" Kriz sonrası enflasyon düşerken büyüme de sağlandı. Bunda kur ile Çin faktörü etkili.
KRİZ yılında 148 milyar dolara inen milli gelir 2005'te 358 milyar dolara çıkacak. Bu, milli gelirin dört yıl sonra katlanarak artması ve yüzde 141 oranında artması demek. Türkiye ekonomisinin krizde kalma süresi kısa ve krizden çıkışı da hızlı. 2001 sonrası dört yılda ortalama yüzde 7.3'lük büyümeyi yakaladı. Büyümenin 2006'da da sürmesi bekleniyor.
* Milli gelirdeki bu artışa karşılık kişi başına gelirdeki artış daha sınırlı. Daha gerçekçi olacağı ve kişilerin refah düzeyini daha iyi yansıtacağı için, sabit fiyatlarla kişi başına geliri esas aldığımızda yüzde 25'lik bir artış çıkıyor karşımıza. Bu da, büyümenin neden sokakta aynı düzeyde hissedilmediğinin bir göstergesi.
* Ekonomideki istikrarın en önemli göstergesi fiyat istikrarı. Burada da çift haneli enflasyon rekamları artık tek haneye indirilmiş. Kriz sonrası yürürlüğe konulan programın en önemli hedefi bu anlamda gerçekleşmiş. Üstelik yüksek bir büyüme sağlanarak enflasyon düşürülmüş.
* Enflasyon düşüşü aynı zamanda dünya ham petrol fiyatlarının tırmanmasına karşılık sağlandı. Tabloda yer aldığı gibi, Türkiye'nin ithal ettiği hap petrolün varil fiyatı 2001'de 22.9 dolar iken 2005'te 50.5 dolara yükseldi.
* Petrol fiyatlarındaki artışa rağmen enflasyonu düşüren asıl faktör döviz kurlarındaki düşüş oldu.
* Çin'in bu yıllarda giderek artan oranda sanayi üretimini güçlendirmesi ve dünya pazarlarındaki payını artırması, küresel bazda olduğu gibi, Türkiye'de de enflasyon düşüşüne katkıda bulundu. Bir anlamda Çin faktörü, petrol fiyat artışlarının enflasyon üzerindeki olumsuzluğunu törpüleyici etki yaptı.