|
|
|
|
|
Bizi projenin dışında tuttular
|
|
Beyoğlu Belediye Başkanı, İstiklal Caddesi'ndeki inşaatın bitmeyişinin perde arkasını anlatıyor. "İhaleyi de denetlemeyi de Büyükşehir yaptı, biz değil" "Bürokratları Kadir Topbaş'ı yanıltıyor. 'Biz yaparız başkanım başkasına gerek yok' diyorlar. O da dinliyor, Ama bakın sonuç hiç de iyi olmadı.".
Durup dururken İstiklal Caddesi'ni niye kazdınız? -Ben önce Beyoğlu'nda neler hedeflendi, niye böyle bir çalışmaya gerek görüldü onu anlatayım. Beyoğlu İstanbul için son derece önemli bir bölge. Bölgedeki çoğu bina güzel ama sokak araları için aynı şeyi söyleyemeyiz. Karanlık, güven vermeyen, tavrı ve tarzı bakımından son derece itici gözüküyordu. Biz insanların buraya daha rahat ve güvenle gelebileceği sokaklar yaratmayı hedefledik.
Projeyi siz mi yaptınız? -Şimdi, önce Talimhane'yi ele aldık. Orada çok güzel bir çalışma yaptık. Sokak ıslahları, aydınlatma, bina ıslahları... Meşrutiyet Caddesi de bizim için çok önemliydi. Aynı çalışmaları orada da yaptık. Kaldırım çalışmaları çok güzel oldu. Dikat edin oralarda son bir yılda trend de değişmiştir. Yani çok olumlu değişimler oldu. Gündemimizde üçüncü adım olarak İstiklal Caddesi'nin ara sokaklarıyla birlikte rehabilite olması vardı. Biz de bunu talep eden taraf olduk.
Kimden talep ettiniz? -Büyükşehir Belediyesi'nden. Çünkü bizim gücümüz böyle çalışmaya yetmez. Biz ne yaptık, simit arabalarını değiştirdik, temizlik projeleri başlattık. Turizmde otelin güzel olması yetmez çevre de önemlidir. Hepsi bir bütündür.
İstiklal Caddesi'nde neler eksikti? -Öncelikle aydınlanma. Çünkü güvenliğin baş unsurudur aydınlık. Ayrıca esnaf ağzıyla söylüyorum, topuklu ayakkabının bu caddeye gelebilmesi lazımdı. Bayanlar gelmeden alışveriş olmaz, burası bir kalite kazanmaz. Kim ne derse desin biz bunu hedefledik. İşte o yüzden "Satıh önemli" dedik. Doğru yürüyüş mekânı haline gelmeden orayı kalkındıramazsınız. Orası betondu. Ne zaman bir aktivite düzenlesek, lağım akardı ve kötü kokudan ben bir başkan olarak utanırdım.
Projeyi sundunuz. Sonra? -Kadir Bey, kendisi de eski Beyoğlu Belediye Başkanı olduğu için buradaki ihtiyaçları zaten biliyordu. Kendi sistematiği içinde kendi teknik adamlarına projeyi tarif etti. İhalesini yaptı.
Yani Beyoğlu biraz torpilli diğer ilçelere göre. -Biraz torpilimiz var galiba. Proje onaylandı, tamamlandıktan hemen sonra da ihaleye açıldı. Kadir Topbaş İstiklal Caddesi'yle bire bir ilgilenmiştir. Çünkü biliyorsunuz Başkan'ın çocukluğu da burada geçtiği için. Hatta çok yakından ilgilendi diyebilirim. Defalarca geldi gitti, ne yapılacağını gösterdi.
Kusura bakmayın ama iyi ki bizzat ilgilenmiş. Korkunç durumda cadde. Bir de ilgilenmese ne olacaktı diye düşünüyorum. -İsterseniz devam edeyim, proje ihaleye açıldı. Sanıyorum iki ay sürdü. Nisanda bu projeyi yapacak firma belirlendi.
Hangi firma bu? -Talimhane'yi yapan firma. Güçlü İnşaat'ın içinde olduğu Gürsoy firması. Bizim ihalede hiç müdahalemiz olmamıştır. Zaten kimsenin olmamıştır.
Madem ihale nisanda bitti. Niye ekim ayına uzadı? -Başlayamadılar. Çünkü esnaf Büyükşehir'in ilgili birimleriyle toplantı yaptı ve "Yaz aylarında bizim işimiz iyi olur, başlanmasın" dedi. Onlar da kabul ettiler. Ekim gibi başlasın diye düşünüldü. Firmanın o dönemde yönlendirmesi yanlış oldu. "Biz Talimhane'yi 37 günde yaptık, burayı da 2.5 ayda yaparız" dediler. "En geç Aralık 15 gibi biter" diye bir hesap yapıldı.
Ne kadarlık bir bütçeden bahsediyoruz? -Çevresiyle birlikte 12 trilyon. Ekim ayının 15'nde başlandı. Projenin başında biz dedik di biz işe müdahil olalım, projeyi yönetelim. Çünkü bizden daha iyi bilen biri daha olamaz o bölgeyi. Fakat gerek firma gerek Büyükşehir'in bürokratları bizi projede istemediler. "Siz karışmayın, yönetmenize gerek yok, biz yaparız" dediler. Biz de işe karışmadık.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|