Festival iyi de, başkanın provaları aksadı!

Antalya festivalinde sadece dört gün kalıp, verdiğim söz gereği Frankfurt'a gelmek aslında beni üzdü. Her ne kadar Frankfurt'ta da önemli ve keyifli bir iş yapacak olsam ve ayrıca uzun zamandır gelmediğim bu kenti yeniden görmek istesem de... Çünkü festival öylesine hızlı gidiyordu ve de Antalya öylesine kucaklayıcı ve cazip bir şehirdi ki... Neyse... Bu benim kaybım. Antalya'ya gelince... O artık Türk turizminin rakipsiz başkenti, Akdeniz'in gerçek incisi, sürekli gelişen, büyüyen, güzelleşen bir kent. Tek sorun, bu gelişme ve büyüme kontrollü biçimde, kentin turistik, tarihsel ve ekonomik önemiyle orantılı ve evrensel şehircilik değerleriyle uyumlu biçimde mi oluyor?

BAŞKAN HAKSIZ MI?
Bir bakışta buna karar vermek güç. Bir yemekte konuştuğum sempatik başkan, benim hep sevgili Korhan Abay'a benzettiğim Menderes Türel anlatıyor. Uzun turizm mevsimi boyunca kente iki dakikada bir uçak iniyor. Şu ana dek 8 milyon küsur turist gelmiş. Yıl sonuna dek bunun 10 milyona çıkması bekleniyor. Yeni bir rekor... Başı da Rus ve Almanlar çekiyor. Başkan, yapılaşmayı kontrollü biçimde yürüttüklerini söylüyor. Mantar gibi biten büyük sitelere bakıyorum: Adana'da olduğu gibi blokların birbirinden hayli uzak olduğu, aralarda bol yeşil alan bırakıldığı görülüyor. İstanbul'da ise bunlar öylesine yakın inşa ediliyor ki... Yine de yeterli yeşil alan ve rekreasyon bölgeleri olmadığını söylüyorum. Katılıyor, artık altyapı sorunlarını büyük ölçüde bitirdiklerini, sıranın buna geldiğini söylüyor. Ve bir dönem daha seçilirse, bunları yapacaklarını, yeterli gezi, oyun, spor alanları ve tematik parklar yapacaklarını ekliyor. Ben de bunu kamuoyuna iletiyorum. Ve sonra, beni 7 Kasım'da yine davet ediyor. Niçin? Çünkü 7-8 Kasım günlerinde, 9. kez yapılacak olan Uluslararası Piyano Festivali var. Ve başkan bu festivalin açılışında Bach'ın fa minör piyano konçertosunu çalacak. Hepsini değil, ama önemli bir bölümünü... Kulaklarıma inanamıyorum: doğru mu bu? Evet, doğru... Menderes Bey amatör bir piyanist. Ama Fazıl Say onu dinlemiş, beğenmiş. Ve bu öneri ondan gelmiş. Şimdi dünyanın ilk piyanist belediye başkanı olmaya hazırlanıyor. Ne güzel, değil mi? İşte AKP, CHP'nin kalesi denen Antalya'yı böyle bir aday çıkararak almış! Başkan şimdi günde iki saat çalışarak bu sınava hazırlanıyor. Başlıca şikâyetiyse, prova yaptığı AKM salonunun şu günlerde tümüyle festivalle dolu olması. Ve provaların aksaması. Onun için, festivalin bitmesini iple çekiyor. Haksız mı?