|
|
Her şeyi ve herkesi kontrol edemezsiniz
Kitabımda yer verdiğim bir bölüm var. "Taşıdığınız yükün ne kadarına ihtiyacınız var?" diye. Gün içinde seçtiğiniz aktivitelerde, ilişkilerinizde artık taşıyamadığınız ama kontrolü elden bırakmak istemediğiniz için de bırakamadığınız birkaç şeyi bırakmaya ne dersiniz? Mesela annenizin eşinizle ilişkisini yönlendirmeye çalışmayı, ayıp olacak derdi ile birisine "hayır" diyememeyi, evin bir sergi gibi görünmesi için aile fertlerinin peşinden bir toz bezi ile koşmayı, siz bir yolu tercih ederken arabayı kullanan eşinizin başka bir yolu tercih etmesine sinir olmayı... Vazgeçemediğimiz, daha da kötüsü kronikleştiğimiz takıntılar, etrafımızdaki her şeyi ve herkesi kontrol etme ihtiyacımız... Kendinizi en son ne zaman rahat hissettiğinizi bir düşünün. Kendi hayatımda bilinçli olarak üstüme fazla vazife olmayan yönlendirmelerimi ve takıntılarımı birer birer üzerimden atmaya başladığımdan bu yana, vücudum bir zırh gibi kaskatı olmaktan çıktı. Söylemek istediğim her şeyi bırakmak demek değil ama kendi kendimize yaptığımız baskıyı ve bundan gördüğümüz zararı farketmek, gerçekten neyin önemli olduğunu görmek. En yakınınızın yanlış olması pahasına doğru olma ihtiyacı mı, huzur mu? Bir anda değil, adım, adım. İşe yarıyor!
|