kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

AK Parti ve Saadet Partisi

Numan Kurtulmuş'un Saadet Partisi Genel Başkanlığına aday olması iyi haber. Kurtulmuş, eğitimli, hitabeti kuvvetli ve kitleleri etkileyebilen biri. Bugüne kadar Erbakan'dan icazet çıkmamıştı. Belli ki, Erbakan yeniden aktif siyasete dönme ihtimalini göz önüne alarak, koltuğunu Kutan'a emanet etmeyi daha doğru bulmuştu.
Ama, her ne kadar istişare neticesinde bu göreve uygun bulunmuşsa da, Numan Kurtulmuş "emanetçi" değil. Bakalım Saadet Partisi, onun başkanlığında büyüyüp gelişebilecek mi? AK Parti'nin oylarını nasıl etkileyecek? Mahalli seçimlerde emarelerini göremesek de, genel seçim döneminde, Tayyip Erdoğan'ın daha ciddi bir rakiple karşı karşıya kalacağını söyleyebiliriz.
AK Parti, zaman içinde iyice "Batı Kulüpçü" oldu. Saadet Partisi ise "Ulusalcı" kimliğini muhafaza ediyor. AK Parti ister istemez, "iktidar yozlaşması" denilebilecek bir kirlenmeyi yaşarken, en azından kamuoyunda böyle bir izlenim yerleşirken, şu anda Saadet Partisi daha temiz ve saf bir siyasi oluşum gibi görünüyor.
Numan Kurtulmuş'u dikkatle izleyeceğim. O da Tayyip Erdoğan gibi Erbakan ekolünden yetişti. Teşkilâtlanma konusunu çok iyi biliyor. İnançlı. AK Parti'yi besleyen ana damara dayanıyor. Varoşlarda yaşayanlar, refahtan yeterince pay alamayanlar, dini ve ahlâkı ön planda tutarak daha edepli bir yaşantıyı tercih edenler, Saadet Partisi'nin potansiyel tabanı. Bir başka ifade ile Saadet Partisi de, "merkez"e karşı "çevre"nin temsilcisi. AK Parti, merkezin imkânlarından yararlanarak imtiyazlı bir hal aldıkça, bir bakarsınız garip gureba, fakir fukara Saadet Partisi'ne doğru akıvermiş.