|
|
|
|
|
|
TCK'da fidye unutuldu
Hukukçulara göre Yeni Ceza Yasası'nda fidye için adam kaçırmanın cezası yok. Eski TCK'da en az 15 yıl ceza alan fidyeciler şimdi birkaç yılla kurtulabilir.
Geçtiğimiz hafta Çanakkale'de fidye için kaçırılıp öldürülen 14 yaşındaki İsa Yıldırım olayı herkesi şoke etti. Yakalanan sanıklar ise yalnızca cinayetten yargılanacak çünkü yeni TCK'da fidye suçu tanımlanmıyor. Eski yasada teşebbüsünün cezası bile 15 yıldan başlıyordu.
Ceza Hukuku Profesörü Köksal Bayraktar "Yeni TCK'da bazı suçların alanı genişletilmiş ya da belirsiz. Bu da geniş yoruma yol açıyor" diyor. Avukat Ali Mahir Başarır, fidyenin dünyanın her yerinde ağır bir suç olduğunu vurguluyor ve ekliyor; "Bir boşluk var ve düzeltilmesi gerekir. TCK'da en çok zina tartışıldı ama asıl fidye tartışılmalıydı."
Ceza Yasası'nda Fidyeci boşluğu
Yeni Türk Ceza Yasası'nda giderek yaygınlaşan "fidye"ye karşı net bir düzenleme yok. Eski yasada ayrıntılı olarak tarif edilen ve en az 15 yıl hapisle cezalandırılan bu suç için hakimler farklı formüller aramak zorunda kalıyor.
Geçen hafta Lapseki'den gelen o uğursuz haber herkesin tüylerini diken diken etti. Ziraat Odası Başkanı Hasan Yıldırım'ın 14 yaşındaki oğlu İsa fidyeciler tarafından kaçırılıp vahşice öldürülmüştü. Polisin cep telefonu kayıtlarını izleyerek ulaştığı zanlılar ilk ifadelerinde "Aile bizi tanıyor" diye korkuya kapılıp rehineyi öldürdüklerini anlattılar. Bu özellikle 1999 yılından sonra katlanarak artan "fidye için adam kaçırma" olaylarından sonuncusuydu. Ancak iki yıl önce gerçekleşen bir başka fidye olayında Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına yansıyan tespit çok daha irkiltici bir gerçeği ortaya koyuyordu. Mahkeme "Yeni Ceza Kanunu'nda TCK 499'un karşılığının bulunmadığı ancak eylemin Yeni Ceza Kanunu 149/1-c bendinde suçu oluşturduğu" tespitini yapıyordu. Yani bu karmaşık hukuki ifadeye göre eski TCK'da açık ve ayrıntılı biçimde düzenlenen "fidye için adam kaçırma" suçunun yeni yasada bir karşılığı yoktu! Bu karara yol açan işadamı Mahmut Kesen'in özel bir kolejde okuyan iki çocuğununun 5 Mart 2003 tarihinde fidye için kaçırılmasıydı. Zanlılar Erdal İspirli ve Serkan Bozkuş kısa sürede yakalanmıştı. Dava Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme eski TCK'ya göre iki fidyeciye kaçırdıkları iki çocuk için 15'er yıl, olay sırasında gasp ettikleri cep telefonu için de 15 yıl olmak üzere 45'er yıl hapis cezası verdi. Bu ilk karar Yargıtay tarafından "bir suça iki kez ceza verilemeyeceği" gerekçesiyle bozuldu. Bu defa fidyeden 16 yıl 6 ay ve gasptan 10 yıl olmak üzere otuz yıl cezaya hükmedildi. Ancak yeni TCK yürürlüğe girmişti. Bu değişiklik nedeniyle dava yeniden ele alındı. Eski TCK'daki 499. maddenin karşılığının olmadığı tespiti de bu aşamada yapıldı. Mahkeme fidyecilerin bu defa yeni TCK'nın 149. maddesinde düzenlenen "nitelikli yağma" suçunu işlendiğine kanaat getirmişti.
YARGITAY ÇÖZECEK Ancak sanıklardan Erdal İspirli'yi savunan avukat Ali Mahir Başarır bu karara itiraz etti. Başarır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itirazda "499. maddenin karşılığının olmadığı" tespitine dikkat çekti ve müvekkilinin "Nitelikli yağma" suçundan cezalandırılmasını "Kanunsuz ceza olmaz" ilkesinin ihlali olarak değerlendirdi. Başarır ceza yasalarının yorumla genişletilemeyeceğini ileri sürüyor ve sanıklara ancak "Hürriyeti kısıtlama" suçundan ceza verilebileceğini savunuyordu. İtirazı reddedilen sanık avukatı bu defa aynı gerekçelerle Yargıtay'a başvurdu. Şimdi yüksek yargı eski TCK'daki 499. maddenin bu ve benzeri olaylarda nasıl bir karşılık bulacağına karar verecek. Ancak 499. maddenin tarihe karışmasıyla birlikte "fidye" için adam kaçırma suçlarının nasıl cezalandırılacağı da çok tartışılacak. Fidye için adam kaçırma suçlarının 1999 yılındaki ünlü af yasasından sonra gözle görülür biçimde artması bu tartışmayı önemli haline getiren bir başka veri. Genellikle cep telefonları arkasına gizlenerek fidye isteyenlerin arasında eski hükümlülerin ya da güvenlik mensuplarının sıklıkla yer alması fidye suçunun organize suça benzer "özel" niteliğini gösteriyor. Buna karşın hukukçular eski TCK'daki 499. maddenin kaldırılması konusunda bir görüş birliğine sahip değil. Kimi hukukçular bunun bir boşluk doğuracağını savunurken özellikle 499. maddeyle birlikte ortadan kalkan "Siyasi ve sosyal sebepler" için adam kaçırma suçunun karşılıksız kalacağını, çünkü gasp ve yağmaya sokulamayacağını, sadece "Hürriyeti kısıtlama" suçuyla cezalandırılacağını söylüyor. Geçmişte devlet içinde yer alan çetelerin sık sık işlediği adam kaldırmak için yazılı ve sözlü bilgi aktarmak suçu da yeni TCK'nın sınırları içinde yer almıyor. Yeni TCK'nın mimarlarından, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Adem Sözüer ise eski yasadaki 499. maddenin unutulmadığını tam tersine bu suçun özellikle 109. maddede eskiye oranla daha kapsamlı biçimde düzenlendiğini ve cezaların artırıldığını söylüyor. Hukukçulara göre bir boşluk olsa da, bu yüzden "fidyeciliğin altın çağı" yaşanmayacak. Fidyecilik tek bir suç yerine adam kaçırmak, hürriyeti kısıtlama, yağma, gasp, yaralama gibi unsurlarıyla ayrı ayrı cezalandırılacak.
Cengiz ERDİNÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|