Erdoğan Tunceli'de

Tayyip Erdoğan, bu hafta Diyarbakır ve Tunceli'ye gitti. Bu ziyaretler, mahalli seçim yatırımı gibi değerlendirilse bile, bir önemli amacı da, "birlik ve bütünlük" mesajı vermek. Çünkü, DTP haricinde sadece AK Parti, Doğu ve Güneydoğu'da ağırlık taşıyor. 1999 mahalli seçimlerinden beri, bölge halkı, gitgide daha büyük oranda AK Parti'ye yöneliyor.
Dünden bugüne sonuçları hatırlayalım:
- 1999 belediye seçimlerinde, Ağrı'da Hadep'li Hüseyin Yılmaz, Van'da, Hadep'li Şahabettin Özarslaner, Bingöl'de Hadep'li Feyzullah Karaaslan seçimleri kazanmıştı. 2004'te bu belediyeler AK Parti'ye geçti.
- 2 Kasım 2002 genel seçimlerinde, Dehap, Ağrı'da, Bitlis'te, Kars'ta, Muş'ta, Van'da ve Batman'da birinci partiydi. Ama, 28 Mart 2004 İl Genel Meclisi seçimlerinde AK Parti bu illerde öne geçti ve sadece Batman'da, SHP ile işbirliği yapan Dehap belediye başkanlığını alabildi. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ise, AK Parti, Ağrı'da, Bitlis'te, Kars'ta, Van'da, Batman'da gene birinciydi. Yalnız Muş'ta, bağımsız aday % 45 oranında oy alırken, AK Parti % 38 ile ikinci oldu. AK Parti, Mardin'de de, bağımsız adayı geçerek birinci sıraya yerleşti.
- 2004'te Dehap, Tunceli, Diyarbakır, Batman, Şırnak, Hakkâri belediye başkanlıklarını kazanırken, AK Parti, Ağrı, Van, Bingöl, Kars, Muş, Bitlis, Siirt belediye başkanlıklarını elde etti. 1999'la mukayese yapıldığında, Hadep'in (Dehap) Ağrı, Bingöl, Van ve Siirt'te belediye başkanlıklarını kaybettiği görüldü. Mardin'de ise, belediye başkanlığını AK Parti'nin de desteklediği Saadet Partili aday Metin Pamukçu kazanmıştı.

Tayyip Erdoğan, dün, AK Parti'nin en zayıf olduğu ile, Tunceli'ye gitti. Oy istemek için değil, yatırımları anlatmak maksadıyla. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde DTP'li bağımsızların AK Parti'nin oylarını geçtiği il sayısı birkaç tane: Tunceli, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkâri . Bunlar terörün yoğun olduğu en sorunlu illerimiz.
Elbette sadece ekonomik destek yetmez. Demokratik açılım da önemli. Her ikisi bir arada yürütüldüğü takdirde, Kürt kökenli vatandaşlarımızın terörün çözümünde yapıcı bir rol oynayacaklarını düşünüyorum. 1999'dan beri verdikleri oylarla, barış istediklerini zaten açıkça ortaya koydular.