|
|
|
|
|
|
Acil 'roman' aranıyor
Artık ünlü yazarlar değil, yeni isimler çok satıyor. Yayınevleri ve yazarlar tartıştı.
Okuyucu 'roman gibi roman' bulamıyor
Nobel ödüllü "Sir" unvanlı Hint kökenli İngiliz Yazar V.S. Naipaul'un "Günümüzün karmaşık meselelerini anlamakta edebiyat yetersiz kalıyor" sözlerini köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Emre Aköz, edebiyat dünyasında yeni bir tartışmanın da kapılarını açtı. Batılı editörlerin de bunun farkında olduğunu ekleyen Emre Aköz'e göre artık öyküler, yayın dünyasında eskisi kadar yer bulamıyor. "Da Vinci Şifresi" gibi çok satan romanların sayısının giderek azaldığını belirten Aköz, okuyucuların ilgisini gerçekçi yorumlar ve değişen gündelik hayatı anlatan araştırmaların çektiğini söyleyerek şöyle devam ediyor: "Acaba Türkiye'de de benzeri bir durum var mı? Son yıllarda kaç tane 'roman gibi roman' okudunuz? Görkemli anlatılara ne oldu?"
DÜNYADA BÖYLE BİR EĞİLİM VAR Edebiyat dünyası ise ikiye bölünmüş durumda. Kimi yazarlar Aköz'e hak verirken kimileri ise gerçek romancıların bugün de varolduğunu ama medya tarafından yeteri kadar ilgi görmediğini düşünüyor. Yayınevleri ise dünyada genel bir trend olduğu; politik kurgu, bilim kurgu türünün altın çağını yaşadığı konusunda hemfikir. Alfa Yayın Grubu Genel Koordinatörü Vedat Bayrak "Artık Yaşar Kemal ya da Murathan Mungan gibi yazarlar çok satanların ilk sıralarında yok. Çünkü talep bu doğrultuda. Politik ya da bilim kurgu içerikli kitaplar tercih ediliyor. Aslında tüm dünyada böyle bir eğilim var. Amerika'da da böyle. Ortadoğu tam bir kaynayan kazan. Doğal olarak ilgi bu tip kitaplara yönelik" diyor. Altın Kitaplar'ın editörü Batu Bozkurt'a göre güncel kitapların okuyucu kitlesi çok farklı; "Güncel kitaplarda genelde belli bir akım oluyor, siz de onu yakalamaya çalışıyorsunuz. Bu da sizi belli satışlara ulaştırıyor ve maalesef edebi kitaplardan daha çok satıyor. Bu edebiyatı öldürmez. Onlar her zaman okunuyor."
İSTENEN 'BEYİN FIRTINASI' Aynı zamanda Metal Fırtına'nın editörü olan, Timaş Yayınları Editörü Neval Akbıyık ise "edebi değeri yüksek" kitapların silinmediğini ama okur tercihinin de politik kurgu türüne yöneldiğini itiraf ediyor; "Demek ki beyin fırtınası benzeri metinler okumaya yönelik bir damar vardı okuyucuda ve bu ihtiyaca karşılık veren metinler üretilince; tercihini bu yönde kullandı. Bu bir akım, edebiyatın belki kısmen araçsallaştığı ama düşüncenin kışkırtıldığı bir akım. Tabii ki "edebi değeri yüksek" tabir ettiğiniz kitapların silindiği anlamına gelmiyor bu durum... Politik kurgu kulvarında dişe dokunur bir başarı sağlamış olmamız, diğer sahalara gözümüzü kapadığımız ya da tek değerlendirme kriterimizin "tiraj" olduğu şeklinde anlaşılmamalı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|