Abuzittincim, Bi ülke düşün nüfusu bilinmiyor. Böyle bi şey olabilir mi? Bilader adamlar, bırak sınırları içinde yaşayan insanları, ne kadar öküz var, ne kadar koyun var onları bile sayıyorlar.. Neredeyse denizlerinde kaç balık dolaşıyor onu da bilecekler, fakat, Kıbrıs'ın Türk kesiminde kaç kişi yaşıyor belli değil. Bu kadar matrak olur yani.. Pazar günü burada seçimler var seçmen sayısı nedir, nasıl hesaplıyorlar, bu hesap doğru mudur, bana göre bütün bunlar da bi muamma Abuzittincim. Muamma olmayan Derviş Eroğlu'nun UBP'sinin seçimleri kazanacağı. Hatta tek başına hükümeti kurabilecek çoğunluğa ulaşır diyorlar. Derviş bey bundan önce iktidardan düşerken halk "yolsuzluklar"dan bıkmıştı. Şimdi aynı nedenle CTP seçimleri kaybediyor.
Anavatandaki sancılar yavru vatanda da var anlayacağın. Seçimlerde, sonradan
Türkiye'den gelip de burada seçmen vasfını kazananlar da oy kullanıyorlar. Oranı ne dersen, nüfus sayısı bilinmediğinden, o da belli değil. Yüzde 35'ten 50'ye kadar uzanan rakamlardan bahsediyorlar. Bunun bence anlamı, Kıbrıs Türk kesiminin gerçek yerlisi "adet yerini bulsun" diye oy kullanacak. Yani kendi iradeleri sandığa pek yansımayacak. Ama onların da büyük kısmının şimdiki hükümetten memnun olmadığı kesin.
Bu hem anketlerden anlaşılıyor, hem sokakta konuştuğun insanlar böyle söylüyor. Daha da önemlisi, bilirsin, taksi şöförleri nabız tutma konusunda en güvenilir kaynaklardır. Ben CPT'ye oy verecek olsa da Derviş Eroğlu'nun seçimi kaybedeceğini söyleyen tek şöföre rastlamadım. Eğer böyle bi şey olursa, Deniz Baykal'ın Başbakan olması gibi doğa üstü (!) bi sürpriz olur.. Ama her şeye rağmen, bi koalisyon durumunda, iktidardaki CTP'nin hükümeti kurma şansının matematik olarak "sıfır"lanmadığını satır aralarına sıkıştırmak lazım. Gene Derviş beye dönecek olursak, eskiden "Kıbrıs'ta en iyi çözümün çözümsüzlük olduğu"nu söylüyordu. Şimdi değişti diyorlar. Hatta Cumhurbaşkanı Talat'ın Rum liderle sürdürdüğü görüşmeleri destekleyecekmiş.
Kıbrıs'ın Rum kesiminde konuştuğum insanlar, Beşparmak Dağları'nın öte yanını gösterip (bizim kesim) "Oralarda evlerimiz, bahçelerimiz tarlalarımız var. Onları geri istiyoruz" diyorlar. İyi de artık dedikleri yerlerde Türkler var. Üstelik o toprakları, evleri (Denktaş hükümetlerinin ulufe olarak dağıttıklarının dışında) devlete tapu ödeyerek satın almışlar. Deniz kıyılarında hâlâ yeni yeni inşaatlar yapılıyor. Yani Rumlar hayal kurmakta serbest ama bu olacak iş değilmiş gibime geliyor. Ondan, galiba Kıbrıs'ta "en iyi çözüm çözümsüzlük"
Hangi parti başa gelirse gelsin durum budur Abuzittincim.. Bu açıdan
Türkiye'nin AB serüvenine bakacak olursan ona da "geçmiş olsun!"
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş
tecellister@gmail.com
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 19 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/19//haber,9AEFF8DDEBC149939312D4E43B996E8E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.