|
|
Siyasetin yeni silahı: Bilişim
Bireylerin oyun ve eğlence amaçlı sanal alanı giderek siyaset içinde bir katılım, etkileşim ve örgütlenme alanına dönüşecek.
Zaman Nisan 2002, mekan Venezüela... Dünyanın süper gücü ABD, arka bahçesi Latin Amerika'da yine klasik darbe senaryosunu uygulamaya koyuyor. İlk perdede, ülkenin 'muhalif güçleri' sokaklara dökülüyor. Ardından göstericilere açılan ateş ve 'çatışmalarda onlarca kişinin öldüğü' haberleri, küresel haber kaynakları aracılığıyla dünyaya yayılıyor. Durumdan 'haberdar' olan dünya kamuoyu, ilgisiz tavırlarla Devlet Başkanı Hugo Chavez'in görevden alınacağı son perdeyi izliyor. Aslında son perde senaryoya uygun başladı ama sonra sanki 'görünmez eller' devreye girdi ve oyun, başkent Caracas'ın merkezinde sokaklara dökülen 1 milyonu aşkın kişinin sevinç gösterileri arasında kürsüye çıkan Chavez'in zafer konuşmasıyla son buldu. Sürpriz finaldeki 'görünmez eller', olayların tümüyle bir provakasyon olduğu ve Chavez'in görevde kalması için birbirlerini Caracas kent meydanında toplanmaya çağıran e-posta ve cep telefonu mesajlarını yazan Venezüelalıların elleriydi! Bilişim kavramı, başlangıcından bugüne çoğunlukla ticarete hizmet eden bir kimlikle karşımıza çıktı. Her yeniliğin kaderini o da paylaştı ve uzun yıllar boyunca zeki girişimcilerin elinde ticari bir rekabet unsuru olarak kaldı. Ancak, 21. yüzyılla birlikte giderek yaygınlaşan internet ve artık her cebe giren telefonlar, ona ticari kimliğinin ötesinde sosyal bir boyut kazandırdı ve bilişim, sanal bir sosyalleşme platformunun yaratıcısı oldu.
TİCARETTEN SİYASETE... Önceleri bireylerin oyun ve eğlence amaçlı bir kaçış ve özgürlük platformu olarak kullanılan bu sanal alan, giderek siyaset için de bir 'katılım, etkileşim ve örgütlenme alanı'na dönüşmekte. Örnekler salt Venezüella ile sınırlı değil; 1999'da ilk olarak küreselleşme karşıtları tarafından cep telefonu ve bilgisayarlar aracılığıyla geliştirilen örgütlenme ve taktik iletişim sonucu yapılan eylemler, Seattle'daki Dünya Ticaret Örgütü toplantısının iptaline yol açmıştı. 2001'de Venezüela gibi Filipinler'de de darbe yapan ordu, karşısında kısa mesajlarla toplanan 500 bin kişi bulunca, kışlasına geri dönmek zorunda kaldı. Ama en çarpıcı örnek Suudi Arabistan'dan geldi. Cep telefonlarına ülke dışından gönderilen propaganda mesajları sayesinde kraliyeti korkutacak oranda oy kazanıp seçilmeyi başaran örnekler var. Birkaç hafta önce Paris'teki şiddet olaylarında ise, dağınık ve amaçsız göçmenler yine benzeri bir sanal örgütlenmeyle, Fransız güvenlik güçlerine haftalar süren zorlu anlar yaşattı. Üstelik birbirlerinin cep telefonlarına gönderdikleri İçişleri Bakanı Sarkozy'nin haber, resim ve karikatürlerinin, öfkeleri körükleyen bir motivason unsuru olduğu da internetteki çeşitli günlüklerde hala yazılıp çizilmekte.
İSMAİL HAKKI POLAT
|