kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

Aristo, Akhenaton ve Greenspan

Fransız gazetesi "Le Monde" geçenlerde Aristo'yu Wall Street'e götürdü. Yunanlı düşünür dünyanın en büyük borsasını dolaşırken dehşetini gizleyemedi.
O felsefesinde insan davranışlarını "Sofrosune" ve "Hubris" kavramlarıyla açıklıyordu. "Sofrosune" ihtiyat, sağduyu, olasılıkları hesaplama, karar alırken başarı şansı ile başarısızlık tehlikesini tartma anlamına geliyordu. "Hubris" ise ölçüyü kaçırmak, her türlü sınırı aşmak demekti. Bu davranış biçimine gurur, kibir, ihtiraslara teslim olmak yol açıyordu.
Borsacılardan biri Aristo'ya ihtiyatlı davranışa cüret tonu eklenip eklenemeyeceğini, sağduyunun ihtiyatsızlıkla birlikte götürülüp götürülemeyeceğini sordu. Böyle bir şeyi sadece o değil, yaşadığı çağda hiçbir düşünür aklına getiremediği için afallayıp kaldı Aristo. "Le Monde" filozofun Wall Street ziyaretini şu cümleyle bitirdi: "Hemen bir taksiye atlayıp Hades'e döndü." Yani yer altına, ölüler diyarına.
Ama dünyayı "Hubris" girdabına sürükleyen Wall Street kumarbazlarının yol açtıkları yıkım katlanarak devam ediyor. 1929 Büyük Çöküş'ünün 79'uncu yıldönümüne denk gelen bu hafta tüm borsalar dibe vurdu. Önümüzdeki hafta daha da kötü gelişmeler bekleniyor. İlk işareti dün yüzde 9 düşen Riyad Borsası verdi. Bugün de Tel Aviv Borsası'ndan kara haberleri bekleyin.
İşte herkesi teslim alan bu panik ortamında Federal Reserve Board'u (ABD Merkez Bankası) 18 yıl boyunca yöneten Alan Greenspan gerçekten şok edici bir itirafta bulundu: "Kapitalist sistemde bir gedik var."
"Le Monde" gazetesi bu itirafın "Papa 16'ncı Benedict'in kendisine "Tanrı var mı" diye soran kardinallere "İçime bir kuşku düştü. Ömrümü ilahiyata adamış olmama rağmen yanılmış olabilirim" yanıtı vermesine benzetti. Öyle ya; Greenspan de "Kapitalizmin papası" değil mi?
Kapitalizm bir din ise, borsalar da o dinin mabetleri. Borsalardaki seanslar ise o dinin günlük ibadetleri.
Ama mabetlerde patlak veren inanç krizi, "Kapitalizmin papası"na, İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy başta olmak üzere kardinallerine kadar sıçradı.

Paraya tapılan dinde reform!
O yüzden şimdi sistemi yeniden inşa etme çağrıları yapılıyor. Açıkçası, bir tür "Dinde reform" isteniyor. Daha dün Pekin'de düzenlenen ve 43 ülkenin liderlerini bir araya getiren AsyaAvrupa zirvesinde Çin Başbakanı Ven Ciabao, "Sanal ekonominin gerçek ekonomiyle eşgüdümlü hareket etmesini sağlamak gerekiyor. Sanal ekonominin sorunları reel ekonominin gelişmesini etkilememeli" dedi.
Yani, kapitalizm dininin inancı sanallaştıran mezheplerinin ortaya çıktığını söylemek istedi. Tüm değerlerin "Maddiyat" ile ölçüldüğü sanal mezhepler.
Yine o yüzden şimdi sanal dinin tüm tapınaklarının, yani tüm borsaların hiç değilse geçici olarak, inanç krizi aşılıncaya kadar kapatılması tartışılıyor.
Bu tablo bize Mısır firavunu Akhenaton'u hatırlattı. Milattan Önce 1352-1334 yılları arasında hüküm süren Akhenaton döneminde Mısırlılar'ın onlarca tanrısı vardı. Ama tüm tanrılar sanaldı. Rahipler bu soyut tanrıların her biri için sunulan adaklar sayesinde büyük servetler edinmişlerdi. Ne var ki, halk yoksuldu ve giderek daha da yoksullaşıyordu.
Akhenaton dinde reform yapmaya karar verdi: Onlarca sanal tanrı yerine tek tanrılı bir inanç sistemi getirdi. O inancın tanrısı "Aton"du. Yani, "Güneş tanrısı". Tanrıyı somutlaştırmak için de kendisini "Aton'un yeryüzündeki temsilcisi" ilan etti. Çok tanrılı dinin tıka basa altın dolu mabetlerini de kapattı. O nedenle Akhenaton tek tanrılı inancın öncüsü, hatta ilk peygamberi kabul edilir. Onu yüzyıllar sonra Aristo izledi. O da tek tanrılı inancın ikinci peygamberi gösterilir.
Aristo'yu dehşet içinde, can havliyle Hades'e döndüren Wall Street mabedinin temsil ettiği, dolar, avro, sterlin, frank, yen, yuan adlarını taşıyan onlarca tanrısı bulunan sanal dinde köklü reform, hatta devrim yapacak bir Akhenaton çıkabilir mi?
Aristo'nun "En büyük suçlar gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir" uyarısı hiç değilse bu kez işe yarar mı?
Çok değil, birkaç ay içinde görürüz. Tabii o güne kadar tüm dünya Hades'e dönüşmezse.