? Bu hocaya, sahaya çıkanlara Fenerbahçe'de çalıştıklarını söyleyen bir kişi olmaz mı? Fenerbahçe, sanki bakıp göremeyenlerin, duyup anlamayanların, söyleyip, konuşamayanların bir araya geldiği bir yer olmuş. Başkanı, hocası ve yöneticisi
"Mayıs'ta görüşürüz" diye diye susturdular herkesi.
Bu ne Mayıs'mış? Görecek ne kaldı ki?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 19 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/19//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.