| 2 Ocak 2009, Cuma |
Muradiye’deki türbelerin içi huzur veriyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Camilerin ve türbelerin gölgesinde
ATİLLA DORSAY
03.12.2008
Bursa'da zaman öyle çabuk geçiyor ki...
Filmlerin arasında yapılacak ve görülecek çok şey var. Bir yandan camilerin ve türbelerin gölgesinde, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı hatırlatan biçimde sanki durmuş, donup kalmış zaman. Öte yandan, son derece canlı bir kentin başdöndüren gündelik koşuşturması...
O eşsiz hanları, özellikle Koza Han'ı geziyoruz. Ve ben kaç zamandır özlediğim bir şeyi yapıyor, buradaki kravatlara dalıyorum.
İpeğin halis Bursa ipeği mi, yoksa ucuz ithal malı Çin ipeği mi olduğunu bir türlü çözemeden, tümüyle kişisel zevkimin beni yönetmesine izin vererek... Ünlü Irgandı Köprüsü'nü ve üzerindeki elişi yapan atölyeleri ziyaret ediyoruz.
Bunlardan Poyraz sanat atölyesinde, Nükhet Poyraz'ın nezaretinde eski İznik ve Kütahya motiflerini seramiğe uygulayan genç hanımları izliyor ve birkaç parça güzel hatıra eşyası alıyoruz.
Ve de yemekler...
Kentin göbeğindeki eski ve otantik İskender'de has Bursa kebabının üstünlüğüne bir kez daha iman ederken, farklı lezzetler de keşfediyoruz. Festival yönetiminin bizi yönlendirdiği tüm lokantalardan memnun kalıyoruz.
Gidebildiklerimizden çarşı içindeki Abidin Usta, eski Türk yemeklerinde eşsiz. Özellikle İstanbul'da Hacı Salih kapandığından beri hasret kaldığım ciğer sarmayı parmaklarımla birlikte yiyorum. Aynı sokaktaki Beyler Kebap da çok iyi.
Filmlerin bir bölümünü izlediğmiz Mudanya yolundaki Korupark çok modern ve keyifli bir alışveriş merkezi. Burada otantik olduğu her halinden belli zengin çeşitli Kayseri yemekleri sunan Kayseri Mutfağı adlı lokantada aklımız kalmıyor değil. Ama ilk gidişte tercihimizi Big Mamma's adlı lokantada kullanıyoruz. Mönüsü çok cazip geliyor. Nitekim doğru çıkıyor. Gerek karidesli noodle, gerekse krema soslu bonfile son derece lezzetli. Bir akşam yemeği ise, krize rağmen hemen tüm lokanta ve meyhanelerin dolu olduğu Arap Şükrü sokağındaki Deniz Tabağı'nda geçiyor. Deniz ürünleri de, levrek tava da gayet lezzetli.
Bursa güzel, Bursa canlı. Bursa hem tarihsel kimliğini koruyor, hem de modernleşiyor.
Ve bir zamanlar, İpek Yolu çağında eriştiği büyük ekonomik gücü yeniden yakalama yolunda hızla ilerliyor. Tüm bunlarda Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in büyük katkısı olduğuna da içtenlikle inanıyorum.
Filmlerin arasında yapılacak ve görülecek çok şey var. Bir yandan camilerin ve türbelerin gölgesinde, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı hatırlatan biçimde sanki durmuş, donup kalmış zaman. Öte yandan, son derece canlı bir kentin başdöndüren gündelik koşuşturması...
O eşsiz hanları, özellikle Koza Han'ı geziyoruz. Ve ben kaç zamandır özlediğim bir şeyi yapıyor, buradaki kravatlara dalıyorum.
İpeğin halis Bursa ipeği mi, yoksa ucuz ithal malı Çin ipeği mi olduğunu bir türlü çözemeden, tümüyle kişisel zevkimin beni yönetmesine izin vererek... Ünlü Irgandı Köprüsü'nü ve üzerindeki elişi yapan atölyeleri ziyaret ediyoruz.
Bunlardan Poyraz sanat atölyesinde, Nükhet Poyraz'ın nezaretinde eski İznik ve Kütahya motiflerini seramiğe uygulayan genç hanımları izliyor ve birkaç parça güzel hatıra eşyası alıyoruz.
Ve de yemekler...
Kentin göbeğindeki eski ve otantik İskender'de has Bursa kebabının üstünlüğüne bir kez daha iman ederken, farklı lezzetler de keşfediyoruz. Festival yönetiminin bizi yönlendirdiği tüm lokantalardan memnun kalıyoruz.
Gidebildiklerimizden çarşı içindeki Abidin Usta, eski Türk yemeklerinde eşsiz. Özellikle İstanbul'da Hacı Salih kapandığından beri hasret kaldığım ciğer sarmayı parmaklarımla birlikte yiyorum. Aynı sokaktaki Beyler Kebap da çok iyi.
Filmlerin bir bölümünü izlediğmiz Mudanya yolundaki Korupark çok modern ve keyifli bir alışveriş merkezi. Burada otantik olduğu her halinden belli zengin çeşitli Kayseri yemekleri sunan Kayseri Mutfağı adlı lokantada aklımız kalmıyor değil. Ama ilk gidişte tercihimizi Big Mamma's adlı lokantada kullanıyoruz. Mönüsü çok cazip geliyor. Nitekim doğru çıkıyor. Gerek karidesli noodle, gerekse krema soslu bonfile son derece lezzetli. Bir akşam yemeği ise, krize rağmen hemen tüm lokanta ve meyhanelerin dolu olduğu Arap Şükrü sokağındaki Deniz Tabağı'nda geçiyor. Deniz ürünleri de, levrek tava da gayet lezzetli.
Bursa güzel, Bursa canlı. Bursa hem tarihsel kimliğini koruyor, hem de modernleşiyor.
Ve bir zamanlar, İpek Yolu çağında eriştiği büyük ekonomik gücü yeniden yakalama yolunda hızla ilerliyor. Tüm bunlarda Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in büyük katkısı olduğuna da içtenlikle inanıyorum.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 2 Ocak 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/02/cm/haber,6B3BD1ABE35740ECAA61C37E4C04B862.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|